"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sikke-i ehadiyet ve turra-i samediyet

M. Ali KAYA
18 Nisan 2016, Pazartesi
Bahar mevsiminde yeryüzünde görmüş olduğumuz bu son derece mükemmel yaratılış, intizam ve nizam, uyum, sür’at ve ucuzluk içinde son derece kıymetli ve san’atlı varlıkların yaratılışı, ihtiyaçlarının mükemmel bir şekilde karşılanması son derece mükemmel bir ilim, irade ve kudretin eseri olabilir.

Bu ise hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her varlığın ihtiyacını gideren ve işine hiçbir varlığın müdahale edemeyeceği biri olan “Ehad ve Samedin” eseri olabilir.1

Varlıklarda görülen bu mükemmeliyet ise yüce Allah’ın “Ehadiyet ve Samediyetin” tecellisini göstermektedir. Şöyle ki:

Her bir zerrede yüce Allah’ın varlığına ve vahdetine işaret eden deliller vardır. Birincisi, her bir zerre, her atom ve molekül son derece aciz ve muhtaç olduğu halde pek çok mükemmel işleri görür, birkaç vazifeyi birden yapar. Cansız, şuursuz ve akılsız olduğu ve hiçbir bilgiye de sahip olmadığı halde her canlının vücuduna girerek mükemmel bir şekilde işler. Bu durum elbette kendisinden kaynaklanmaz. Ancak son derece mükemmel bir varlık olan, ilim, irade ve kudreti ile her yerde hazır olan ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın eseri olduğunu gösterir. 

Her bir varlıkta hem Allah’ın “Ehadiyeti” ve “Samediyeti” aşikâr görünür. Her bir canlı varlık, kâinatın bir küçük numunesi gibi hayatı ile bütün varlıklarla münasebet kurar. Bir canlının bütün kâinat ile uyum içinde olması Yüce Allah’ın Ehadiyetini gösterirken, bütün canlıların her şey için Allah’a muhtaç olması da Samediyetini göstermektedir. Her bir canlının hem bütün diğer canlılarla, hem güneş, toprak, su ve hava ile münasebeti ve uyumu gösterir ki, “Onun öyle bir Rabbi var ki,… bütün eşyanın yerini tutar bir nazarı var… Hem o hal gösteriyor ki, onun o  Rabbi, hiçbir şeye muhtaç olmadığı gibi, hazinesinden hiçbir şey eksilmez ve kudretine de hiçbir şey ağır gelmez… Demek, herbir zîhayatta bir sikke-i ehadiyet, bir turra-i samediyet vardır. Evet, herbir zîhayat, hayat lisanıyla ‘Kul Hüvellahü Ahad. Allahüssamed’ okuyor.” 2

Yüce Allah Kur’ân’da “Ey İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Allah’a iman ile itaat ve ibadet ediniz ki takva mertebesine vasıl olasınız. O öyle lütufkâr bir yaratıcıdır ki yeryüzünü size döşek, semayı da binanıza dam yapmış ve sizin için gökyüzünden yağmuru yağdırarak yeryüzünden her nevî mahsulü çıkararak ikram etmiştir. Bütün bunları bildiğiniz ve Allah’ın nimetlerinden istifade etmiş olduğunuz halde bile bile Allah’a şirk koşmayınız”3 buyurarak şirk koşmamayı ve Allah’a denk, eş ve benzer bir şeyin olamayacağını bütün insanlara duyurmuştur. 

Dipnot: 1- Mesnevî-i Nuriye, s. 60. 2- Sözler, s. 269. 3- Bakara, 2:21–22.

Okunma Sayısı: 2066
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı