"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad’ın açtığı yolda yürüyebilmek

Mikail YAPRAK
11 Ağustos 2022, Perşembe
Evet, Said Nursî; sevgili Peygamberimizin (asm) imdad-ı manevîsine ve Cenâb-ı Hakkın hususî inayetine, Hakîm ve Rahim isimlerinin hususî tecellisine mazhar olarak, Kur’ân deryasına dalmış, onda saklı cevherleri çıkarıp nazarlara sunmuştur. İşte Risâle-i Nur Külliyatı meydandadır.

Hayatı harikalarla, şahikalarla dolu dolu geçen ve sayısız inayetlere ve kerametlere mazhar olan büyük Üstâd, Efendimizin (asm) en büyük mu’cizesi olan Kur’ân’ı bu zamanda eline almış, onunla dünyaya meydan okumuş. Ve Kur’ân‘ın bir mu’cize-i maneviyesi olan Nurlar, onun vasıtasıyla bize ulaştırılmıştır. Zaten o da, “Bu hakikatler benim malım değil, Kur’ân’ın malıdır. Ben o mücevherat dükkânının bir dellâlıyım” diyor. 

Gönül dostlarını, muhabbet fedailerini ve hizmet erlerini buluşturan her vesile güzeldir. Kur’ân’ı anlamaya yönelik her faaliyet övgüye lâyıktır. 

“Kur’ân’ımızı yeryüzünde cemaatsiz görürsem, cenneti de istemem, orası da bana zindan olur” diyen bir Üstâdın dünyasına girebilmek küçük bir hâdise değildir. İşte bakınız, o kendi dünyasında, ilim ve marifetullah mertebelerinde bizi de kendisine ortak etmek için, ne kadar kolaylaştırıyor:

“Birşey bütün elde edilmezse, bütün bütün elden kaçırılmaz” kaidesiyle, “Bu mânevî bahçenin bütün meyvelerini koparamıyorum” diye vazgeçmek kâr-ı akıl değildir. İnsan ne kadar koparsa o kadar kârdır. 

(...) Belki her halde imanını kuvvetlendirir. Saadet-i ebediyenin anahtarı olan imanın kuvvetleşmesi ehemmiyeti çok azîmdir. İmanın bir zerre kadar kuvveti ziyade olması, bir hazinedir. İmam-ı Rabbânî Ahmed-i Farukî diyor ki: “Bir küçük mesele-i imaniyenin inkişafı, benim nazarımda yüzler ezvak ve kerametlere müreccahtır.”

**

Bu meyanda geliniz, biraz da Zübeyir Ağabey’e kulak verelim:

“Hizmet ve dava arkadaşlarınızın gönlünü kırmayınız.”

“Ey ferasetli ve müdebbir ehl-i hizmet! Omuz omuza verip çalışmaya çok muhtaç olduğunu; tek başına veya ekalliyette kaldığın zaman muvaffakıyetsizliğe düşeceğini her gün hatırla ve bu hakikatı bir karta yazıp cebine koy ki, günde on defa nefsine ihtar edebilesin.” 

“Bir ve beraber olduğun hizmet ve dâvâ arkadaşlarının gönlünü kırma. Senin gönlünü kıran olursa, ‘Buna benim nefsim müstehaktır’ söyle ve gönlünü kıranın gönlünü hoşnut eyle.” 

“Böyle bir zamanda, böyle kudsî bir îmân hizmetinde çalışanlara karşı durumumuz şudur: Bir zerre hizmet, bir dağ; bir dirhem hizmet, bir batmandır. Bir nur hizmetinde -az dahi olsa- bulunanlar, çok hürmet, muhabbet ve şefkate lâyıktır. Dâne taşıyan bir karıncayı bile incitme.”

“Dostunu şiddet ve minnet içinde tutarsan, bir daha senin suratını bile görmek istemez.” 

Okunma Sayısı: 2051
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin T

    11.8.2022 14:05:08

    Hiçbir şey ilanihaye ilk günkü haliyle aynı vaziyette kalmaz.. Zaman geçtikçe çıkar ve güç grupları bu hakikatleri dava diyerek kendi lehlerine ve dünyevî emellerine çevirmenin yol ve yöntemlerini bulurlar.. Her grup veya cemaat lideri kendi cenahını asıl diğerlerini öteki olarak görür... Cemaatler, tarikatlar ve gruplar bilerek veya bilmeyerek eşyanın mahiyetini, hakikatin tılsımını, şeytanın hasmını bozar öze kendi mührünü basar... Ayrımı yapanlar ayrıştıranlar, farklı yol çizenler,özü bozanlar kendi mahallelerini, ekonomilerini ve paradigmalarını oluşturarak taraftar toplarlar, cemaate dönüşmesinin heyecanını yaşarlar

  • Abdullah Tunç

    11.8.2022 13:17:07

    Keşke her nur okuyucusu bu yazıda anlatılanlar gibi hassas davransa.Bu şuur da olsa.Bu mukaddes da vanın azametinin farkında olsa.Dönen dolapların, ku rulan tuzakların ve hertür lü hilenin,aldatmaların za manında farkına varılsa ve ona göre tedbir alınsa. Cemaatlarımızın, genel olarak korkunç bir uçurum, derin bir girdap,çok tehlikeli bir dönemeç,boğucu,sıkıcı,saptırıcı,kör,sağır edici fera set ve basireti bağlayıcı olan tarafgir uyuşrucusun dan,hipnozundan biran ev vel kurtulması gerekiyor. Kimse kafasını kuma sok masın.Nur cemaatleri pa ramparça olmuş.Bu parça lı durumla hiç bir mesele halledilmez.Hiçbir sorun çözülmez.Tek tek yağmur taneleri neye yarar? Üstad'ın temel hedeflerin den biri olan ittihad bir an evvel sağlanmalıdır. İttihad-ı İslam için bu şarttır.Evvela iç ittihad, sonra dış ittihad...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı