"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mimarî zekânın şaheseri: Süleymaniye

Kübra ÜNÜVAR
10 Haziran 2018, Pazar
İstanbul camilerinde Ramazan

Yine defalarca önünden geçtiğimiz, fotoğraf klâsörlerimizi doldurduğumuz, ama ehemmiyetini bilemediğimiz cami kervanında bu kez Süleymaniye vardı. Ramazanın son günlerine girerken bu günleri en iyi şekilde değerlendirmenin çabasıyla rotamızı Süleymaniye Camii'ne çevirdik. Aklımda hep şu sorular vardı. “Acaba Osmanlı’da Ramazanlar nasıldı? Bu tarihî camilerde o zamanlar teravih kılmak nasıl oluyordu…?” Süleymaniye, okulumun yakınlığından dolayı sık sık uğradığım bir cami olsa da sadece Mimar Sinan’ın yaptırdığını biliyordum. Heybetli, belki de asırlık bir ağacın altına oturup teravihi beklerken bu kadar bilginin yetmeyeceğini düşünerek araştırmaya başladım; Neden yapıldı, özellikleri neler?...

Şöyle diyordu; “Süleymaniye Camii, Osmanlı dönemi Mimarisinin en önemli eserlerinden ve örneklerinden biridir. Yüzyıllardır İstanbul’da yüzün üzerinde deprem olmasına rağmen Süleymaniye Camii’nin üzerinde tek bir çatlak yoktur.” Fatih Camii’nin depremlerden dolayı hasar görmesi beni üzmüş olsa da Süleymaniye’nin bunlardan etkilenmemesi sevindirmişti. “Kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 27.5 m çapındadır. Bu büyük kubbe tıpkı Ayasofya’da olduğu üzere yarım kubbe ile desteklenmişti. Caminin avlusunun 4 köşe noktasında minareler mevcuttur. Minarelerin boyutları birbirinden farklıdır. Avlunun kuzey bölümünde bulunan minareler ikişer şerefeli ve 56 m. boyutunda inşa edilmiştir, bu iki minare son cemaatin yerinin giriş cephesi duvarının köşesindedir. Diğer iki minare ise camiye bitişik olarak inşa edilmiştir. Üçer şerefeli olup yükseklikleri 76 metredir. Caminin ana kubbe kasnağında Mimar Sinan’ın hesaplarına göre en iyi aydınlatmayı sağlamak üzere 32 adet pencere açılmıştır. Mimar Sinan’ın üstünde Mimarlık yeteneği ve zekâsı sayesinde düşünmüş olduğu bir bölüm ise cami içindeki yağ kandillerinden çıkan isleri bir bölgeye toplayıp hava akımını hesaplayarak, Caminin ana giriş kapısının üzerinde bir odaya toplamıştır. Bu isler Caminin içerisini çevreleyen tezyinat işlemeleri için mürekkep yapımında kullanılmıştır.” Gerçekten bu mimarî zekâ beni kendine hayran bırakmıştı. Mimar Sinan’ın örnek alınması gereken bir kişilik olduğunu düşünürken ezan okundu. Bu kez Süleymaniye’nin özelliklerini bilerek, yağdırılan rahmet eşliğinde namazımı kılıp, bir teravihimizi daha eda ettik. Rabbim son günlerimizi bereketli, feyizli, bol ibadetli ve ihlâslı geçirmeyi nasip etsin. Hayırlı Ramazanlar…

Okunma Sayısı: 2397
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı