"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korkmadan inandığı gibi yaşadı (Dr. Sadullah Nutku)

Misbah ERATİLLA
23 Mayıs 2021, Pazar
İbrahim Sadullah Nutku, Beşiktaş Vişnezâde Camii’nde imamlık yapan emekli Yüzbaşı Refet Bey’den aldığı Haşir Risalesi’ni okuduktan sonra dini yaşamak noktasında hassaslaşınca Mekke veya Medine’de yaşamak ister.

Bütün şartlarını zorlamasına rağmen Mekke veya Medine’ye gidemeyince Konya’ya yerleşir. Konya’da dâhiliye doktoru olarak bir muayenehane açar ve üzerine giydiği sarık ve cübbe ile hastalarını kabul eder. Hastalarını muayene ettikten sonra reçeteye “Bismillah” ile başlar ve sonra ilâçları yazardı. Ardından hastalara bir de ‘Hastalar Risalesi’ni verir. Hastalarının tedavi sürecinde onlarla sohbet eder ve onlara Şafi-i Hakikinin Allah olduğunu hatırlatırdı.

Sadullah Nutku, bir yandan hastalarını muayene ederken bir yandan da içindeki görünmez yaralarını Risale-i Nur okuyarak tedavi etmeye çalışır. Risale-i Nurlar’ı okur, ama içindeki şüpheler ve topluma bakış açısı hayatını çekilmez hale getirir. Bediüzzaman Hazretleri’nin Emirdağ’da ikamet ettiğini öğrenince hemen ziyaretine gider. 

Bediüzzaman Hazretleri, Sadullah Nutku’yu kabul eder ve onunla sohbete başlar. Sohbet sürdükçe Sadullah Nutku’nun içindeki şüphe bulutları dağılır. Sadullah Nutku yıllardır aradığı huzuru o anki kısa sohbette bulunca kalbini Bediüzzaman Hazretleri’ne teslim eder. Kalbinin kilidi açılınca önce kendini tanıtır. Sonra Konya’ya geliş sebebini anlatır. Bediüzzaman Hazretleri Sadullah Nutku’nun derinlerde saklı kalan sırrını dinledikten sonra ona “Kardeşim, sen gül bahçesindesin, gübrelere fazla bakma; çiçeklere, güllere bak, iyiliklere, güzelliklere bak” der. Sadullah Nutku Bediüzzaman Hazretleri’yle gerçekleştirdiği sohbetten sonra sosyal hayat içinde dahi olsa doğru yolda yürünebileceğine inanmış olur. Bu hayat dersinden sonra olaylara ve hayata bakış açısı tamamen değişir. Artık her zeminde İslâm’ı yaşayıp onu yaşatmaya inancı tam olur.

Sadullah Nutku, aslen Trabzon’un Of ilçesindendir. Babasının işi gereği İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Üsküdar’da tamamlar. Daha sonra Askerî Tıp Fakültesi’ne gider. Başarılı bir eğitim hayatından sonra tıbbı bitirir ve kıta doktoru olarak askerî birlikte göreve başlar. Daha sonra uzmanlığını tamamlayarak verem ve dâhilîye hastalıkları uzmanı olur. Asistan olarak ihtisas yaptığı yıllarda kendi çabası ile Almancayı öğrenir ve “Dâhilîye Hastalıkların Genel Teşhisi” isimli eseri telif eder. Uzun yıllar değişik yerlerde görev yaptıktan sonra 1950 yılında, binbaşı rütbesinde iken -yarbaylığa terfi etmesine bir yıl kala- kendi arzusuyla ordudan istifa eder.

Sadullah Nutku, Bediüzzaman Hazretleri’ni ziyaret ettikten sonra hayatının seyri tamamen değişir. Sonraki yıllarda Risale-i Nurlar’ı muhtaç gönüllere nasıl ulaştırabilirim, diye düşünmeye başlar. 1950 yılında Türk işçileri Almanya’da çalışmaya giderlerdi. Sadullah Nutku da Risale-i Nur hizmetini gerçekleştirmek için tanıdığı işçilerinden biriyle 2500 Alman Markı karşılığında çanta boyunda, 9 kilo ağırlığında bir teyp cihazı getirtir.

Sadullah Nutku, Konya’ya geldikten sonra vakit namazlarını Aziziye Camii’nde kılardı. Almanya’dan getirttiği teybi vakit namazlardan sonra caminin ortasına koyar ve teybin sesini açarak evde kaydettiği Risale-i Nurlar’ı cemaate dinletirdi. Cemaat, namazdan sonra ilgiyle teypte okunan Risale-i Nurlar’ı dinlemeye başlar. Zamanla dinleyici sayısı giderek artar. Dinleyicilerin sayısı artınca bu durum emniyet yetkililerinin kulağına gider. Emniyet yetkililerinin yaptığı bütün uyarılara rağmen bu kararından vazgeçmez. Durum Konya Valisine kadar gider. Vali, Sadullah Nutku’yu makamına çağırtır. Sadullah Nutku, valinin makamına muayenehanede olduğu gibi sarık ve cübbeyle girer. Vali, Sadullah Nutku’yu sarık ve cübbeyle görünce şaşırır. Sert bir şekilde camide teyple Risale-i Nur okunamayacağını söyler. Sadullah Nutku da onun sözlerine aynı sertlikte karşılık vermesi üzerine polisler tarafından karakola götürülür ve orada kötü muamele görür. Sadullah Nutku aldığı ağır darbeler yüzünden kendinden geçer ve kısmen işitme kaybı yaşar. Kendine geldiğinde onu döven polislere bedduâ yerine onların ıslahları için duâ eder.

Sadullah Nutku 1960 ihtilâlinden sonra Risale-i Nur propagandası yapmaktan tutuklanır. Hapishanenin ağır şartlarına rağmen Risale-i Nur hizmetine devam eder. Üç yıl içinde Kur’ân’ı hıfzeder ve 55 yaşında hafız olur. Cezaevinde iken koğuşuna seçimdeki konuşmalarından dolayı Konya milletvekili adayı Osman Yüksel Serdengeçti de gelir. Serdengeçti, Sadullah Nutku’nun yakın ilgisine rağmen ilk zamanlarda kılık kıyafetinden dolayı ondan uzak kalır. Zamanla onu tanıdıktan sonra “Allah’ım ne adamdı o! Nasıl imandı ondaki! Adam hapishanede idi, fakat sanki gül bahçesinin içerisindeydi. Her şeyi unutuyordum onun yanında” diye onun yere göğe sığdıramaz. Sadullah Nutku’nun cezası bitince tahliye olur. Bir süre daha Konya’da kaldıktan sonra İstanbul’a döner. İstanbul’da Zübeyir Gündüzalp’ın çevresinde teşekkül eden Risale-i Nur hizmeti içerisinde yerini alır.

Sadullah Nutku bir sabah evden çıkarken aile fertleriyle tek tek helâlleşir. Risale-i Nur medresesine uğrar ve arkadaşları ile görüşür. Bazı dostlarını da ziyaret eder. Daha sonra muayenehanesine gider. Onu bekleyen hastaları muayene eder. Kitaplarını düzeltir ve Risâlelerden birini alıp okur. Namaz vaktinin yakın olduğunu görünce hemen hazırlanır. Cemaati kaçırmamak için hızlı adımlarla yola çıkar. Karşıya kaldırıma geçmeye çalışırken hızla gelen bir araba ona çarpar ve hemen hastaneye kaldırılır. Beş gün komada kaldıktan sonra 23 Ağustos 1972 tarihinde vefat eder ve Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilir. Biri Sadullah Nutku nasıl biriydi diye sorarsa “O, inandığı gibi yaşadı; hiçbir korku ona yolundan alıkoyamadı” diye söylenebilir.

Kaynak: 

1- https://www.iikv.org/i/3255-bediuzzamanin-doktor-talebesi-dr-sadullah-nutkunun-vefat-yildonumu

2- https://www.saidnursi.de/unutulmaz-doktor-sadullah-nutku-agabey-hatirasina/

3-https://www.kastamonur.com/peygamber-efendimizin-yasinda-vefat-etme-duasi- kabul-olunan-doktor-sadullah-nutku

Okunma Sayısı: 3454
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Misbah Eratilla

    23.5.2021 22:36:48

    Doğru düzeltmek gerekecek.teşekkürler

  • Hüseyin Şahin

    23.5.2021 18:38:50

    (Konya milletvekili adayı Osman Bölükbaşı da gelir. Osman Bölükbaşı, Sadullah Nutku’nun yakın ilgisine rağmen ilk zamanlarda kılık kıyafetinden dolayı ondan uzak kalır. Zamanla onu tanıdıktan sonra “Allah’ım ne adamdı o! Nasıl imandı ondaki! Adam hapishanede idi, fakat sanki gül bahçesinin içerisindeydi. Her şeyi unutuyordum onun yanında” diye onun yere göğe sığdıramaz. ) Paragrafta Ismi geçen Osman Bölükbaşı değil, Osman Yüksel Serdengeçti olmalıdır..

  • Ömer Yaşar

    23.5.2021 18:07:39

    Kaleminize yüreğinize sağlık müdürüm...

  • İsmail Atak Cebecili

    23.5.2021 15:57:48

    Galiba burada düzeltilmesi gereken bir nokta var. Bahsi geçen ve Hapis arkadaşı olan zat, Osman Bölükbaşı değil, Üstad'la uzun sohbetleri olan, Üstad hakkında yazdığı makaleleri bulunan ve Tarihçe-i Hayat'ta yer alan, meşhur şair ve Edebiyatçı. Siyasetçi Osman Yüksel Serdengeçti'dir.

  • Üzeyir

    23.5.2021 13:11:00

    Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Maşaallah temiz ve nezih bir hayat yaşamış ve temiz olarak Rabbine ve Üstadına kavuşmuş. Nur içinde yatsın.

  • Neslinur

    23.5.2021 13:08:12

    Muhterem Misbah ağabey, rabbim sizlerden razı olsun. Sadullah nutku ağabeyin biyoğrafisini teferruatlı bir şekilde yazmışsınız. Bu nasıl bir dava şevki azmi gayretidir ki karakolda işitme kaybına uğrayacak kadar kaba kuvvete maruz kalıyor, ama zulmedenlerin ıslah olmaları için dua ediyor. Yazdığınız her parağrafta (mübalağa olmasın) sadullah ağabeyin gayretine teslimiyetine hayran kaldım dasullah ağabey deki risale i nura olsn şevki sadakati rabbim günümüz geçlerine sirayet ettirsin amin. Emeğinize sağlık rabbim sizleri sıhhat afiyetten ayırmasın hürmetlerimle.

  • ihsan

    23.5.2021 11:37:11

    Allah razı olsun Hocam. Kalemine bereket.

  • Caner

    23.5.2021 08:03:59

    Allah bizleri onun şefaatine nasip etsin. Amin

  • Abdullah Tunç

    23.5.2021 04:31:59

    1972 yılında Beşiktaştaki muayenehanrsinde kendi siyle görüştüm.Rahmetli Sadullah Nutku'ya şöyle bir soru sordum; -Ene ve Zerre Risale-i ince ve derin bir Risaledir,okuyup bana izah edebilirmisiniz dedim.Kardeşim dedi kırk senedir bu davanın içindeyim ve Risale-i Nur okuyorum dedi.Daha yeni anladım ki "Ene" "mülke haksız temellüktür" dedi. Bu veciz cevap karşısında sustum bir şey daha sor madım.Melek gibi bir insandı.Cesed yerde,ruhu sanki cennetlerde gezer gibi bir hali vardı.Rabbim gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı