"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir tarih yazısı

Mehmet Soydan
05 Nisan 2022, Salı
Bu yazıyı, acizane sohbet üslubuyla yazmak istedim. İnşaallah maksada uygun olur. Malumunuz, bir 18 Mart’ta daha ülke çapında büyük kutlamalar yapıldı.

Ülke çapında, tarihimizde en fazla bilinen olaylar nelerdir; biraz kafa yoralım isterseniz...

İstanbul’un fethi bilinir, Çanakkale cephesinde alınan zafer bilinir, Kut-ü’l-Amare zaferi bilinir.

Tarihimizde halk olarak bildiğimiz ‘yenilgi’ aklınıza geldi mi?

Pardon, sadece Sarıkamış faciası var; o da alışılmadık şekilde bir yenilgiyi ifade ettiği için meşhurdur.

Bilhassa; koskoca Cihan Harbi’nde 9 tane cephede harbetmemize rağmen, kazandığımız TEK cephe olan Çanakkale Cephesi’ninHAŞİYE ve nihai olarak söz konusu cephede (Irak Cephesi) yenilmiş olmamıza rağmen hâlâ çok kesin bir zafer kazanmışız gibi lanse edilen Kut-ü’l-Amare zaferinin nazara verilip; diğer bütün yenilgilerin sözünün bile edilmemesi size bir şeyler söylüyor mu?

Şu da var: I. Dünya Savaşı’nda da sadece Çanakkale’de ve Sarıkamış’ta can veren şehidlerin yad edilip diğer cephelerde can veren şehidlerin adının dahi anılmaması sizce de bir gariplik barındırmıyor mu?

Netice olarak; başarılarımızı hep anıp, başarısızlıklarımızı görmezden geliriz hatta onlara bahaneler buluruz.

Peki tarihimizde, halk olarak bildiğimiz ‘yanlış uygulama’ var mı?

Elbette yok. Hatta Osmanlı tarihinde bebeklerin bile hayatına mâl olan ‘kardeş katli’ gibi vahşetleri bile normalleştirebilen bir tarih yazımı kültürümüz mevcut.

Bunun sebebi de, “Türk yanlış yapmaz(!).” gibi bir düşünceye yaslanan kuru bir milliyetçilikten ibarettir.

Peki, II. Dünya Savaşı’nda çok ağır yenilgiye uğrayan Japonya’nın birçok handikapına rağmen bu kadar kısa sürede bu kadar fazla kalkınabilmesinin sırrı nedir? Elbette, geçmişteki YENİLGİLERDEN ders çıkarmaları ve ona göre çalışmaları.

Peki son yüz senede 2 dünya savaşı geçirmiş, dünyadaki en büyük vahşetlerin yaşandığı Avrupa’nın kalkınmasının ve demokraside ileri gitmesinin sırrı nedir? Elbette, geçmişlerindeki HATALARINDAN ders çıkarmaları.

Sadede gelelim. Biz de tarihimizdeki menfi milliyetçiliklerden, her türlü zulümden, mağlubiyetlerden ders almadığımız müddetçe bir arpa boyu yol alamayacağız. Şair: “Tarih tekerrürden ibarettir.” demekle tam da, ders çıkarılmayan hataların tekrarlanacağını nazara vermiştir. 

HAŞİYE: Hatta Çanakkale Zaferi’nin anılmasında o kadar ifrata kaçılmıştır ki; sahabelerin mertebelerinin dahi –hâşâ– şehidlerin mertebelerine zor eriştiği iddia edilmiştir. Tafsilata girmek istemiyorum, Yirmi Yedinci Söz’ün zeylinde Üstad Hazretleri, sahabe efendilerimize neden yetişilemeyeceğine dair en güzel tafsilatı yapmıştır.

Okunma Sayısı: 1293
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hür

    6.4.2022 09:43:28

    Sayın yazar sizi tebrik ediyorum ezber bozan bir yazı olmuş

  • Cemal Özkaya

    5.4.2022 08:03:07

    Bedrin aslanları ifadesine bu bakış tarzı ancak nur talebelerinden çıkar. Tebrikler

  • Cemal Özkaya

    5.4.2022 07:55:49

    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı