"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçimin “en önemli” dersi

Mehmet KARA
30 Haziran 2019, Pazar
Cumhur İttifakı 23 Haziran seçim stratejini belirlerken, 31 Mart öncesinde yaşanan kutuplaştırıcı ve ötekileştirici üslûbu terk etme kararı almıştı.

Büyükşehirlerin kaybedilmesinden sonra da “Türkiye İttifakı” gibi kucaklayıcı bir dil kullanılsa da bir iki gün sonra eskiye dönülmüş, eski huylar yeniden depreşmiş, yine yalana, dolana, iftira ve hakarete dayanan çirkin üslûba geri dönülmüştü.

Ülkenin anamuhalefet partisi genel başkanına yapılan saldırı ve linç girişimi karşısında yeterli duyarlık gösterilmediğinden, arkasından gazeteciler ve siyasetçiler yol ortasında öldüresiye dövülmüştü. Siyasetçiler bundan bile ders almamış, çirkin siyaset devam etmişti.

“Seçim döneminde bunlar yaşanır” ya da “Seçimi kazanmak için her şey mübahtır” türü yapılan bu çirkin siyaset anlayışı devam ettirilmişti.

Ancak millet “artık bu tür siyaset anlayışından bıktık” mesajını sandıkta güçlü hem de tâ Fizan’dan duyulacak şekilde verdi. Tabiî ders alabilene…

Milletin verdiği dersi iyi almak gerekiyor. Bundan böyle artık siyasetin dilinin yumuşaması gerekiyor. 

Hiç kimsenin milletin huzurunu bozmaya, ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya hakkı yok.

***

GÖZDEN KAÇMASIN

İstanbul seçimleriyle ilgili yorumlar, tahliller yapılırken bazı şeyler gözden kaçıyor. Gözden kaçan bir ayrıntıyı aktarmakta fayda var. 31 Mart seçimleri akşamında sonuçlar tam olarak netleşmeden Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım kürsüye çıkıp, “Seçimi kazandık” demişti.

Bu açıklamayla ilgili, “Yıldırım açıklama yapmak istememesine rağmen yüksek yerlerden telefon edilip, “Çıkın ‘kazandık’ diye açıklama yapın” denildiği için açıklama yaptı. Zaten yüzünde de kazanmış bir adayın sevinci de yoktu” iddiası ortaya atılmıştı. 

23 Haziran’da yapılan seçim neticeleri daha Anadolu Ajansı tarafından açıklamaya başlamadan Yıldırım’ın (saat 19.15) çıkıp, Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını kabul edip “tebrik etmesi” dikkat çekti. 

(AA sonuçları 19.30’da açıklayacağını duyurmuştu. Yıldırım 15 dakika önce açıklama yapınca AA’nında açıklamasını öne çektiğini de not düşelim…)

Bu iki açıklama arasındaki fark gösterdi ki, Yıldırım telefonları beklemeden açıklamasını yapıp çıktı. En azından öyle bir görüntü verildi… 

Kaldı ki, erken açıklamanın parti içinde huzursuzluk meydana getirdiği de sonradan kulislere yansıdı…

Gözden kaçmasın…

***

GAZETECİLER İŞİNE DÖNMELİ!

Seçim neticeleri üzerinden iktidar kanadındaki özeleştiri başlamadan yandaş medya birbirini ağır şekilde eleştirmeye başladı bile…

Cumhurbaşkanının uçağına binenlerin AKP’nin politikaları ve icraatlarını anlatamadıklarını, (gazetecinin böyle bir görevi zaten yok) AKP’nin hatalarının ve yanlışlarının bazı kaygılar dolayısıyla ilgililere söylememekle” eleştirilip uçaklara alınmamasını istiyorlar. Kendilerine dâvet gelse de uçağa binmeyeceklerini konuşmasının sonuna ilâve ediyor.

Gerçi, o uçağa asla binmeyeceğini söyleyenler binmeye başladılar bile… Yani, “istemem, ama yan cebine koy” mantığı…

Bazıları da “Külliye’ye girmesinin ve bazı yandaş kanallara misafir olmasının yasak olduğu”nu şimdi açıklıyor. Bakın bunu bilmiyorduk. Sadece “muhalif gazeteciler”e karşı akredite uygulanıyor diye biliyorduk… Meğer yandaşlar arasında da ayrı bir akredite uygulaması varmış! Bu arada onu da öğrenmiş olduk.

Diğer yandan iktidara çok yakın bazı gazetecilerin AKP’nin son seçimde “büyük hezimet yaşadığı”nı söyleyecek cesareti (!) göstermeye başlaması da gözden kaçmıyor.

Bütün bunları üst üste koyunca hep denen bir şey vardır: Tökezlemeye gör şimdi  “ölümüne yanında olanlar” yanından çekilir. Muhalefet diye tabir ettiklerinden daha çok eleştirmeye başlarlar… Bu tez gerçek mi oluyor yoksa?

Bizim notumuz ise şu olsun:

Gazeteciliği “particilik” olarak anlayıp yaparsanız işte bu noktaya gelirsiniz. “Ohh olsun” demiyoruz. 

Sadece “Gazeteciliğe geri dönün” diyoruz…

Okunma Sayısı: 1680
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı