Genç işsizlik oranları çok arttı. Biz, Risale-i Nur Talebesi olduğumuzdan her şeyi Risale-i Nur’a göre değerlendiririz. Risale-i Nur’a göre asıl musîbet ve muzır musîbet dine gelen musîbettir. Peki, genç işsizliği gençlerin dinine faydalı mı zararlı mı?
Sosyal medyanın çok hızlı gelişmesi sonucu, reklâmcılık sektörü baş döndürücü bir hızla büyümektedir. Gençlerin çoğunluğunun sosyal medyada olduğu düşünülürse, reklâm sektörünün önemli bir kısmının neden sosyal medyada olduğu anlaşılır.
Gençler, sosyal medyayı merakla izlemekte, çoğu hayatını ona göre tanzim etmektedir. Sosyal medyayı merakla takip eden gençlerde iki duygu oluşmaktadır. Bunlardan birisi özenti diğeri kıskançlık.
Özenti oluşursa gençlerin maddî terakkiyatını sağlamak için bir teşvik kamçısı olabilir. Yani o hayatlara ulaşmak için daha çok çalışarak en büyük düşmanımız olan tembellikten kurtulabilirler.
Ancak bu çalışmanın neticesinde elde edilen maddî imkân muhtemelen sefahate harcanacaktır.
Eğer kıskançlık oluşursa, ulaşamayacağını düşündüğü standartlarda yaşayan insanlara karşı öfke duyan genç asayişe zarar verecek hareketlere girebilir.
Şimdi gelelim genç işsizlik meselesine, böyle bir durumda işsiz olan bir genç ne yapacaktır? Bu gencin önünde iki yol vardır. Birinci yol bu boş vaktini dünyasına ve ahiretine fayda sağlayacak işlerde geçirmek için çabalar. Hem parasızlık birçok günaha engel olduğundan bu sıkıntılı dönemi çok bereketli bir şekilde değerlendirebilir.
Bu konunun iki yönü var. Birçok günahı işleyebilmek için maddî imkân gerekiyor. Parasızlık bir kısım günahlara engel olur. Fakat sıkıntı da sefahate yol açar. Yani boşlukta kalan genç yapılması en kolay olan sefahate yönelebilir.
Günahlar da sıkıntıya sebep olur. Sıkıntı da günahı netice verir. Kısır bir döngü içine giren gencin kurtuluşu için dışarıdan bir el gerekir.
Konunun diğer bir yönüyse, sosyal medyadaki hayatlara özenen genç o hayatlara meşrû yoldan ulaşamazsa, çok tehlikeli bir hırsla gayr-ı meşrû yollara sapabilir. Çünkü ekseriyetle meşrû helâl malı kazanmak meşakkatli olsa da gayr-ı meşrû kazançlar kolay elde edilir. Onun içindir ki, ekonomik krizler suç oranlarını arttırır. Manevî yüz lira zararla maddî yüz paralık bir mal alınır.
Sonuç olarak işsizlik dahi bir imtihandır. Kömür olanları elmas olanlardan ayırmak için bir elektir.
Bu imtihanı kazanmak için gençlerin kurtuluşu Risale-i Nur dairesine girmek ve o daire dışında bulunan muhtaçların o daireye girmesine çalışmaktır. Aksi takdirde tehlike ihtimali kavidir.
Demek ekonomik krizler hizmetlerimize ağırlık vermenin vaktidir. Eğer bu musîbeti başımızdan savmak istiyorsak vaktimizi Risale-i Nur’a vakfetmeliyiz.
Aksi halde musîbetin ziyadeleşmesine sebebiyet verir.