İstanbul’da Çamlıca Camii üzerinden Ramazan ayı öncesi yapılan tartışma rahmetli Süleyman Demirel’in “camiye, kışlaya, okula siyaset sokulmasın” sözlerinin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun israftan bahsederken söylediği “Hangi akıllının başına İstanbul’da Çamlıca’nın tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir?
Dışarıdan baktığınız zaman şu ihtişama bak nereden nereye geldik derseniz bu Türkiye’nin ne kadar perişan halde olduğunu gösterir ne kadar geliştiğini kalkındığını göstermez” sözleri üzerine iktidar kanadından ağır tenkitler almış, hatta “cami düşmanı” bile denilmişti.
Karamollaoğlu bu tartışmayla ilgili olarak, “Mesele cami meselesi değil, gösteriş merakıyla israfın İslâm’a hizmet diye takdim edilmesidir” dese de ellerine fırsat geçen troller meseleyi hâlâ kaşımayı sürdürüyor.
Tam da bu tartışmanın yaşandığı bir dönemde “Sabah Namazı Buluşmaları”nın finalinde 60 bin kişinin Çamlıca Camii’ni doldurması tartışmayı alevlendirdi. İktidara yakın gazetelerin bu tartışmaya “göndermeler” yapması da meselenin büyümesine sebep oldu.
Çamlıca Camii’nin açıldığı günde kürsüden bu tartışma gündeme getirilmiş, Türkiye genelinde okunan hutbelerde SP liderine cevap niteliği taşıyan ifadelere yer verilmişti.
Oysaki camilerin Müslümanlar tarafından doldurulması herkesi ancak memnun eder. Çünkü, camiler ibadet içindir, camilerin dolması en çok Müslümanları sevindirir. Camiye giden insan Allah’ın rızasını kazanmak için gider. Ancak bunu “muhaliflere cevap olsun” diye siyasî bir yarışa dönüştürmek en başta dinimize zarar verir.
***
Camilerin doldurulması yarışması devam ederken, Erdoğan’ın söylediği “Sultanahmet Camii doldu mu ki, Ayasofya ibadete açılsın” sözü de hatıra geldi. Erdoğan, seçim meydanlarından Ayasofya’nın statüsünün müzeden Camii’ye dönüştürüleceğini söylemişti.
Ayasofya’nın ibadete açılması düşünülmüyor da en azından statüsü değişir mi, seçim meydanlarındaki vaat gerçekleşir mi? Bekleniyor…
Şimdi şu sorunun cevabı bekleniyor: Ramazanda her gün Sultanahmet Camii doldurulsa bayramdan sonra Ayasofya açılır mı?
Sözün özü şu: Siyasetçilerin azamî dikkat göstermesi gereken şey camiye siyasetin sokulmamasıdır.
***
ÖZÜR MÜ YARIŞTIRILACAK?
Siyasî partiler arasında bir yarış da özür dileme konusunda yapılıyor. Kılıçdaroğlu’na saldırının ardından, “Siz bize geçmiş olsun demediniz, biz de size demeyiz” yarışı içine girilmişti.
AKP’li eski bakanlardan Bekir Bozdağ ve Taner Yıldız’a geçtiğimiz yıllarda saldırı olmuştu. Elbette bu çirkin saldırılara tepki gösterilmeliydi. Tepki gösterilmediyse elbette ki yanlış olmuştur.
“Ama o dönem bu saldırılara tepki gösterilmedi” denilerek ana muhalefet partisi genel başkanına yapılan saldırıya tepki gösterilmemesi da yanlıştır, hatalıdır…
Ne zaman ki siyasetçilere yapılan saldırıların demokrasiye yapılmış bir saldırı olduğu kabul edilip kınanırsa işte o zaman doğru yapılmış olur…
Yoksa “özür dileme” yarışına girmek fevkalâde yanlıştır…