"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul Sözleşmesi itirafı!

Mehmet KARA
11 Mayıs 2020, Pazartesi
Geçen hafta bir hutbe üzerinden gündeme gelen İstanbul Sözleşmesi ile ilgili itiraf gibi açıklamalar ardı ardına geliyor.

Yetkili ağızlardan “Şiddeti önlüyoruz diye ipin ucunun kaçırıldığı” sözlerinden sonra sözleşmenin tekrar gözden geçirilmesine karar verilse de şimdilik herhangi bir gelişme gözükmüyor.

“Kadına yönelik şiddet” konusunda bağlayıcılığa sahip uluslar arası “Sözleşme” 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmişti. 81 maddeden oluşan sözleşme, tepkilere rağmen Meclis’te Dünya Kadınlar Günü’nde yani, 8 Mart 2012 tarihinde grubu bulunan bütün siyasî partilerin “ittifakı” ile kabul edilmişti! 

ABD, Rusya, Kanada, Japonya, Meksika, Vatikan ve Azerbaycan tarafından sözleşme imzalanmazken, imzalayan 28 ülke anlaşmanın birçok maddesini uygulamayacağını söylemişti. “Şerhsiz imzalayan” ülkeler arasında Türkiye, Arnavutluk, Belçika, Bosna Hersek, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Karadağ, Portekiz, San Marino’nun olması dikkat çekmişti.

Son olarak, Macaristan Parlamentosu, Hıristiyan Demokratlar tarafından hazırlanan, “İstanbul Sözleşmesi’nin reddedilmesine ilişkin” siyasî bir bildiriyi kabul etti…

Sözleşme’nin özellikle “aile yapısına dinamit” koyduğu “toplumu ifsad ettiği ve aileyi hedef aldığı”nı artık birçok kesim dillendiriyor. 

«««

YANLIŞ YAPTIK!

Bu sözleşmeye imza koyanların şimdilerde pişmanlıklarını ortaya koymaları düşündürücü. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili geçtiğimiz hafta dikkat çeken bir tepki gündeme geldi. Aslında ibretlik bir tepkiydi.

AKP eski milletvekili Mehmet Metiner, “İstanbul Sözleşmesi”ni Ahmet Davutoğlu Genel Başkanımız/Başbakanımız iken bizim partimiz Meclis’e getirdi... Diğer partilerin tümünün onayıyla Meclis’ten geçti... Kendi adıma itirafta bulunuyorum; yanlış yaptık” sözleriyle itirafını dile getirirken, “Eminim ki oy veren vekil arkadaşlarımızın kahir ekseriyeti neye oy verdiklerini bilmeden el kaldırdılar. Sırf parti grup başkanvekilleri el kaldırdığı için. Partilerin grup yönetimi kendi aralarında anlaşmış olmalılar ki o anda bulunanların onayıyla kabul edildi geçti...” şeklindeki sözleri kanunların Meclis’ten nasıl geçtiğinin de bir itirafı niteliğindeydi.

Buraya bir not düşmekte fayda var. O dönemde Başbakan Sayın Davutoğlu değil, Sayın Erdoğan’dı… Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci de buna dikkat çekerken, “Ona söyleyemediğiniz hataları Sayın Davutoğlu’na fatura etme alışkanlıklarınızdan vazgeçin” diyerek Metiner’e cevap verdi. Metiner de buna karşılık, “Aklımda yanlış kaldığı için Davutoğlu’nun adını zikrettim. Kasıt asla söz konusu değil. Kim yaptıysa ‘yanlıştır’ diyorum” demesine bir yerlerden cevap gelecek mi göreceğiz.

«««

SÖZLEŞMENİN CANI CEHENNEME!

Bu arada yine Metiner’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızının da yönetici olduğu KADEM’le ilgili ifadeleri de çok tartışılacağa benziyor. 

“İstanbul Sözleşmesi”nin ülkemizde kabulünden 2 yıl sonra kurulan KADEM’in ısrarla ‘İstanbul Sözleşmesi”ni savunuyor olmasını anlamıyorum... Varlığını önemsediğin KADEM’in adeta sözleşme müdafisi bir konuma kendini düşürmesi hazin bir tablo... Kendimizi kendi değerlerimiz üzerinden tanımlamak ve savunmak varken... Canı Cehenneme o sözleşme bu gidişle KADEM algısını tamamen menfiye çevirecek, biline!” şeklindeki sözlerinin KADEM’de veya başka mahfillerde nasıl yankı bulacağı merakla beklenirken, oy kullandığı İstanbul Sözleşmesi için hakkında yıllar sonra “canı Cehenneme” demesi de takdire şayan!

Şimdi soru şu bu hatadan nasıl dönülecek? Ve bu hatanın telâfisi nasıl olacak?

«««

İYİLİK BULAŞICIDIR

Ankara Büyükşehir Belediyesi salgın sürecinde önemli işlere imza attı. “Konuşma iş yap” mantığı ile yaptığı işlerden birisi de bakkallardaki veresiyi defterlerinin ödenmesi uygulamasıydı. Kampanyaya dönüşen bu uygulama Türkiye’nin birçok ilinde yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. En son olarak Gaziantep Valiliği’nin 200 bakkaldaki “zimem defteri”ni satın alarak vatandaşların bütün borçlarının tamamını ödemesi böyle bir dönemde takdir ve tebrik edilmesi gereken davranışlardan birisi… 

Bunlar yardımlaşma ve dayanışmanın güzel örneklerinden. Bu yardımlarla hem küçük esnaf nefes alıyor, hem de borcunu ödeyemeyecek durumda olan vatandaşlar biraz olsun rahatlatıyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın sık kullandığı “iyilik bulaşıcıdır” ifadesi böylece doğrulanmış ve karşılığını da bulmuş oldu.

Ancak bu arada asıl olması gereken ise bu defterlerin değil, fukaralığın yok edilmesi. Yoksa o defterler bugün için kapanır, ama yarın yine borçla dolar…

«««

BALKONDAN MUKABELE!

Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar gereği bugün berberler, güzellik salonları ve AVM’ler açılıyor. 

Ramazan ayının da 18’ine ulaşmış durumdayız. Virüs salgını sebebiyle camiler aylardır kapalı, vakit namazları, Cuma namazları ve teravihler kılınamıyor. Öyle görünüyor ki, bayram namazında da camiler kapalı olacak… Bu durum vatandaşlar arasında burukluk meydana getiriyor.

77 yaşındaki annem aylardır dışarı çıkamamaktan hiç şikâyetçi olmadı. Onun şikâyetçi olduğu konu teravihte ve mukabelede arkadaşlarıyla beraber olamamasıydı. Biz boşluğu doldurmaya çalışsak da o, yıllardır Ramazanda beraber olduğu arkadaşlarını görmek istiyor. (Gerçi her Ramazanda iki hatim okurken, bu Ramazan da üç hatim bitirmeye doğru gidiyor.)

Bu durumda da vatandaşlar kendi çözümlerini buluyor. Bina içlerine kurulan ses sistemleri ile cemaatle teravih namazları kılınırken, balkonlara kurulan ses sistemleri ile de mukabele yapılıyor.

«««

ŞAŞIRTAN CEZA!

Koronavirüs salgını sebebiyle 5-6 haftadır hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması var. Çıkanlara da ağır cezalar veriliyor. Ceza verilenlerden birisi de 4 yaşında bir çocuk olmuş. Yanlış duymadınız. 

Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde koronavirüs yasaklarına uymayarak sokağa çıkan 4 yaşındaki çocuğa 3 bin 150 lira ceza kesilmiş. Çocuk da ceza makbuzu ile birlikte gülerek belki de ne olduğunu bilmeden bir poz vermiş!

Bu fotoğraf sosyal medyada paylaşılınca Nevşehir Valisi para cezasının iptal edildiğini açıkladı. Açıklamasaydı tarihe geçecek bir vakıa olacaktı…

Okunma Sayısı: 2884
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    11.5.2020 13:41:51

    İSTANBUL Sözleşmesi resmen bu ülke ve müslüman millete karşı indirilmiş bir ahlak,inanç darbesidir.Ne acıki bunu bizzat imzalayıp mer'iyete alanda ikide bir din,iman ve millet,vatan edebiyatı yapan hamaset kahramanıdır.İyiki varsın YENİASYA.

  • Mehmet Demir

    11.5.2020 06:16:10

    Çok harika bir yazı bilgilendik Hocam ekmeğine sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı