Son seçimlerde yekûnu 9 milyonu aşan seçmenin oy kullandığı İstanbul’daki seçimler kısmen iptal edildi.
31 Mart’taki seçimlere katılan irili-ufaklı partilerin almış olduğu yüzdelik oy miktarı sırasıyla şöyle: CHP 48.8, AKP 48.5, SP 1.2, DSP 0.36, BTP 0.32, DP 0.26, VP 0.22...
Partilerin çoğu, İstanbul’da 23 Haziran’da yenilenecek olan Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili karar ve tavırlarını az-çok belli etmiş oldular.
Şayet olağan dışı bir aksilik yaşanmazsa, tekrarlanacak olan seçim, sadece iki aday, yani Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışmaya-çekişmeye dönecek.
Bu sebeple, diğer partilere oy vermiş olan 200 bin civarındaki seçmen kitlesi de, bu iki adaydan birine oy verecek. Haliyle, az sayıda da olsa, sandığa gitmeyecek, gitse bile boş oy veya geçersiz oy atacak seçmenlerin bulunacağı da kuvvetle muhtemel.
CHP ve AKP gibi VP ile Saadet Partisi de, seçime yine aynı adaylarla katılacak.
Ayrıca, seçime katılmama ve seçmenini serbest bırakma kararı alanlar olduğu gibi, iki adaydan birinin lehine çekilen partiler ve bağımsız adaylar da var.
* * *
Bu arada, bizim için önemli bir kriter teşkil eden Demokrat Parti’nin kararı da açıklanmış oldu. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimine katılmayacaklarını aynen şu sözlerle açıkladı: “Demokrat Parti olarak, YSK tarafından iptal edilen ve 23 Haziran’da yenilenecek olan adeta ‘2. Tur’ hüviyetindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine hem teşkilâtımız, hem de yetkili kurullarımızda yaptığımız değerlendirmeler neticesinde katılmama kararı almış bulunmaktayız.”
Bu karar, seçmenlerini serbest bırakan, yani bağlayıcı ve doğrudan yönlendirmeci olmayan bir mahiyette görünüyor.
31 Mart’taki seçimde Demokrat Parti’nin adayı olan Ersan Gökgöz 22 bin 544 oy almıştı. Büyük rakiplerin oy oranları başabaş olduğundan dolayı, 20 bini aşan oy miktarı elbette büyük önem kazanıyor.
Hem DP’nin kararı, hem 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçimlerinin herkes için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
***
GÜNÜN TARİHİ: 18 Mayıs 1880
Meşhûr Şair Ziya Paşa
Asıl ismi Abdülhamid Ziyaüddin olan Ziya Paşa, 18 Mayıs 1880’de vali olarak bulunduğu Adana’da vefat etti.
1820’li yıllarda İstanbul’da doğan Ziya Paşa’nın babası Feridüddin Efendi, aslen Erzurum İspirli’dir. İlim tahsilini ve yabancı dil eğitimini başarıyla tamamlayan Ziya Paşa, şiire olan merakı sebebiyle şâirlerin divânlarını okuyup incelemeye meyletti. Tecrübe ve özel gayreti sayesinde kendisi de zamanın güçlü şairlerinden biri oldu.
Ziya Bey, 1865’te kurulan Ahrâr-ı Osmaniye Cemiyetine katıldı. Uzun yıllar Sadaret’te ve Saray’da kâtiplik, memurluk, muhtelif aralıklarla Zaptiye Müsteşarlığı, Kıbrıs, Amasya ve Canik Mutasarrıflığı görevlerinde bulundu. Bir ara Avrupa’ya gitmek zorunda kaldı. Geldikten sonra, Sultan Abdülhamid’in ilk yıllarında Namık Kemâl ile birlikte Kânun-i Esasi’yi hazırlamakla meşgul oldu.
93 Harbi (1877-78) esnasında, Suriye, Konya ve en son Adana’da valilik yaptı.
Üstad Bediüzzaman, Ahrar’dan olan Ziya Paşa’yı “Avrupa meftunları” arasında görmediğini beyan eder. Bilvesile şunu da ifade edelim ki, Said Nursî’nin “Basiretli ve hiss-i kablelvukù sahibi dâhî siyasîler ve hârika edibler” diye bahsettiği şahsiyetlerden biri de Ziya Paşadır.
* * *
Ziya Paşanın veciz sözlerinden bir demet:
Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
İdraki meâli bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.
İncinmemek istersen eğer mülk-i fenada
Bir kimseyi incitmemeğe hasr-ı meram et
İnsana sadâkat yakışır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah