"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neden geri kaldık (6)

Mehmet Pekel
24 Nisan 2022, Pazar
İslam dünyasının geri kalma nedenlerini analiz ettiğimiz yazımızda dahili sebepleri tahlil etmeye devam edeceğiz.

Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafya, bu hayati derecede önemli konunun çözülememesi halinde ağır faturalar çıkarmaya devam edecektir. Binlerce kilometre öteden gelen emperyal güçler bazen demokrasi, bazen yardım talebi gerekçesi ile bazen de hiçbir gerekçe göstermeden bu coğrafyayı kan ve gözyaşı içinde bırakmışlar. Bunun son iki örneğini Irak ve Afganistan’da gördük. Yüzbinlerce insan kaybı ve istikrarsızlaştırılmış ve ekonomisi çökertilmiş mazlum milletler... Ama ortak yaptıkları şey ise sömürmek, karışıklık çıkartmak, Müslümanları biraz daha fakirlik kuyusuna gömmektir. Burada değişmeyen gerçek; ”kendinizi yönetecek yetkinlikte değilseniz yönetilirsiniz” hakikatidir.

Muhakemat’ta İslamiyet güneşinin doğmasına ve İslam dünyasının yeniden aydınlanmasına engel olan sebepleri sayarken; “Ve bizdeki mani ise, istibdat-ı mütenevvi [çeşitli baskılar] ve ahlâksızlık ve müşevveşiyet-i ahval ve ataleti intaç veren yeistir” ifadelerine rastlıyoruz. Biz “müşevveşiyet-i ahval”üzerinde duracağız.

MÜŞEVVEŞİYET-İ AHVAL

“Hallerdeki karışıklık” olarak ifade edebileceğimiz bu değerlendirme aslında son yıllarda yöneticilerin yönetme biçimlerini belirlerken değerlendirmek zorunda oldukları ‘Vuca’ kavramı ile de yakından ilgilidir. VUCA, İngilizce 4 kelimenin baş harflerinden oluşan yeni bir fenomendir. Bu beş kelime şunlardır; değişkenlik (Volatility), belirsizlik (Uncertainty), karmaşıklık (Complex) ve muğlaklık (Ambigious). Küreselleşen dünyada herhangi bir yerde meydana gelen olumsuz bir gelişme, ekonomileri ve siyasetleri etkileyerek dalgalanmalara neden olmaktadır. Pandemiler, yerel karışıklıklar çatışmalar, savaşlar v.s.

Birbirine benzer gibi görünen bu kavramların ortaya çıkardığı durum da müşevveşşiyet-i ahval halidir. 1911 yılı şartlarında Osmanlı Devleti şahsında tüm İslam alemi için yapılan bu tespit günümüzde de güncelliğini korumaktadır. 1907 ile 1914 yılları arasında gerçekleşen olaylar; Sultan Abdülhamid’in zayıf istibdat rejiminden meşrutiyete, meşrutiyetten İttihat Terakki partisinin kuvvetli istibdadına uzanan rejim değişiklikleri, Pantürkizm, Panislamizm, Osmanlıcılık, Batıcılık tartışmaları, siyasi cinayetler, müşevveşşiyet-i ahval haliydi. Tüm bunlar da sonunda koca devletin yıkılması ve İslam dünyasının da hamisiz kalmasına sebep olmuştu.

Günümüz Türkiye’sine baktığımızda benzer tartışmalar müşahede ediliyor. Parlamenter demokrasiden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş, bu sistemin aksaması ve ortaya çıkan yeni problemler nedeniyle güçlendirilmiş parlamenter sitem oluşturma gayretleri…

Dış politikada geleneksel politikalarından vazgeçilerek romantik ve reel olmayan politikalar ile savrulmaların yaşanması. Ekonomide son 6 ay içinde 4 yeni modelin denenmesi ve bunun sonucu olarak dövizin ve enflasyonun artması... Toplumsal ve sosyal ayrışma ve ihtilaflara kapı açılması. Adalet ve hukuk mekanizmaları ile oynanarak zaten ihtilal anayasaları ile özürlü ve yaralı olan hukuk sisteminin güvenden yoksun hale getirilmesi.

Daha niceleri… Tüm bunlar müşeveşşiyet-i ahval değil de nedir?

Okunma Sayısı: 1741
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    24.4.2022 17:30:39

    Istibdat zaten ahvali çok daha içinden çıkılmaz hale getiriyor. Her türlü su-i istimale müsait bir zemin oluşturan ıstibdattan kurulmadan problemlere çare üreten bir demokratik sisteme geçmemiz mümkün olmayacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı