"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aşı atışması!

Mehmet KARA
15 Mart 2021, Pazartesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun koronavirüs aşısı ile ilgili sözlerine eleştirirken, “Önce ne dedi, ‘Ben vatandaş Kemalim. Sıram ne zaman gelirse o zaman aşımı yaptıracağım’ dedi. “Niye gidip yaptırdı?” diye sormuştu.

Kılıçdaroğlu ise grup toplantısında tebessümle cevap verirken, “Sıram geldi de onun için gittim aşımı yaptırdım” dedikten sonra, “İşte bu zihniyet devleti yönetiyor” diye cevap verdi.

Siyasetçiler arasında aşı atışması devam ederken, bütün dünya gibi Türkiye’de aşıya erişim konusunda sıkıntılar yaşıyor. Okullar açıldı, öğretmenlerin büyük bir kısmı aşılanamadı. Aşılama 65 yaşın altına da inebilmiş değil. Kronik hastalara sıranın ne zaman geleceği dahi belli değil. 

Bütün bunları bir kenara bıraksak bugüne kadar geleceği söylenen milyonlarca aşının çok az bir kısmı geldi. Ne zaman geleceği bile belli değil. Mayıs’a kadar 52.5 milyonu aşılama yapılacağı duruluyorken, bu süre şimdi sonbahara kadar uzadı.

Bu sıkıntılar yaşanırken siyasetçilerimiz ise aşı üzerinden polemiğe giriyorlar. Millet aşı bekliyor atışma ya da polemik değil sayın yöneticiler. Bu biliniyor, ama bir de biz duyuralım.

***

EKSEN KAYMASI MI?

2013 yılında Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi darbe ile deviren Abdülfettah es-Sisi’ye işbaşına geldiği günden bu yana Türkiye’den büyük bir tepki gösterilirken, ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde devam ettirildi.

Ancak son zamanlarda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’un Mısır’la deniz yetki alanları anlaşmasına ilişkin “İlişkilerimizin seyrine göre müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz” ifadelerini kullanmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, “Mısır, Arap Dünyasının önemli bir ülkesi. Mısır, Arap Dünyası’nın kalbi ve beyni olmayı sürdürüyor” sözleri ile iki ülke arasındaki ilişkilerin farklı bir yöne doğru kaymaya başladığı görülüyor. Son olarak da Çavuşoğlu, Mısır’la “diplomatik düzeyde” temaslarının başladığını duyurdu.

Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erdoğan, “Gönül arzu eder ki İsrail’le münasebetlerimizi daha iyi noktaya taşıyalım… İsrail ile istihbari noktada münasebetlerimiz zaten kesilmiş değil, devam ediyor. Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz” sözlerini de eklediğimiz zaman şu sorular akıllara geliyor:

Bütün bu gelişmeleri eksen kayması mı eksen değişikliği olarak mı değerlendirmek lâzım? Ya da dış politikada yeni bir sayfa mı açılıyor? Bunlar yapılacaktı da neden zaman kaybedildi? Mesele başlamasıydı mı, yoksa niye bittiği mi? Bugüne kadar ki dış politikamız yanlış mıydı? Şimdi Sisi iyi adam mı oldu? İsrail “terör devleti” olmaktan mı çıktı? “One minute” çıkışı ne oldu?

Önümüzdeki günlerde bütün bu soruların cevaplarını bulabiliriz. 

Bu arada son başbakan Binali Yıldırım’ın 2016 yılında göreve geldiğinde söylediği, “Bölgede ve dünyada dostlarını arttıran, düşmanlarını azaltan bir dış politika anlayışıyla bölgesel iş birliğini güçlendireceğiz” sözlerinin arşivlerde kaldığına da not düşelim.

***

CİHANGİR İSLAM CHP’YE KATILINCA…

Saadet Partisi’nden istifa ettikten sonra uzun süre “bağımsız” kalan Cihangir İslam’ın CHP’ye katılmasına farklı kesimlerden tepki gelirken, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın, “Milliyetçi, Atatürkçü, ulusalcı oldukları bilinen M. A. Çelebi, M. İnce gibi vekillerini kov; ömrü CHP ile kavgayla geçmiş adamları törenle partiye al! Tarihteki CHP ile şimdiki CHP’nin sadece isim benzerliği olduğunun en güzel örneği bu! Ne yaparsanız yapın toparlanamayacaksınız!” şeklindeki yorumu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi eleştirirken kullandığı tek parti dönemi ile bu açıklamanın nasıl bağdaşlaştırılacağı gündeme getirildi. Sayın Turan’a, daha önce AKP’yi en ağır şekilde eleştirenler aralarında parti genel başkanlarının olduğu kişilerin AKP’ye katıldığı hatta bakan bile yapıldığı hatırlatıldı.

Bu katılıma ilginç bir tepki de DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen’den geldi. “Cihangir İslam’ın CHP’ye geçmesine şaşıyorlar da, Perinçek’in AK Partiye, pardon AK Parti’nin Perinçek’e katılımına şaşırmıyorlar” diyen Ekmen’e tepki geldi, ama bu yorumuna tatmin edici bir cevap gelmedi.

***

VEKİL KÖŞESİ

Bu haftada “vekil köşemiz”de İYİ Parti Kayseri milletvekili Dursun Ataş’ın Çin’in Uygurlara karşı uyguladığı zulme dikkat çeken konuşmasını tutanaklardan aktaralım:

“Çin tarafından Doğu Türkistan’da insanlık tarihinin en acımasız ve vicdansız zulmü yapılmaktadır. Çin yönetimi, Uygur Türklerine karşı; dillerinin yasaklanması, işkence, çocukların ailelerinden alınıp asimile edilmesi, Türk kızlarını Çinli erkeklerle birlikte olmaya zorlama, ibadetlerin yasaklanması gibi birçok mezalimi devam ettirmektedir. Cumhurbaşkanlığı Forsu’nda yer alan 16 Türk devletinden biri Uygur devletidir. Yalandan da olsa Filistin’e, Kudüs’e sahip çıkan iktidar, bunun binde 1’i kadar Uygur Türklerine sahip çıkmamış, sırf Çin’e şirin görünmek için soydaşlarımızın adını ağzına bile almamıştır. Çin ile Türkiye arasında imzalanan suçluların iadesi anlaşması Uygur Türklerini endişelendirmektedir. Bu anlaşmayı bir an önce Genel Kurula getirip tüm partilerin oy birliğiyle reddedelim ki al bayraktan gök bayrağa selâm olsun…”

Uygur devleti Cumhurbaşkanlığı forsunda var, ama zulme sessiz kalıyoruz!

***

HAKSIZLIK MI?

Koronavirüs salgını sebebiyle yeni tedbirlerden sonra vefatlar, hasta sayıları ve vak’a sayıları artarken illerde her gün yeni tedbirler alınıyor.

Tedbirlere uymayanlar kameralardan tesbit edilip ceza kesilirken, AKP’nin önce il kongreleri, ardından kadın kolları kongresinde büyük salonlarda hınca hınç toplantılar yapılması çelişki olarak değerlendirilirken tepkiler geliyor.

AKP Edirne Milletvekili Sayın Fatma Aksal’ın bu tepkilere karşılık, “Bütün bu vak’a artışını kongrelere bağlamak çok büyük haksızlık olur. Kongre kalabalık olabilir, ama önlemler alındı. Bu konuda maske çok önemli. Bir şey yenilip içilmeyen ortamlarda bulaşma riski çok düşük. Biz maske kuralına kongrelerde çok fazla uyduk. Ev ortamında daha çok bulaşıyor. Çünkü maskeler çıkarılıyor ve bir şeyler yenilip içiliyor” şeklinde veciz cümlesiyle meseleye yaklaşmasına ne demeli bilemedik…

***

PAYLAŞILAMAYAN YIL!

Son üç ayda çıkan ve Resmî Gazetede çıkan dört Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile 2021, “Yunus Emre ve Türkçe Yılı”, “Hacı Bektaş veli Yılı”, “Ahi Evran Yılı”, “Mehmet Âkif ve İstiklâl Marşı Yılı” olarak ilân edildi…

2021 yılı paylaşılamayan bir yıl olacak. Bakalım başka genelge yayınlanacak mı? Bir de hangi konu ağır basacak, onu da göreceğiz… Aslında “yılı” ibaresi “ayı” olarak değişse daha iyi olmaz mı?

Okunma Sayısı: 1861
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı