"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cezayir-1: Seçim Süreci

Muhammet ÖRTLEK
17 Aralık 2019, Salı 00:40
Cezayir, 1830-1962 yılları arasında Fransız sömürgesiydi.

Ülke, 1954-1962 arasında toplam 8 yıl süren mücadelenin ardından, 5 Temmuz 1962 bağımsızlığına kavuştu. Cezayir bağımsızlığından günümüze 1963, 1976, 1979, 1984, 1988, 1995, 1999, 2004, 2009, 2014 ve 2019 olmak üzere, toplam 11 defa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sahne oldu.

Ülkede uzun yıllardır Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Abdülaziz Bouteflika’nın 22 Şubat 2019’da 5. kez Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklaması, yönetimde ordunun-sendikaların-iş adamlarından meydana gelen kastın ağırlığının fazlasıyla hissedilmesi ve sosyo-ekonomik problemler toplumsal kesimlerin sokak gösterileri ile sonuçlandı. Cezayir’in bütün şehirlerine yayılan ve Hirak (Hareket) adı verilen protestolar; ilerleyen yaşı, sağlık durumunun müsaid olmaması, 2013’ten beri tekerlekli sandalye kullanması, geçirdiği felçten dolayı konuşmasındaki zorluk vb. sebeplerle hastaneye kaldırılan Bouteflika’nın yeniden adaylığına verilen tepkilerdi. Göstericilerin diğer tepkileri de yaşama maliyetlerindeki artış, işsizlik, sağlık hizmetlerinin yetersizliği, konut sorunu, eğitim sisteminden kaynaklı memnuniyetsizlikler, gençlerin geleceğe dair hayal kırıklıkları şeklinde sıralanıyor. Bununla birlikte Bouteflika’nın Özel Danışmanlığı’nı yapan kardeşi Said Bouteflika’nın ülkenin “de facto” yöneticisi konumu da, kitleleri harekete geçiren bir başka sebeptir.

Hirak gösterilerinde, Cezayir resmî makamları yüzlerce göstericiyi, gazeteciyi, hak savunucularını yasalara aykırı bir şekilde tutukladığı iddialar arasında. 2019 yılı boyunca devam eden protestoları, Arap Baharı’na benzetenler de oldu. Ancak protestocular ekonomik, sosyal ve siyasî reform taleplerini dile getirmiş olsalar da, radikal bir şekilde örgütlenmiş yapıya sahip değillerdi. Aynı zamanda protestocular şiddeti reddederek, askerî bir çatışmaya varmayan sokak gösterileriyle yetindiler. Maalesef sokaklarda yaralanma ve ölümle sonuçlanan müdahalelere maruz kaldılar. Gösteriler her Perşembe ve Cuma, gün sonunda taleplerin dile getirilmesiyle gerçekleştirildi. Hirak’ın temsilcilerinin olmaması da, Cezayir toplumsal gösterilerini, Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerdeki gösterilerden ayırmaktadır.

Genel Kurmay Başkanı Korgeneral Ahmed Gaed Salah’ın 26 Mart tarihli TV konuşması “bu krizden hemen çıkmanın, Anayasal çerçevede bir yolunu bulmalıyız” oldu. Sonrasında 2 Nisan’da istifa eden Bouteflika’nın yerine 10 Nisan’da 90 günlüğüne geçici Cumhurbaşkanı olan Abdelkadir Bensalah’ın etkisi de bu süreçte hissediliyordu. Protestocuların baskısına daha fazla dayanamayan ve seçimlerde kilit rol oynayan Anayasa Konseyi Başkanı Tayeb Belaiz’in istifa haberi duyuldu. Böylece göstericiler karşı oldukları ve “3B” diye adlandırdıkları “Tayeb Belaiz, eski Başbakan Noureddine Bedoui ve Bouteflika”nın istifalarını sağlamış oldular. Şimdi hedefteki kişi geçici devlet başkanı Abdelkadir Bensalah’dı.

Cezayir’de Anayasa Konseyi’nin 2 Haziran 2019’daki açıklamasında, 4 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı belirtilmişti. Ancak muhtemel adayların yasalarda belirtilen özelliklere haiz olmamaları ise, seçimlerin gerçekleşmesini engellemişti. Diğer taraftan Fransa’dan bağımsızlığın alındığı 1962’den bu yana, Bouteflika’nın görevden uzaklaştırılmasından sonra, Bensalah’ın da istifasını talep eden göstericilerin, Cezayir’i yöneten elitlerin üstünlüğüne son vermeye kararlı oldukları görüldü.

Genel Kurmay Başkanı Korgeneral Salah’ın 2 Eylüldeki beyanında “15 Eylül’de Seçim Komitesi’nin açıklama yaparak, ülkeyi 90 günün ardından 12 Aralıkta seçimlerin yapılacağını bildirmesi gerektiğini” belirtmesi, ülke gündemini yeniden hareketlendirdi. Salah açıklamasında ayrıca “siyasî sürecin önündeki zorluklara, yolsuzluklara, çetelere, seçimlerin ve devlet kurumlarının tarafsızlığı” ifadelerine de yer verdi. Salah’ın 2007’de ABD Büyükelçiliği ile irtibatı olduğu iddia edilmişti.

İslâm Partisi Başkanı Abderrazak Makri de “Cezayir için medyanın kontrolü, sivil toplum kuruluşlarının kurulması hakkında sınırlamalar, muhalif partilere yönelik baskılar, devlet kurumlarındaki yozlaşmalar vb. göstergelerin hürriyetler ve demokrasi konusunda korkuya sebep olduğunu” belirtti.

Toplum İçin Barış Hareketi ve en büyük muhalif unsurlardan İslâmcı Parti’nin, seçimlere gidilmesi kararının sivil yapı Seçim Komitesi ya da geçici Cumhurbaşkanı tarafından değil de, Genel Kurmay Başkanı’nca ilân edilmesini eleştirdiler. Yapılan eleştiri üzerine ülkenin en fazla üyesi (60 bin) bulunan Facebook’taki “Cezayir Ayağa Kalk” grubunu sanal ortamda saldırıya uğradı ve devlet tarafından kapatıldı. Muhalif yayınların yapıldığı Netblocks, Youtube ve Google’a erişim devlet şirketi Cezayir Telekom’un girişimiyle durduruldu.

Artan protestolar karşısında, sivil yönetici olan geçici Cumhurbaşkanı Salah’ın, seçimlerin 12 Aralık’ta yapılacağını açıklaması ise, halk kitlelerini sakinleştirmeye yetmedi.

Okunma Sayısı: 1028
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı