"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her yola sapan mesleksizler

Mikail YAPRAK
20 Ağustos 2020, Perşembe
Tam 111 sene önce, 1909 yılında Üstad Said Nursî’nin Volkan Gazetesi’nde çıkan makalelerine yöneltilen vehimli suallerden birine bakalım da, aynısının bugün gazetemiz için de vehmedildiğine ve cevabının da bizzat Üstad tarafından tâ o zaman irşad makamında verildiğine hayretle bakalım:

Vehim: “Sen bu hakaikı çok tekrar ediyorsun, hem de aynı ibare ile.”

İrşad: Evvelâ, hakikat olduğu için tekrar ediyorum. Hakikat da ziya gibi usandırmaz. Hem de üç-dört makalede yazdım. Muterizler tecahül ettiler, gözlerine sokmak istiyorum. Çocuklara tekrar lâzımdır. Hem de bir meslek takip ettiğimi gösteriyorum. Bir mesleği takip edenler tekrara mecbur olurlar. Hem de bir şeyin esası atılsa, mükerreren irca-ı nazar (bakışı geçmişe çevirme) lâzımdır. Mesleksiz olanlardır ki, her yola sapıyorlar. Bizim tarikimiz birdir.” 

Şimdi bilhassa son iki cümlenin o günden bugüne bize nasıl ışık tuttuğuna bakalım. Aslında bu makalede de rehberimiz bu cümleler olacaktır:

Biri: “Mesleksiz olanlardır ki, her yola sapıyorlar.”

Diğeri: “Bizim tarikimiz birdir.”

İşte; hayatını Kur’ân’a ve Resulullah’a (asm) adamış Bediüzzaman Said Nursî’nin dâvâsını ve fikirlerini günbegün gelişen hadiseler ortasında canlı tutma emelinde olan ve onun içtimaî ve siyasî duruşunu sembolize eden ve cihad-ı manevîde mühim bir mevki kazanan bu gazete, bugüne kadar bizi mesleksizlikten kurtarıp her yola saptırmamış ve tarikimizin bir olduğunu göstermiştir.

Kur’ân-ı Azimüşşan’ın muhteşem ve mu’cizevî tefsiri Risale-i Nur’u dünyaya duyurma ve tanıtma emelinden hiçbir güç onu vazgeçirememiştir.

Bazı meselelerin tekraren nazara verildiği hakikatine gelince..

Evvelâ; mühim ve hayatî meselelerin tekrarının ne kadar önem arz ettiğini, en başta Allah Kelâm-ı Kur’ân’da görüyoruz.

Kur’ân’da tekrar edilen bazı âyetler var. Meselâ, Besmele tek bir âyet olduğu halde Kur’ân’da 114 defa nazil olmuştur. Her sûrenin başında Besmele bir rahmet anahtarıdır. Kur’ân’ın mu’cizevî tefsiri Risale-i Nur’da bu mesele delillerle ispat ediliyor.

Ve saniyen: Bazı meselelerin tekraren nazara verilmesine hadiseler zorlamıştır. Dönem dönem bu uğurda verilen mücadelelerle âdeta destanlar yazılmıştır.

Hatta din adına yanlış mesleğe girenlerin başını çeken bir siyasetçi bir zamanlar şöyle demiştir: “Bediüzzaman’a göre o öyle olabilir, biz her her yolu deneyeceğiz.” 

İşte o günden bugüne bu denemelerin, Nur mesleğine vurduğu darbeleri “adüvvü’d-dîn” bile vuramamıştır. 

Hem de yapılagelen içtimaî ve siyasî hatalardan ibret alınmamış, bu kadar tekrara rağmen, bazı hakikatların hâlâ tam anlaşılmadığı anlaşılmıştır.

Çünkü Nur’a çalışanlar içinde bile bu içtimaî hakikatlere kulak asmayanlar, bu hakikatleri tam anlamayanlar veya anlamak istemeyenlerin varlığına ibretle şahit olunmuştur. Hatta destek verdikleri siyasî gücün hatırına Risaleleri bile bile yanlış tevil edenler büsbütün şaşkınlığa sebep olmuştur.

İşte bu vaziyet ve ahval içinde Hazret-i Üstad’ın dersleri ve makaleleri okundukça ve o dersler muvacehesinde makaleler yazılıp neşredildikçe, buna olan ihtiyaç da fark ediliyor.

Hem de bu dersleri Üstad Said Nursî’nin de tekraren nazara verdiğini biliyoruz ve bildirmeye devam ediyoruz.

Okunma Sayısı: 3624
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nihat

    20.8.2020 22:55:17

    Allah razı olsun

  • İsmail Atak Cebecili

    20.8.2020 20:51:49

    “Kur’ân-ı Azimüşşan’ın muhteşem ve mu’cizevî tefsiri Risale-i Nur’u” anlamak, teslim olmak ve sadakat göstermek ve sadakatta müdavim olmak epey zor olsa gerek. Bu sadakatsizler, nasıl imiş?; ya tecahül etmişler ya da çocukluk ediyorlar/mış.(100 yıldır pek ilerleme yok, maalesef) Ne yapmak gerekiyormuş?; Durmadan, dinlenmeden, usanmadan, bıkmadan TEKRAR… Sadakatle tekrar.

  • sefer hoca

    20.8.2020 12:29:37

    Mikail abi, meslek ile beraber meşreb terimini de izah etmenizi bekleriz

  • Feyzullah Ayhan

    20.8.2020 10:20:48

    Mikail Hoca,yazınıza mesleksizler diye ser levha koymuşsunuz ancak bu dedikleriniz mesleksiz değiller,bunlar meslek ve meşreplerinde mütehassıslar.Ancak bu ihtisas Kur'an İman hizmetinde değil dünyanın geçici ve çekici makamları ve dünyalık akçe konusundadır.Bir zamanlar (şu an merhum ve meşhur) birine sormuşlardı "neden üstadımın meslek ve meşrebinden taviz vererek şu yola sapıp şunlarla teşrik-i mesai yapıyorsunuz" denildiğinde"yahu siz de üstümüze çok gelmeyin zira bir inek bulduk sağmakla meşgulüz yanlış mı yani "diye cevap vermişlerdi.Yani her yola sapanların meslek ve meşrepleri dünyalıktır.Hani Ş Muhiddin-i Arabi ,zamanında yaşayan ehl-i dünyaya"Dinukum dinarukum,tahte kademii" dediği misullu.Dünyalık sevdasına kapılanlar devasız bir illete müptela olmuşlardır intibaha gelmeleri mümkün değildir.Başlarına bir musibet geldiğinde bir ihtimal belki intibaha gelirler ama ba'de harabil Basra....

  • Oğuz yiğiter

    20.8.2020 05:20:46

    Sadece şu makaleniz bile bana, seherlerde şu duayı yaptırmaya yeter; Aziz Mikâil Ağabey, Cenab-ı Hak size bu cadde-i kübrâ'da hizmet için sağlık içinde bereketli ve uzun bir ömür versin inşaallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı