İktidar, Büyük Çekmece’de usûlsüz seçim kaydı olduğu gerekçesiyle, İstanbul seçimlerinin iptalini istiyor. Peki bu talebin haklı bir gerekçesi olabilir mi?
Şüphesiz kanun bu bu konuda çok açık. Listeler kesinleştikten sonra itiraz edilemez şeklinde kesin hüküm var. Farz edelim ki böyle bir hüküm yok ve itiraz hakkı var. O zaman ne olurdu?
Her seçim sonunda bu itirazlar olur ve hiçbir seçim sonuçlandırılamazdı. Meselâ herhangi bir partiveya belediye başkan adayı usûlsüz seçim kaydı yaptırır, seçimi kaybettiğinde de bu usûlsüz seçim kaydını ortaya çıkararak seçimleri iptal ettirirdi. Yani bütün partiler ve adaylar kanuna karşı hile yapabilirlerdi. Her partinin seçimi kazanmak gibi bir A planı, Seçimi kaybettiğinde önceden kaydettirdiği usûlsüz seçmenlerle seçimi iptal ettirme gibi bir B planları olurdu. Şu anda yaşananların böyle bir şey olmadığını kim ispat edebilir? Fecaat, binlerce kez fecaat ve hiçbir şart altında kabul edilemez, kabul edilmesi tahayyül bile edilemez.
KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVREDİLMESİ:
ABD, Japon, Avrupa ekonomilerinde teğet bile geçen bir kriz yok. Bizde Kötü yönetilen ekonomi, köprü, çift yol gibi altyapı hizmetleri için yapılan 1 birim maliyete bilmem kaç katı ödemeye çıkan korkunç kötü kontratlar, israf dolayısıyla millî ekonomi iflâs noktasına gelmiş. Dış güçler işi, roman hikâye. Para lazım. Kala kala elde Katar’ın ilgisini çekebilecek Tank Palet fabrikası kalmış. Yani bugüne kadar sat- yönetle ülkeyi yöneten AKP için satacak bir şey yok. Eeee o kadar propaganda yapmışlar IMF’den para istemeye utanıyorlar. Köprü ve otoyollar için ödenecek gani kadar borç var. İşte bu noktada gözler, işçinin alınterine çevriliyor. Orada birikmiş ve yeni birikecek paralar var. Bu paralar 2023’e götürür mü? Belki götürür. İşsizlik fonu için toplanan 100 milyar TL işsize harcandı mı? Hayır. Şimdi kasada öyle bir para var mı yok? Nerede uçtu gitti kül oldu. Kıdem tazminatları Hazineye geçerse ne olacak? İktidar işçinin can simidine konacak.
İstanbul seçimleri iptal olsa da olmasa da, AKP için geri dönülemez iniş devri başladı. Karizma çizildi. İnsanlar, sınırsız medya gücü ve imkânlara sahip AKP ve Erdoğan’ın yenildiğini ve bundan sonra da yenilebileceğini gördüler. Şu an İstanbul’da seçim tekrarlansa, İmamoğlu çok daha rahat bir şekilde kazanacaktır.