Çocuğum doğuştan kalp hastası olduğu için sürekli hastanelere gidip geliyoruz. Çocuğum 8 yaşını tamamlamadan 2. kalp ameliyatı oldu. Birinci ameliyatta bir problem yaşamadık. Ancak 2. ameliyatta çok sıkıntı yaşadık. Tabiri caizse anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi. Bu problemi üniversite hastanesinde yaşadık. Çocuğumun kontrolleri devam ettiğinden muhtemelen bir 3. ameliyat olacağından dolayı çocuğumun ve bizlerin zarar görmemesi için isim veremiyorum, özel olarak istenirse isim verebilirim. 

Bu konudaki problem şu:

Hastanın yatışını yapıyorlar. Aynı gün veya ertesi gün, 'Şu anda bizim size yapacağımız bir şey yok. Siz eve gidin, telefon numaranızı bırakın, biz sizi arayacağız' diyorlar. Ancak arayan soran olmuyor. Bu iki üç ayı buluyor. 

Gidip sorduğunuzda şu cevapları veriyorlar: "Ya tıbbî malzeme gelmedi, bugün yarın gelecek diyorlar veya ameliyatlar çok yoğun, şu anda siz ameliyat listesinde gözükmüyorsunuz, onun için eve gidin, biz sizi ararız."

O zaman sormak gerekmez mi? Çocuğun ismi ameliyat listesinde yoksa, neden hastaneye yatırılıyor? Neden bizi oyalıyorlar? Acaba döner sermayeden daha fazla para kazanmak için mi böyle yapıyorlar?

Bu sadece bizim yaşadığımız bir sıkıntı değil. Hastanedeki hasta yakınlarıyla konuştum. Onlar da aynı şeyleri dile getirdiler. Çok yakın bir arkadaşım, ameliyat ettirecek bir hasta yakını ile görüştüğümde, kendisinden 15.000 TL öğretim üyesi farkı istendiğini söyledi. Bunu nasıl ödeyebileceğini kara kara düşünüyordu.

Üniversite hastaneleri sosyal güvenlik kapsamında değil mi? Ekstra olarak vatandaştan neden yüklü miktarda para isteniyor? Öğretim üyelerinin mesai saatleri içerisinde yapmış oldukları bir ameliyat için böyle bir fark isteme hakkı var mı? 

Ben 1. dereceden son kademesine gelmiş bir devlet memuruyum. Bildiğim kadarıyla tek kişilik odada kalma hakkım var. Böyle bir istekte bulunduğumda "Tek kişilik oda'nın günlük 90 TL ücreti var" dediler. Bir iki günlük olsa önemli değil. Ancak çocuk 15-20 gün yattığında bir hayli bir meblâğ tutuyor. Üniversite hastanelerinin tek kişilik oda için bu miktarda ücret istemelerinin mevzuatta yeri var mı?

Şunu da tesbit etmek isterim ki, üniversite hastaneleri, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin çok gerisinde kaldı. Hizmet, hijyen ve ilgi açısından. Çünkü ben her ikisinde de yattım. YÖK'te bu konuya bir neşter vurursa iyi olur kanaatindeyim.

İki tane ilâçla ilgili tesbitimi paylaşmak isterim: Bunlardan birincisi, göz doktorunun göz kuruluğu için bana tavsiye ettiği 'tears naturale-c' göz damlası. Bunu Sağlık Ocağındaki doktorlar yazamıyorlar. Bunu bir göz uzmanı doktor yazması gerekiyor. İlâç 14 TL. Devlet hastanesinde yazdırırsanız 6 TL. Katılım payı, bazı özel hastanede göz doktoruna yazdırırsanız en az 30 TL. Katılım payı, artı yol parası ve harcanan zaman. Buradaki amaç vatandaşı bezdirmek mi? Yoksa kendi parasıyla almaya yönlendirmek  mi?

Bu ilâç yönetmeliği hazırlayan bürokratlar acaba bu ve benzeri ilâçları gidip uzman doktora yazdırıyorlar mı? Yoksa kurum doktorlarına hizmetli vasıtasıyla mı yazdırıyorlar? Büyük şehirde bir insanın bir hastaneye gitmesinin bir gününe mal olacağını hiç hesaplıyorlar mı?

Diğer ilâç ise dermatoloji doktorlarının yazdığı parmasol tablettir. Bunu da devlet karşılamıyor artık. Bunun bir lükslüğü mü var ki devlet karşılamıyor artık? Üstüne üstünlük ücreti 3,4 TL'den 22 TL'ye çıktı. Bu kadar artış neyin nesi? Sağlık Bakanlığı yetkililerin bu ve benzeri hususları göz önünde bulundurmalarını, yönetmeliklerde iyileştirmeler yapmalarını saygılarımla arz ederim. 

Tahsin BURAK