"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan Hakları; Danıştay; Namık Kemâl

M. Latif SALİHOĞLU
01 Nisan 2020, Çarşamba
(GÜNÜN TARİHİ: 1 NİSAN)

Muhtelif tarihlerin 1 Nisan günlerinde, etkileri ve yansımaları günümüzde de devam eden mühim hadiseler yaşandı. Bunlardan üç tanesine özet bilgiler halinde değinmeye çalışalım.

İNSAN HAKLARI

Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948’de kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesini 1 Nisan 1949’da imzaladı.

Aşağıda ilk beş maddesini sıraladığımız bu beyannâmeye imza koyan Türkiye’nin, bu maddelere uygulama safhasında riayet ettiği ne yazık ki söylenemez.

Önemli ölçüde mesafe alınmasına rağmen, ülkemizde insan temel hak ve hürriyetleri yer yer çiğnenmeye hâlâ devam ediliyor.

Bu konuda en iyi ülkeler arasında yer almak ve kabul edilmiş maddelerin sadece sözde değil, özde de sergilenmesini temenni ederiz.

* * *

Türkiye’nin 71 yıl evvel kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi’nin ilk beş maddesi şöyledir:

Madde-1: Bütün İnsanlar hür haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler

Madde-2: Herkes, ırk, renk cins, dil, din, siyasî veya diğer herhangi bir akide, millî veya içtimaî menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin iş bu beyannamede ilân olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.

Madde-3: Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.

Madde-4: Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekilde yasaktır.

Madde-5: Hiç kimse işkenceye, gayr-ı insanî ve haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulmaz.

DANIŞTAY

Günümüzde ismi Danıştay olan devlet kurumu, Şûrâ-yı Devlet ismiyle 1 Nisan 1868’de kuruldu.

Şûrâ’nın toplanması ve resmî açılış merasiminin yapılması ise, ancak 10 Mayıs 1868 günü mümkün olabildi.

Sultan Abdülaziz’in padişah, Âli Paşa’nın ise sadrâzam olduğu dönemde kurulan Şûrâ-yı Devlet’in ilk başkanlığını, sonradan sadrâzamlık makamına kadar çıkacak olan meşhûr Mithat Paşa yaptı.

Mahallinden seçilerek (tensib ile) gelen ve hemen her etnik ve dinî unsuru temsil eden Şûrâ’nın üyelerine, o tarihlerde “meb’us” deniliyordu.

Şûrâ-yı Devlet, bir yandan da vatandaşın (tebeanın) hukukunu devlete karşı koruyan ve savunan bir millî meclis şeklini aldı.

Kuvvetler ayrılığı prensibine dayanarak çalışan Danıştay, padişahın yetkilerini dahi sınırlandırmış durumdaydı.

Şûrâ-yı Devlet’in açılış merasimine katılan Sultan Aziz’in uzun bir konuşma yaptığı ve özetle şunları söylediği kaydediliyor:

“Bu teşkilât-ı cedide (yeni müessese), kuvve-i icraiyenin (hükümetin), kuvve-i adliye, kuvve-i diniye ve kuvve-i teşriîyeden tefriki esasına müstenittir.” (Yani, kuvvetler ayrılığı esasına dayanır.)

“Bu devlet meclisi, aynı zamanda Suriyelilerin, Bulgarların, Boşnakların, velhâsıl tekmil unsurların erbâb-ı iktidarı için müşterek bir merkez olmalı ve bu erbâb-ı iktidar, vükelâya (vekillere) yardım etmeli.”

Devletin en üst yargı organlarından biri olan ve 4 farklı daireden oluşan Danıştay, 4 Kasım 1922’de kapatıldı; ancak, 6 Temmuz 1927’de tekrar açılarak faaliyetine devam etti.

Osmanlı Devleti süresince 48 devlet adamının başkanlığını yapmış olduğu Danıştay’da, Cumhuriyet döneminde ise, günümüze kadar 20’den fazla başkan görev yaptı.

HÜRRİYET ŞAİRİNE ZİNDAN CEZASI

Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” isimli piyesinin ilk temsili (sahneye konulması), 1 Nisan 1873’te İstanbul Gedikpaşa Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.

Eserin sahibi, bilâhare takibe alınarak cezalandırılması cihetine gidildi: Namık Kemal, Kıbrıs’taki Magosa Zindanları’na hapsedildi.

Hürriyet Şairinin, oradaki zindandan haykırdığı şu mısralar pek manidar:

Merkez-i hâke atsalar da bizi,

Kürre-i arzı patlatır çıkarız.

(Merkez-i hâk: Yerin merkezi)

***

Çekmedim ömrümde zencir-i esaret bağını,

Kayd-ı dünyadan müberrayım, bilir, dünya beni.

İşte meydân-ı hamiyet, kaçma ey cellâd-ı zulüm,

Ya seni mahveylesin Mevlâ cihanda, ya beni.

Okunma Sayısı: 2128
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı