"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vekillerimiz tatilden dönüyor

Mehmet KARA
25 Ocak 2021, Pazartesi
2021 yılı bütçesinden hemen sonra “tartışmalı torba kanunu” çıkartıp 26 Aralık’ta 1 aylık tatile giren Meclis yarın yeniden çalışmalarına başlayacak.

Günlerce ve saatlerce süren bütçe görüşmeleri devam ederken, komisyon üyelerinin dahi haberi olmadan, adeta yangından mal kaçırır gibi; “Kitle İmha Silâhlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun” adlı düzenleme komisyona getirilmiş, 6 Maddelik kanun teklifi “torba kanun” halinde içine de 7 ayrı kanunda değişikliğe gidilecek şekilde 43 madde daha ilâve edilmişti. Yıldırım hızıyla Meclis’ten geçirilen “Kitle İmha Silâhlarının Yayılmasını Önleme Yasası” adlı kanunun içine konulan maddeler ile İçişleri Bakanı’na “terör şüphesi halinde derneklere kayyım atama, hesaplarını dondurma” gibi yetkiler verilmişti.

Netameli ve tartışmalı kanunların hep dönem sonu ya da tatil öncesinde çıkarılmasını bir gelenek haline getiren hükümet “Tartışmalı kanunları çıkartalım 1 aylık sürede unutulur” düşüncesiyle yapıyordu, beklenildiği gibi de oldu. Bunca tartışma arasında bu süre içerişinde başörtüsü, darbe, siyasetçilere ve gazeteciler saldırılar derken bu tartışmalı düzenleme de unutulup gitti. CHP bu kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıklamıştı, şu ana kadar çalışmalar devam ediyor olmalı ki henüz bu yola da başvurulmadı. 

***

GEÇİM, ADALET, EĞİTİM, SAĞLIK VE SEÇİM

Türkiye’nin, ekonomi, eğitim, sağlık ve adalet başta olmak üzere birçok çare bulunması gereken sorunu var. İşsizlik, kapanan işyerleri, hayat pahalılığı gibi konular ülkenin birinci gündemi. Meclis’in açılmasıyla birlikte bu sorunlara ne gibi çözümler üretilecek hep beraber göreceğiz. 

İki buçuk yılını dolduran Türk tipi partili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Meclis’in açılmasıyla birlikte tartışılacak konuların başında geliyor. Hükümet kanadında Cumhurbaşkanlığında sistemin yürümeyen aksayan yönleriyle ilgili “rehabilite” çalışmaları devam ederken, muhalefet partileri de iyileştirilmiş, demokratikleştirilmiş parlamenter sisteme geçilmesiyle ilgili sesini daha çok çıkartmaya başlayacak. 

Muhalefet partileri bu konuda hazırlıklar yapıp karşılıklı ziyaretlere başladılar ve ortak bir metinde çıkarma çalışmaları içine girdiler bile. Öte yandan, Hükümet tarafında, siyasî partiler ve seçim kanunlarındaki düzenlemeler için de çalışmalar devam ediyor. Seçim barajının düşürülmesi, milletvekili transferlerinin önüne geçilmesi gibi konular üzerinde çalışmalar yapılıyor. 

Erken seçimin de bu dönemde en çok konuşulacak konulardan birisi olacağı düşünülüyor. İYİ Parti Meclis Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Türkiye 2021’de erken seçime gitmek zorunda. Çünkü Türkiye bu iktidarı taşıyamıyor. İktidarın erken seçim dışında başka seçeneği kalmadı” derken muhalefet partilerinin genel başkanları da erken seçimi gündemden düşürmüyorlar.

Seçim konuşuluyor konuşulmasına ancak ekonomi böyle bozukken, hukuk, eğitim, adalet, demokratikleşme ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi konularda birçok sorun olduğu hükümet tarafından dahi söylenirken hükümetin seçime gitmeye cesaret edip edemeyeceği tartışma konusu. Fakat bu kadar sorun varken 2023’e kadar idare edemeyeceği de ortada çünkü sorunlar arttıkça ve tartışıldıkça Cumhur İttifakı’nın oyu da eridikçe eriyor. Siyasette 24 saat bile kısa bir zamandır. Öyle bir durum ortaya çıkar ki, seçime mecbur kalınabilir.

Meclis açılırken, öncelikle iktidarıyla, muhalefetiyle bütün milletvekilleri ülkenin ve milletin âcil çözüm bekleyen sorunlarının çözümü noktasında birlikte hareket etmeli. Biliyoruz bu bir temenni, olması hayli zor, ama milletin sorunları üzerinde böyle bir irade ortaya konulmalı.

Ardından da “beğenilmeyen eski sistem”in bile çok gerisinde kalan “yeni sistemin” düzeltilmesi için çalışma yapmalı. 

Öncelikle de Meclis’in etkinliğini arttıracağı çalışmalar olmalı. Yani Meclis önce kendisini güçlendirmeli…

***

SAĞDUYULU İNSANLAR ENDİŞELENİYOR

Türkiye’de uzun yıllardan beri insanları kutuplaştıran, ayrıştıran ve ötekileştiren siyaset dilinin nefret diline dönüşmesi sağduyulu insanları endişelendiriyor. 

Yıllardır bir kutuplaşma noktası bulunmak suretiyle insanlar yavaş yavaş birbirinden uzaklaştırılmaya, birbirini dinlememeye başlamıştı. Kendi taraftarlarını “diri tutmak”, “safları sıklaştırmak” adına yıllardır ağzını açanın, fikrini söyleyenin “hainlikle” suçlandığı, fikirlerin hürce ifade edilemediği, konuşulamadığı, tartışılamadığı, fikir alış verişinde bulunamadığı bir dönem yaşanıyor. Herkes kendi dediğini doğru kabul ediyor, birbirini anlamaya çalışmıyor. Sadece iktidar değil, kutuplaştırıcı siyasî havanın getirisi olarak, muhalefet partileri de çoğunlukla bu geleneği sürdürüyor.

İnsanlar birbiriyle konuşamazken en iyi yapılan şey insanları kutuplaştırmak, ötekileştirmek, hemen bir ayrıştırıcı nokta bulmak, suçlamak, hakaret ve küfür etme ve neticesinde görüşmeyi kesmek oluyor.

Son zamanlarda artık bunun da ötesine geçildi, siyasetçiler bırakın bir araya gelmeyi, birbirlerinin yüzüne bile bakamayacak bir dil kullanırken, bu ayrışmanın sokağa yansımasının bir sonucu olarak vaziyet siyasetçilerin tehdit edilmesine hatta silahlı ve sopalı saldırılara uğramasına kadar geldi. Kılıçdaroğlu’na, Akşener’e ve birçok gazeteciye yapılan saldırılara siyasetçiler gerekli tepkiyi veremediğinden yakın zamanda bir partinin genel başkanı yardımcısına silahlı saldırı yapıldı.

Bu yüzden, işin nerelere vardığı görülürken, iktidar ve muhalefet ayırd etmeden siyasetçilerin artık kullandığı dile dikkat etmesi gerekiyor. 

İmkânsız gibi gözükse de, yıllar önce olduğu gibi bütün siyasî parti genel başkanlarının bir araya gelebileceği bir ortamın hazırlanması hem ülkedeki kutuplaşmayı hem de ülkenin sorunlarının çözülmesinde ortak aklın çalışmasına vesile olacaktır. İlk adım nereden gelir bilinmez, fakat siyasiler artık bu konuda adım atmak zorunda. Çünkü siyasilerin arasındaki gerginliğin daha şiddetlisi toplum tabanında yaşanıyor. 

Olan millete oluyor.

Okunma Sayısı: 2141
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    25.1.2021 23:13:26

    Muhterem kardeşim kısa ve öz olarak ülke idaresi ileilgili yazılarınızı dikkatle okuyorum.Maşaallah barekallah kardeşim.Milletin vekilleri ne acıdırki konu mankeni edildiler. 600 sayısına çıkartanalrın gayesi milletvekilinin değerine değer katmak olmadığı,halkın bu kadar vekile ne gerek var,o maaşlarlar işsizler,ihtiyaç sahiplerine yardım edilebilir diyor.Halbuki vekiller çok çalışarak,verilen vekalete uygun işler yaparak bu serzenişlere,tenkitlere mani olmalılar. Zaman tatil değil faaliyet zamanıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı