"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kılıçdaroğlu’na saldırı geçiştirilmemeli

Mehmet KARA
23 Nisan 2019, Salı
Türkiye yeni seçim döneminden çıkmışken, anamuhalefet partisi genel başkanına bir şehit cenazesinden yapılan saldırı, seçimleri ve sonrasında yapılan itirazları unuttururken akıllara seçim öncesinde yapılan kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dili getirdi.

Çünkü, öyle bir seçim dönemi geçirildi ki, insanlar birbirlerine neredeyse düşman gözüyle bakmaya başladı. Siyasetçilerin rakiplerini “hain, terörist” diye suçlamaları insanlar arasındaki husumeti tetikledi. 

Bu saldırıyı “amasız, fakatsız, lakinsiz kınamak” gerekiyor. Saldırı sonrasında yapılan “Oraya neden gitti?”, “Zaten orada oy oranı çok düşüktü” türü yanlış ve hatalı ifadeler bu ülkenin hayrına değil, tam tersine kötülüğünedir.

***

Saldırının olduğu günden iki gün önce Kılıçdaroğlu gazetelerin Ankara Temsilcileri ile yaptığı toplantıda, “Gerilimsiz bir Türkiye istediğini” üzerine basa basa söylemişti.

Bunları söylediği günden bir gün önce ise Cumhurbaşkanı Erdoğa ılımlı mesajlar vermişti. Erdoğan’ın, ‘Türkiye ittifakı’ söylemini ortaya attıktan sonra seçimin ardından musafahayı, kucaklaşmayı gündeme getirmesi, artık Türkiye’nin normalleşmesinin gerekli olduğu hem siyasetçilerden hem de ülkenin bütün kesimleri tarafından desteklenmiş, bu da yumuşamanın önemi ortaya koymuştu.

Kılıçdaroğlu da o toplantıda Erdoğan’ın ne zaman ne yapacağının belli olmadığını ancak son beyanatlarının umut verici olduğunu söylemişti. Türkiye ittifakının sağlanması için önce medyaya baskıların sona ermesinden başlanması gerektiğinin altını çizmişti. Erdoğan’ın “Kızgın demiri soğutmak gerekir” sözlerini, “Gerilimi meydana getiren kendisidir, sonlandıracak olan da kendisidir” derken  “Türkiye ittifakı” çıkışına “Milli konularda ittifak yapmalıyız” sözleriyle destek vermişti Kılıçdaroğlu…

***

Pazar günü evde otururken, sosyal medyadan bir milletvekilinin Ankara’nın Çubuk ilçesinde Kılıçdaroğlu’na saldırı olduğunu ama durumunun iyi olduğunu paylaşmasıyla ülkenin de gündemi birden değişti. Yumuşamanın yerini endişe aldı.

Bu paylaşımı okuyunca Kılıçdaroğlu’nun iletişim danışmanı Okan Konuralp’ı aradım. Okan Bey telaşlı ve heyecanlı ses tonuyla, “Mehmet Bey bir saldırı oldu ama Genel Başkanın sağlık durumu iyi” dedikten sonra telefonu kapatmak zorunda kaldı. Ondan sonra gelişen olaylar endişeyi daha da katladı, olay basit değildi.

Kılıçdaroğlu, bazı bakanlar ve milletvekillerinin Çubuk’ta olmasının nedeni ise Hakkari’de Irak sınırındaki çatışmada şehit olan 4 askerden birisi olan piyade er Yener Kırıkcı’nın cenaze namazını kılıp ailesine taziyelerini bildirmekti. Ama hain eller devreye girip hem şehit ailesini hem de bütün Türkiye’yi üzdü.

Kılıçdaroğlu’nu kendi güvenlik ekibi, özel tim, jandarma koruma altında bir eve götürürken saldırıların devam etmesi ve “yakmaktan, yıkmaktan” bahsedilmesi Türkiye’ye yabancı değildi. Çok tehlikeli bir oyun oynanmak isteniyor olabilir.  İşte bu yüzden başta ülkeyi yönetenlerin sonra bütün toplumun uyanık olup bu oyunu bozması gerekiyor. Bu oyunu bozmanın en başta gelen yolu da bu saldırıyı “amasız kınamak”tan geçiyor.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın, “Şehit cenazelerinin bile toplumumuzda bir araya gelemediğimiz yerler haline getirildiği”ne vurgu yapması ülkenin geldiği noktayı gösterdi. Çünkü haklı ve yerinde bir tespitti ve son ayların adeta özetiydi.

***

Bu saldırı öncelikle demokrasiye saldırıdır. Türkiye’nin birliğine beraberliğine yapılan bir saldırıdır.

Uzunca bir süredir siyasetçilerin bu kırıcı, sert, ötekileştirici sözlerinin halka da yansıyacağını yazıp geliyoruz. Siyasetçilerin artık yapacakları konuşmalara dikkat etmesi gerekiyor. Bu aşamada siyaseti bırakıp ülkenin birlik ve beraberliğini sağlayacak beyanatlar vermeye, demokrasiye zarar verecek sözlerden kaçınmaya dikkat etmeliler… 

İşte tam da Erdoğan’ın dediği gibi musafahalaşma ve kucaklaşma zamanıdır.

Yapılan bu saldırı geçiştirilemez. Heyecanlı bir gurubun saldırısı olarak görülemez.

Kılıçdaroğlu’na yumruk atanlar gözaltında ama bunun arkasında kimler olduğu (varsa) ne amaçla yapıldığı kısa zamanda bulunup kamuoyunun önüne çıkarılmalı…

Okunma Sayısı: 1733
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı