‘Evet, bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.’ Bediüzzaman
Allah katında kudret ve adalet noktasında herkes birdir. “Adalet-i mahza-i Kur’âniye; bir masumun hayatını ve kanını, hattâ umum beşer için de olsa, heder etmez. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalette de birdir.”
Yani Kudret-i İlâhiyenin yanında bir insanı yaratmakla, bütün insanları yaratmak arasında fark olmadığı gibi; İlâhî adaletinde de, bir insanın hukuku ile bütün insanların hukuku arasında fark yoktur. Bir şeye sahip çıkmadan önce onun ne olduğunu, bizim için ne kadar ehemmiyetli olduğunu idrak etmemiz gerekir.
‘NEFSİNİ BİLEN, RABBİNİ BİLİR’
İnsan önce kendini tanır, hak ve ödevlerini idrak eder. ‘Nefsini bilen Rabbini bilir.’ Yüce Yaratıcı ile sağlam bağlar kurar. Diğer insanlarla ve kâinatla ilişkilerini düzene koymaya çalışır. İnsanın duygularına sınır konulmadığı, bu sebeple dengeyi tam yerine getiremeyeceği için adalet emredilmiştir.
Meselâ lügatte “kendini düşünen, kendi gamını çeken, diğergam olmayan, kendini beğenmiş, bencil, egoist” diye tarif edilen hodgam adamı ancak adalet zapt u rapt altına alabilir. “Hodgâmlık ile, öyle insan olur ki; ihtirasına mani her şeyi, hattâ elinden gelirse dünyayı harab ve nev’-i beşeri mahvetmek ister.”
HAK VE HUKUKUNU BİLMEK
Kendi hak ve hukukunu öğrenen, ilim ve duâ ile mükemmele erişmeye çalışan insan hodgâm insanlara karşı hak ve hukukuna sahip çıkar. Onları korur ve mümkün olduğu kadar geliştirmeye çalışır.
Bediüzzaman Hazretleri yüz yıl önceden bizleri ikaz ediyor: “Evet, bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder. (Münâzarât, s. 28) Öyleyse hukukunu bilmek için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Bu uğurda her türlü çalışma takdir ve tebrike şayandır.
İFADE HÜRRİYETİ PLATFORMU
Oxford Üniversitesi’nden Timothy Garton Ash’in önayak olduğu ve birçok dilde yayınlanan sitede ifade hürriyeti tartışmalarına temel olabilecek 10 ana ilkeye yer veriliyor. Verilen bilgiye göre İfade Özgürlüğü Platformu Oxford Üniversitesi, St Antony’s Koleji’nde yer alan Dahrendorf Programı Özgürlük Çalışmaları bünyesinde bir araştırma projesidir. (www.freespeechdebate.ox.ac.uk) Yabancı dil bilen dostlar daha fazla istifade edebilecektir.
Bu Platformun ifade hürriyetine temel olabilecek 10 temel ilkenin her biri üzerinde ayrı çalışmalar yapılmaktadır. Bir ufuk açması adına bunları paylaşmakta fayda görüyoruz.
Bu ilkeler şunlardır:
1. “Hayat Kaynağı: Biz –bütün insanlar- kendimizi hürce ifade edebilmeli, bilgi ve fikirleri araştırma, erişme ve iletmekte sınır gözetmeksizin hür olmalıyız.
2. Şiddet: Şiddet ihtiva eden herhangi bir tehditte bulunmadığımız gibi, şiddet yanlısı hiçbir sindirme politikasını da kabul etmiyoruz.
3. Bilgi: Bilginin yaygınlaştırmasına dair hiçbir tabuyu kabul etmiyor, bilgiyi yaygınlaştırmak için her fırsatı değerlendiriyoruz.
4. Basın: Yeterli bilgiye sahip olarak karar alabilmek ve siyasî hayata tamamiyle katılabilmek için sansürsüz, çoğulcu ve güvenilir bir basın talep ediyoruz.
5. Farklılık: Her tür farklılığımıza dair kendimizi, açıklık ve nezaketle ifade ediyoruz.
6. Din: İnanç sahibi kişilere saygı duyuyoruz, ama bu inancın muhtevasına şartsız saygı duyduğumuz anlamına gelmiyor.
7. Gizlilik Hakkı: Gizliliğimizi koruyabilmeli ve itibarımızı zedeleyecek iftiralara karşı çıkabilmeliyiz, fakat kamu yararı için özel hayatımızın incelenmesine de engel olmamalıyız.
8. Devlet Sırrı: İfade hürriyetine yönelik ulusal güvenlik gibi sebeplerle uygulanmaya çalışılan her tür kısıtlamaya karşı çıkabilmeliyiz.
9. Icebergs: Kamusal ve özel güçlerin gayrimeşrû saldırılarına karşı İnternet’i ve diğer iletişim sistemlerini savunuyoruz.
10. Cesaret: Kendimiz için karar veriyoruz ve bunun sonuçlarıyla yüzleşiyoruz.”
***
Sitede 11. ilke olarak katkı sunmak istediğiniz bir konu var mı? diye soruluyor. Ne dersiniz; üzerinde düşünmeye değmez mi?