"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dilin gülü-dikeni

M. Latif SALİHOĞLU
18 Nisan 2019, Perşembe
Toplum içinde ve hatta yakın çevremizde iyi bazı meziyetlere sahip olduğu halde “muhakemesi zayıf” durumda olan bazı kimselere rastlıyoruz.

Risâlelerdeki târife göre "Dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan" durumdaki mü’min kardeşlerimiz bunlar.

Bu tip kimseler, tamir niyetiyle yaptıkları konuşmaların seyri çoğu kez tahribat yönünde değişmeye başlıyor, ne yazık ki...

Bir muhterem ağabeyimizin ifadesiyle "Dinden, ahlâktan da bahsetseler, dilleri adeta ısırganotu, tavırları ise diken gibidir. Muhtaç durumdaki biçare muhtaplara battıkça batıyor, yakıyor, kanatıyor..." 

Böyle bir vaziyete düşmemek için, dinimizde “kavli-leyyin” ile konuşma, tebliğde bulunma tarzı önemle tavsiye edilmiş.

Buna rağmen, asabiyetle ve tarafgirlikle de birleşen muhakeme zaafiyeti, zaman zaman kimi mü’minlere hiç yakışmayan sözler söylettirir, hiç uygun düşmeyen işler yaptırır.

* * * 

Muhakeme zaafiyeti ile entegre olan aynı tarafgirlik ve asabilik, sosyalden çıkıp siyaset diline sirayet ettiğinde ise, öyle bir huşûnet ve husûmet ateşine döner ki, etrafta yakmadık, yıkmadık sağlam bir şey bırakmaz.

Öyle ki, muhalif bir siyasetçinin İslâmiyetin lehine ve faydasına dair bir sözünden dahi şiddetli rahatsız olup, ondan adeta cehennem kıvılcımları çıkartmaya çalışırlar.

Halbuki, bir kimsenin, hele kitleleri etkileyen bir siyasînin din veya dindarlar lehinde söylediği bir sözden, yahut sergilediği bir tavırdan dolayı bir mü'minin sevinmesi, memnun olması gerekir. Öyle değil mi?

Zira, gerek meşhurların ve gerekse teveccüh görmüş siyasilerin müsbet beyanlarına sevinmek ve hatta alkışlamak, onları bir bakıma teşvik mânâsı taşımaktadır.

Böylesine hayıra sevk edecek tutum ve davranışları sergileme imkânı var iken, tutup illa da muhalif siyasîlerin kusurlarını nazara vermek, perdeyi yırtıp günahlarını kurcalamak, yani illâ da şer cephesine doğru onları ittirmeye çalışmak, onları ve sevenlerini illâ da dinden soğutmaya çabalamak, acaba hangi akla hizmettir? 

* * *

Evet, asabiyetle birleşen muhakeme zayıflığı, hiç şüphe yok ki tarafgirlik zehrini de körükleyip pompalar. Tarafgirlik meydan aldığında ise, değer ve derinlik arz eden manalar kaybolmaya, sığ ve basit seviyedeki sözler slogan gibi ortalığı inletmeye başlar. 

Artık her meselenin iyilik ve kötülükleri dönüp dolaştırılarak “sizinkiler” ile “bizimkiler” cephesinde bloklaştırılmaya çalışılır.

Geçmişte, bu halin çok rahatsız edici örnekleri yaşandı, ne yazık ki...

Öyle ki, bazı muhakemesiz tarafgirler seçimleri bile "Müslüman sayımı"na dönüştürme zehabına düştü.

Olup bitenlerden iyi bir ders çıkararak, hiç olmazsa bundan sonra böylesi ayrıştırıcı dilten uzak durmaya, siyasî tarafgirlik uğruna insanları dinden soğutma hatasına düşmemeye azamî derecede dikkat ve hassasiyet göstermeye çalışmalı.

* * *

İnsaf düstûru, dinimizde çok ehemmiyetli bir ölçü olarak nazara verilmiş. Buna ziyadesiyle hassasiyet göstermek icap eder. Aksi halde, mevcut sevap ve amellerin yanması dahi kuvvetli ihtimal dahilinde.

Evet, bize göre son derece ehemmiyetli olan şu "insaf ölçüsü"nü kaçıran veya elinde tutmayanlarla hayırlı bir iş yapılmaz, huzurlu ve menzile varılmaz. Dolayısıyla, onlarla birlikte hareket edilmez, aynı yola birlikte çıkılmaz. Çıkılsa da, menzil-i maksuda erişilmez.

Evet, son yıllarda ders ve ibret verecek pekçok sarsıntılı hadise yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Bunlardan herkesin kendisi için bir pay çıkarması gerekirken, maalesef hâlâ dillerini ısırganotu ve tavırlarını yine diken gibi kullanmaya devam eden asabi mizaçlı, zayıf muhakemeli din kardeşlerimizin üzüntü veren hallerine şahit olmaktayız. Öyle ki, bunların bir kısmında zerrece bir düzelme emaresi dahi görünmüyor. Ama, yine de Allah akıl, fikir, iz'an versin, selâmet versin diye duâ ediyoruz.

Okunma Sayısı: 1855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    18.4.2019 06:45:27

    Zihnin alt yapısında ben doğru,diğerle ri yanlış,ben hak yolda,diğerleri batıl yolda anlayışına sahip olduktan sonra artık işlenmeyecek halt kalmaz.Hele siyasi tarafgirlik illetine,marazına,iflah ve ıslah olmaz hastalığına yakalan mışsa eğer,her türlü saçmalıklara sah ne ve teşne olur kişi...Siyasi tarafgirli ğin ne kadar tehlikeli ve zararlı bir manevi hastalık ve bela olduğu top lum tarafından daha bilinmiyor.Toplum bu dehşetli afatın farkında değil. İnsa nın manevi hayatını alt üst eder. İnsa nın muhakemesini fesada uğratan, adeta felç eden ,öldürücü manevi bir kanserdir.Siyasi görüş ve anlayışını dinin yerine koyar. Hatta aynı din kabul eder.Bundan daha büyük cinayet olur mu?Böyle olunca onların bütün hata ve günah ları dine yüklenir. Onların şahsında insanlar dine düşman olur,dinden uzaklaşır.Acaba böyle bir vebali hangi omuz kaldırabilir?Asabiyet te işin içine girmişse daha dehşetli bir hal alır.Cenab-ı Hak, bütün ümmeti bu beladan,bu manevi afattan muhafaza etsin.

  • Ali R. Yardimoglu

    18.4.2019 00:46:25

    Siyasi zalim kuvvetle muttefik olan,, diger taraftaki garibi, Qur'an ve RN' dan urkutme, sogukluk verdirme tehlikesi icindedir.... Velev, muttefik olmayan gariban ve mazlumlar, inlerler, bu tehlike icin feryad ediyorlar, ne o siyasilere, ne fanatik taraftarlarina, ne kimseye dikenleri, mikenlerii, asabiyetleri yoktur, olamaz!!.. az aglamalarini, CARESIZ feryadlarini cok gorme!!...., kimseye husumetleri degil, hatta acimalari var, boyledir....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı