Yeni Asya ile iman ve Kur’ân derslerine ulaşarak hidayete eren çok kişi vardır.
Zira Yeni Asya Kur’ân’ın çağımıza olan mesajlarını günümüz insanına aktaran, Risale-i Nur’un bir temsilcisidir.
Tarih boyunca, küfürle, inkârla mücadele eden peygamberler, onların varisleri olan mübarek zatlar çok büyük sıkıntılar yaşamışlardır. Yeni Asya da, çok sıkıntılara maruz kalarak bu cadde-i kübra’da yoluna devam eden bir mürşid gibidir. Bu açıdan baktığımızda, kabirde, mahşerde, sıratta nasıl hayırlı amellerin ve mübarek zatların şefaatleri olacaksa, Yeni Asya’nın da arkadaşlığı bu dünya ile sınırlı kalmayacaktır. Kabir, mahşer, mizan, sırat gibi ahiret menzillerinde arkadaşlığı ve yardımı devam edecektir. Çünkü, Yeni Asya’nın taşıdığı dâvâ ebedidir. Ahirete bakar. Dünyaya çağıranların çok olduğu bu zamanda, ahirete çağıran bir dosttur. “Gelin hakta birleşelim” diye herkese el uzatır.
Bediüzzaman Hazretleri’nin, “Matbûât lisânıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtâr edildi.” 1 “Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celb etmekle olur” 2 sözlerinin günümüze tezahürüdür Yeni Asya.
Yeni Asya’nın dâvâsı ebediyete yönelik olduğu için küçük hesapları yoktur. Buna anlam veremeyenler ve nasıl herşeyi göze alacak kadar cesur olduğunu da anlamakta zorlananlar vardır.
Hizmet ömrü yarım asra ulaşan Yeni Asya, inşaallah kıyamete kadar vazifesine devam edecektir. Bizim ömrümüz onun yanında çok kısadır. Ancak, şimdi Yeni Asya’ya olan az da olsa desteğimiz, vefatımızdan sonra Yeni Asya hizmete devam ettikçe, biz de hayatta ve hizmet ediyormuşuz gibi bize uzun bir ömrü kazandırabilir ümidindeyim. O bizi dünyada bırakmadığı gibi, öldükten sonra da bırakmayacaktır.
Dipnotlar:
1) Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, yeni tanzim: s. 812.
2) Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, 26. Lem’a, s. 581.