"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu insanlar...

Mikail YAPRAK
30 Temmuz 2020, Perşembe
Bir işaret zamiri olan bir tek "bu" ibaresi, "insanlar" çoğuluna eklenince mâna farklı bir boyut kazanıyor. Vurgusu da artıyor. "Hangi insanlar?" sorusunu da ister istemez akla getiriyor.

Allah (cc), "Seni insanlardan koruyacağım" dediği sevgili Resûlünü her zaman her hal içinde muhafaza etmiştir.

Bütün peygamberler gibi Ahirzaman Peygamberi de (asm) ne çekmişse insanlardan çekmiştir. Başka mahlûklar onlara zarar verememiştir. Nitekim, Ahirzaman Peygamberi'nin son varisi Bediüzzaman Said Nursî de insanlardan çok çekmiştir ki, onun lisanındaki "bu insanlar"ı da yazının sonuna bırakalım.

Şurası muhakkak ki; insanı insan eden unsurlar arasında mevki, makam, şöhret ve servetin yeri ve kıymeti yoktur. Hatta bazı insanlar mevkice yükselmelerini, biraz da şahsiyet açısından alçalmalarına borçludurlar, denebilir.

İnsanı insan eden unsurlar imandır, irfandır, fazilettir, ahlâktır.

Büyük makamlarda olmadıkları zamanlarda insanlıklarına ve Müslümanlıklarına yakıştıramadıkları söz ve davranışları; değerlerini harcaya harcaya makama, hatta en büyük makama ulaştıktan sonra, evvelce yakışmayan o söz ve davranışları pervasızca kendilerine yakıştıranlara gözler ve kulaklar şahittirler. Melekler ve insanlar da şahittirler.

Bir zamanlar İsmail Yaprak ağabeyimden sıkça duyduğum bir ifade kulaklarıma küpe olmuştur. Yiğitçe, mertçe, insanca ve Müslümanca bir ömür yaşayıp, (şahitler önünde) hüsn-ü hatime ile dünyaya veda eden ağabeyim şöyle derdi: "Bak kardeşim, bu insanlara hoş görünmeye çalışmak kâr-ı akıl değil. Sen, Halık'ını razı et yeter."

İnsanlardan şikayet edenler de yine insanlardır. Bu hususta Doğu-Batı yahut başka farklılıklar, meselenin mahiyetini değiştirmez.

Yeri gelir, Batı'dan bir ses şöyle haykırır: "Ah şu insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar!"

Ve Doğu'dan bir Yunus çıkar şöyle hükmeder: "İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir."

Şems-i Tebrizi der ki: "Altın olsam, değerimi herkes bilir. Ben basit bir demir olayım, değerimi sadece anlayan bilsin.” Kendisinin, insanlar arasındaki anlaşılmazlığıdır, ona bu sözü dedirten ve demiri altın cevherinden yeğ gösteren..

Tam bu noktada bir parantez açarak Üstad Said Nursî'nin, icab-ı halinde kendi talebelerini "demir gibi sarsılmaz" olarak vasfettiğini hatırlayalım.

Yeri ve zamanı geldiğinde de şöyle dediğini: "Ey demir gibi sarsılmaz kardeşlerim, bana yardım ediniz. Meselemiz çok naziktir. Ben sizlere çok güveniyordum ki, bütün vazifelerimi şahs-ı mânevînize bırakmıştım."

Bediüzzaman; zamanı okudu, Kur'an'ı okudu, Kâinat kitabını okudu, insanı okudu. Ve şöyle seslendi: "Ey kendini insan bilen insan kendini oku!"

Henüz kırk yaşlarında Rusya'da esarette iken kendi kendine bir karar alır. "Fakat o Volga Nehri kenarındaki camideki mezkûr gecenin vaziyeti bana bu kararı verdirmiş ki, bakıye-i ömrümü mağaralarda geçireceğim. BU İNSANLARIN hayat-ı içtimaîsine karışmak artık yeter. Madem sonunda yalnız kabre gideceğim; yalnızlığa alışmak için şimdiden yalnızlığı ihtiyar edeceğim, demiştim."

Esaret dönüşü İstanbul'a yerleşiyor. Bir gün Eyüp Sultan kabristanına bakıp tefekkür ediyor. O derin ve ulvî tefekkürde, henüz vefat etmeyen ama her an ölümleri muhakkak olan şehir ahalisi ayakta gezen cenazeler gibi ona görününce şöyle diyor: "Bütün bu insanlar dîvâne mi olmuşlar? Yoksa şimdi ben dîvâne mi oluyorum ki, bu dünyaperest insanları dîvâne görüyorum?"

Ah bu insanlar!

Dünyaperest insanlar!

Divane insanlar!

Okunma Sayısı: 2161
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı