Merkez Bankası’nın bu hafta politika faizini yüzde 19’a yükseltmesiyle birlikte, Türkiye dünyada faizin en yüksek olduğu 7. ülke oldu. Türkiye’nin önündeki altı ülke Venezuela, Zimbabve, Arjantin, Yemen, Liberya ve Surinam oldu. 

Cumhurbaşkanı yüksek faize karşı olduğunu sık sık tekrarlarken, “Dünyada şu anda eksi faizle kredi veren finans kuruluşları var mı? Var. Buyrun Japonya’ya bakın, eksi faiz. İsrail kendi içinde eksi faiz. Avrupa’ya gelin 1 civarında. Bize ne oluyor da 20’lerin üzerine çıkıyoruz. Bizim arkadaşlar da bana kızıyor biliyorum. Ama kusura bakmasınlar, ama ben bu ülkenin Başkanı, Cumhurbaşkanı isem bunu anlatmaya devam edeceğim. Yüksek faizle ülkemin kalkınacağına inanmıyorum” demesine rağmen faizler artıyor.  

Türkiye ekonomisi faiz ile kur arasına sıkışmış durumda. Faiz iniyor kur çıkıyor, kur yükseliyor faiz düşüyor… Bir de, faizin yükselmesini görmeyip dövizin düşmesini başarı gibi gösterenler çıkıyor. 

Bütün bunlar Ekonomi de işlerin iyi gitmediğini ve Türkiye ekonomisinin aşırı borçlandığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Artık saklanamaz bir gerçek… 

Bu hafta faizlerin yüzde 19’a çıkarılması 4.5 ay önce göreve gelen Naci Ağbal’ın görevden alınmasına yol açtı. Böylece, 20 ayda 4 Merkez Bankası Başkanı değişikliği ile Türkiye Cumhuriyetinde bir rekor kırıldı! Faizi düşüren de, sabit tutan da, yükselten de görevden alınmış oldu. Bu işte bir terslik yok mu? 

*** 

MECLİS 1.5 GÜN ÇALIŞTI 

Milletin dertlerinin dile getirildiği ve çözüm bulunduğu bir istişare merkezi de olan Meclis’te yaşananlar bu hafta siyasetin de gündemini oluşturdu. Meclis genelde aksi yönde bir karar alınmazsa haftada üç gün çalışıyor. Bu hafta başından itibaren Salı günü Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’un Meclis’te okunacak bir mahkeme kararıyla milletvekilliğinin düşürüleceği söylenmişti. Ancak bu Çarşamba gününe ertelenince Meclis tam olarak sadece Salı günü çalışabildi.  

Çarşamba günü Meclis’te gündem dışı konuşmalardan sonra “başkanlığın Meclis’e sunuşları” bölümünde Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi okununca Meclis karıştı. HDP’li vekiller büyük tepki gösterirken, CHP konuşmalarıyla karara itiraz etti. Uzun süre yapılan protestolardan sonra oturumu yöneten Başkanvekili Celal Adan defalarca oturama ara verdi, tartışmalar sürünce en sonunda da oturumu kapattı. Perşembe günü de “Başkanlık Divanı teşekkül etmediği”nden çalışmalara dahi başlayamadı... Sadece 2 dakikada açılıp kapandı… 

Neticede yeni sistemle zaten etkisizleşen, denetim yetkileri olmayan, güvenoyu ve gensoru mekanizması bulunmayan, hatta bütçe vetosu bile elinden alınan Meclis’te milletvekilleri hiç değilse 1 dakikada olsa milletin sorunları dile getiriliyordu bu hafta bu dahi yapılamadı. 

Millet bunları ibretle izliyor… 

*** 

VEKİL KÖŞESİ 

Bu hafta siyasette yaşanan gelişmeler ülkenin birçok sorunun üstünü örttü ve konuşulmasını engelledi. İşsizlikten, hayat pahalılığına, salgının yeniden artmasından, eğitimdeki sorunlara kadar ülkenin birçok sorunu gündeme gelmese de millet yaşayarak görüyor. 

Bu haftaki vekil köşemizin misafiri Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz… Pandemi döneminde birçok esnafın sıkıntısı olduğu bilinirken belki de ilk defa pazarcı esnafının sıkıntıları dile getirildi.

Sayın Yılmaz’ın sözlerini tutanaklardan aktaralım: “Sabah güneş doğmadan; sıcak, soğuk, yağmur, kar demeden pazar yeri pazar yeri dolaşıp gece yarılarına kadar tezgâh açarak evine ekmek götürmeye çalışan pazarcı esnaflarımız pandemi döneminin en önemli mağdurlarının başında gelmektedir. Özellikle hafta sonu kısıtlamaları sebebiyle tezgâh açamayan pazarcılar oldukça zor günler geçirmişlerdir. Normalleşmeyle birlikte tezgâhlarına dönen pazarcılar bir yandan marketlerle yarışmaya çalışmakta, diğer yandan belediyelerin kaprisleriyle uğraşmaktadır... Pazarcıların sesine kulak vererek isteklerinin başında gelen emeklilikte yıpranmanın getirilmesinin sağlanması gerekmektedir.” 

Burada dikkat çeken başka bir husus da bu sözleri ittifak ortağı bir partinin milletvekilinin söylüyor olmasıydı. Biz de buradan ilgililere duyuruyoruz. 

*** 

“KUNDAKÇI, DOLANDIRICI…” 

Anketlerde yüzde 50’yi yakalaması zor görülen cumhur ittifakının küçük ortağının bir önerisi var. Bahçeli partisinin kurultayında, “Kamuoyu araştırmaları ve sonuçlarının yayınlanması hakkında geniş değişikler yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır. Siyasî maksatlarla ve ekonomik gayelerle bir partiyi parlatıp bir başkasını karalayan anket şirketleri bize göre demokrasi kundakçısı, millî irade dolandırıcısıdır” demesi akıllara araştırma şirketleri üzerinde yeni bir düzenleme yapılacağını akıllara getirdi.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söz konusu şirketlerle ilgili geçmişte söylediği sözler dikkate alındığında bunun iki ortak arasında konuşulduğu ve “düzenlemeler”in kısa zamanda gündeme getirileceği düşünülüyor. 

Altından ne çıkacağını bekleyip görelim…