"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Merhamet

Kübra ÖRNEK KORKMAZ
27 Ağustos 2019, Salı
Rahmet’in en büyük tecellisi merhamet. Acımaktan ziyade, rikkatten gelen kalp yumuşaması. Merhamet, insanı insan yapan önemli bir değerdir. Öyle ki eksikliğinde, en alâ mertebede yaratılan insanı, en aşağılara düşürebiliyor. Demek insan, merhamet ile kıvamını buluyor.

“Kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa, akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir”1 diyor Üstad Bediüzzaman. Ne kadar da doğru bir tespit. Ne yazık ki, asrımızda bunun en acı örneklerini görebiliyoruz. Merhamet yoksunları, insanlıktan birer birer çıkıyorlar. Ahiret alemindeki asıl hesabı düşünmeden caniliklere devam ediyorlar. Rahmete en fazla ihtiyaç duyacağımız alemde merhametsiz azaplara müstehak oluyorlar. İnsan, merhamet etmekle merhamet buluyor. Bir avuç merhameti kuldan sakınanlar, elbette ki merhamet göremeyecek. 

Peygamber Efendimiz  (asm), merhamet konusu üzerinde önemle durmuştur: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”, “Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler (Allah ve melekler) de size merhamet etsin.”2 İman edenlere rahmet olarak gönderilen Kur’ân da, merhameti tavsiye etmiştir; “Sonra iman edenlerden öyleleri vardır ki, sabrı ve merhameti tavsiye ederler.”3

 Sevgi tohumundan yaratılan bir kâinatı, samimî duygular olan şefkat ve merhametten bağımsız düşünemeyiz.  İnsan da, kâinatın özü olduğundan rahmetin en yüce tecellisine evvela onun ihtiyacı var. İnsanlığın bozulmasıyla merhametsizleşen dünyayı, yeniden onarmak için merhamet tohumlarını vicdanlara ekmeliyiz. Vicdana ekilen her tohum, kalbe yumuşaklık verecek. Ve nihayet vicdanlı her kalbin merhameti, kainatı kuşatarak umumi bir rahmeti tecelli edecektir.  Bediüzzaman’ın samimi talebesi Zübeyir Gündüzalp, bu konudaki tespitlerini söylüyor:  ”Merhamet tohumunu eken, muhakkak huzur ve saadet meyvesini elde eder.”  Ve uyarıyor: “Merhametsizlikten, münekkidlikten kurtulma yolunda ilerle, ey kardeş! Aksi halde, ya yakında ya uzakta, ya dünyada ya ahirette, ya Haktan ya halktan sana adem-i merhamet iner. Zira ‘Men dakka dukka.’ (Eden bulur.)”

Merhamet, hem asayişi temin ediyor hem de sosyal hayatı tesis ediyor.  Risale-i Nur, merhameti vatan ve milleti büyük tehlikelerden koruyan zaruri esaslar arasında sıralıyor. Kalpler, ilahi ritmini bulduğunda toplum tam mânÂsıyla iyileşecektir. Toplumsal bir iyileşme için, merhameti toplumun her bölümüne taşımak gerekir.

Toplumu oluşturan insandır. İnsanlığın ayakta kalması için sevgi ve merhamete ihtiyaç var. Toplumun temelini oluşturan aile hayatından başlayarak, tüm insanlığa ulaşacak evrensel bir yol belirlenmelidir. Merhametin yapıcı etkisini gördüğümüzde, toplum kıvamını bulacak, aradığı huzura kavuşacaktır.

Dipnotlar

1) Bediüzzaman Said Nursi, Şuâlar, s. 508.

2) Buhari, Edeb, 18 - Ebu Davud, Edeb, 58; Tirmizi, Birr, 16. 

3)  Beled Suresi, 17.  A’raf Suresi, 56

Okunma Sayısı: 2204
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı