"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimde aile

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
02 Şubat 2019, Cumartesi 01:38
Aile, toplumun temel taşıdır.

Toplumu kalkındıracak ve ileriye taşıyacak olan aile hayatıdır. İyi nesillerin yetiştirilip topluma kazandırılması da, bu değerle bağlantılıdır.  Çocuklar, ailenin göz bebekleri oldukları için evvela onlardan başlamak gerek.  Bir kız   yetiştiren, bir aile yetiştirir  denilir. Hakikaten bu gözle bakmalı. Wolfgang Van Goethe’nin dediği gibi,  “Bir erkek terbiye edildiği vakit, bir tek fert, bir kadın terbiye edildiği vakit ise bütün bir aile terbiye edilmiş olur.” Dolayısıyla toplumun gelişmesine katkı sağlayan evlatların eğitimlerine, bu ölçüde önem verilmeli. Çünkü o çocuk yarın kendi ailesine gördüğü terbiye ile eğitim verecek ve nesiller yetiştirecektir. Bir ağaç her şeyiyle mey­vesine hizmet ettiği gibi, aileler de çocuklarının olgunlaşması için elinden geleni yapacaktır.

Küçük yaşta verilmeyen eğitimin ileride neticesi beklenemez. Bu ahlâkî, içtimaî meselelerde olduğu gibi dinî konularda da aynı şekilde değerlendirilir. Bediüzzaman Said Nursî’nin de dediği gibi “Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna ala­bilir.”1 Bu sebeple öncelikler ona göre belirlenmeli. Anne ve babanın yegâne vazifesi, çocuğunu kişilik gelişimini tamamlayan iyi bir insan olarak topluma kazandırmaktır. Ahlâkî açıdan terbiye vererek geleceğe hazırlamaktır. Hosea Bacon,  “Eğitim ana dizinden başlar; her söylenilen kelime çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır” diyerek, eğitimin önceliğinden bahseder.  Dolayısıyla bu süreç anne karnında başlayarak, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, hatta ahiret âlemlerini bile etkileyecektir.

Bediüzzaman nev-i insanın dörtten birini teşkil eden çocukların da ahirete imanıyla insanca yaşayabileceğinden söz eder. Yoksa elim endişelerle çocukça oyuncaklarla kendini uyutturarak haylaz bir hayat yaşayacaklar. Tam da şu zamanı teşhis etmiş aslında. İmanî eksiklik yarının gençleri olan çocuklara dahi zarar veriyor. Risale-i Nur, ahirete iman hakikatiyle “Cennet var, haylazlığı bırak” diyerek Kur’ân dersinden tavsiye ediyor.

Aile eğitiminde anlatmak kadar, yaşamak da önemlidir. Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları var, diyor Joseph Joubert. Anne babanın gös­terdiği tavırlar, kullandığı sözler çocuk da doğruyu yanlışı ayırt edebilecek vicdan oluşumunu sağlar. Hatalardan uzaklaştıracak bir ölçü olan vicdan, çocuğun ahlâkî özelliklerini ortaya çıkarır. Olayları muhakeme edebilen iyi bir insan yetiştirir. Bu topluma da fayda sağlar.

Velhasıl, ailenin küçük bir toplum, toplumun büyük bir aile olduğunu unutmadığımızda, sağlam nesiller yetişecektir.  Anne babalar ise     görevlerini tam icra ederek, bu gelişime katkı sağlayacaklardır. Dişiliği yerine kişiliğini, erkekliği yerine şahsiyetini gösteren fertlere ihtiyaç var. Ehemmiyeti büyük olan küçük dairelere kuvvet verildiğinde, büyük dairelere sirayet edecektir.

Dipnot:

1. Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikası, s. 39. 

Okunma Sayısı: 1699
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı