"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlaç terörü ve gıda anarşisine karşı

M. Latif SALİHOĞLU
09 Ağustos 2022, Salı
Terör de, anarşi de yakıcıdır, yıkıcıdır, tahripkârdır.

Kanun-nizam, usul-erkân tanımaz. İnsanın canına, malına, değerlerine kast eder. Mütemadiyen kan ve gözyaşı döktürür. Ocakları söndürür. Normal hayatı azaba çevirir. Devletin, milletin malına zarar vermekten menhus bir lezzet alır.

Evet, klasik anlamda anarşi kargaşası ile terör belâsının mahiyetini bildiren ifadeler bunlar. Bir manada, insanlığın bozulmuş, dejenere olmuş vahim halini yansıtıyor.

İnsan hayatına kast eden anarşi ve terör, sadece bu klasik tanımlamalardan ibaret değildir. İnsan bozması bu tür vakıalar, daha başka sahalarda ve başka uygulamalarda da karşımıza çıkıyor. Meselâ, ilaç ve gıda sektöründe. Ki, bu yazının ana konusu da budur.

*

Kendi çapında yapmış olduğumuz araştırmalara dayanarak ifade edelim ki: Dünya çapında mafyalaşan, hatta yer yer terörize edilmiş örgüt mahiyetine bürünen şu “paket gıda” ve “kutu ilâç” sektörü, özellikle çağımızda ortaya çıkan birçok  hastalığın en büyük günahkârları arasında yer alırlar.

Esasen bundan dolayıdır ki, geniş çevrede “gıda terörü” ve “ilâç terörü” gibi ürkütücü tâbirler genel kabul görmüş durumda.

*

Sağlıklı beslenmek ve ilâçların zararlı etkisinden kendini muhafaza etmek, elbette ki kolay ve basit bir mesele değil. Zira, yüzde seksen-doksan oranı itibariyle, kullanılan ilâçların yan etkileri var. Yani, bir hastalığı tedâviye çalışırken, başka bir hastalığın da alt yapısını döşemeye başlıyor.

Gıda sektörü de öyle. Düşünün ki, birçok temel gıda maddesi, türlü katkı ve müdahale yöntemleriyle bozulmaya, hatta bir kısmı zehir etkisi göstermeye başlamış durumda. Meselâ, ekmek ve sair unlu mâmüllerde olduğu gibi. Meselâ, şeker ve sâir tatlandırılmış yiyecek, içeceklerde olduğu gibi.

Dahası, yağdan peynire, etten-piliçten yumurtaya, mısırdan mercimeğe kadar, hemen bütün temel gıda maddeleri, türlü hile ve kandırmacalarla zincirleme tarzda market ve mağazaların raflarından insanlara takdim ediliyor.

Ne gariptir ki, yerli ve organik olmayan bazı gıda paketlerin üzerinde yüzde yüz yerli marka konularak, piyasaya öyle sunuluyor. Onun için, paketlerin üzerindeki “Üretim yeri” yazısına dikkatle bakıp öyle almalı.

*

“Bir şey bütünüyle elde edilmese de, bütünüyle terk edilmemeli” kaidesince, yine de fıtrî ve organik denilen gıdalardan ümidini kesmemeli. Dolayısıyla, hemen pes etmemeli, hemen teslimiyet bayrağını çekmemeli. 

Esasen, temel gıda konusunda bilinçli şekilde talep arttıkça, ticaretle uğraşanlar da ona göre kaliteli malları piyasaya arz etmeye mecbur olurlar. Nitekim, bu yönde de ciddî bazı gelişmelerin yaşandığına şahit olmaktayız: Organik süt ve süt mâmülleri, et ve et mâmülleri, hakikî sızma zeytinyağı ve köy tereyağı gibi kaliteli gıdalar, bugün en kalabalık şehirlerde dahi artık peyderpey bulunur-bulundurulur hale geldi ve daha da gelecek gibi...

*

Vücut, beden, organlar, duyular ve duygular, bize verilmiş birer İlâhî emanettir. Bu emanetlere, öncelikle bihakkın sahip çıkarak, çürük ve zararlı gıdalarla yıpratmamalı. Ayrıca, hizmet ve ibadeti de nisbeten daha huzurlu, daha rahat yapabilmek için, yine sağlığımıza dikkat etmek durumundayız.

Okunma Sayısı: 1415
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    9.8.2022 16:46:41

    Evet,ilaç terörü ve gıda anarşisi.Tabirler yerinde. İlaç, örtülü,sessiz,dost gibi görünen ve bir tedavi unsuru olarak kabul edi len bir tahribatçıdır.İlaçlar hiçbir kronik hastalığı tedavi etmiyor.Ömür boyu birlikte yaşamayı sürdürü yor.İlaç,İlaç firmalarının en büyük gelir kaynakların dan biridir.Eğer kesin teda vi etseler bu kaynak kuru yacak,firmalar iflas ede cek.Yani hastaları sürün dürüyorlar.Senelerce diya bet,hepatit ve yüksek tan siyon ilaçlarını kullanan bir arkadaş,tuzlu su ve karaciğer temizliği ile bu üç hastalıktan kurtuldu. Şu anda hiç ilaç kullanmı yor.Gıda terörüne gelince; Temiz,organik gıda için en önemli unsur organik to humlardır.Organik tohum kullanmadan sağlıklı gıda elde edilemez.Evvelâ top lum ve devlet olarak orga nik tohuma sahip çıkmalı ve bütün üretimler bunlar la yapılmalıdır.Sağlam kalan bir siyez buğdayı ve bir kaç çeşit daha var. Bunlar itina ile korunmalı dır.Konu fevkâlade önem li.Gündeme taşıdığı için yazarımızı tebrik ediyo rum.

  • M. Selim

    9.8.2022 13:53:18

    Allah sizden razı olsun. Hakikaten çok önemli bir konuyu gündeme getirmişsiniz. İnşaallah her zaman bu konuda daha duyarlı olmaya çalışmak gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı