Katar’ın başşehri Doha’da 20 Kasım’da başlayan 2022 Dünya Kupası’nın açılışına birçok dünya lideri katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah El-Sisi uzun bir aradan sonra Doha’da görüştüler.
Türkiye ve Mısır ilişkileri, Mısır’da Müslüman Kardeşler’in Hürriyet ve Adalet Partisi hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidardan uzaklaştırıldığı 3 Temmuz 2013’te El-Sisi liderliğinde gerçekleştirilen darbeden beri olumsuz seyrediyordu.
Ancak bir süredir ilişkilerin düzeltilmesi için iki ülke arasında diplomatlar düzeyinde görüşmeler yapıldığı biliniyor. Erdoğan’ın 17 Kasım’da Mısır ve Suriye ile ilişkilerle hakkında “siyasette ebedi dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Seçimden sonra sil baştan yapabiliriz” ifadesinin ilk adımı Doha’da atılmış gibi.
İki ülke arasında 3 Temmuz darbesiyle bozulan ilişkilerin ardından, Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’yle imzaladığı anlaşmalarla Doğu Akdeniz Gaz Forumu (DAGF)’nu kurmuştu. Türkiye, DAGF’ye karşılık bölgeye petrol ve doğalgaz arama gemisini ve bunun güvenliğinin sağlanması için askeri gemilerini göndermişti. Bölgedeki gerginlik uluslararası basında da gündem olmuştu. Neticede DAGF’ye diğer ülkelerin de katılımıyla, Mısır tarafından Forum’un tüzüğü 22 Eylül 2020’de kabul edilmişti.
Katar’a karşı 5 Haziran 2017 ile 6 Ocak 2021 arasında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır, Maldiv Adaları ve Libya’daki Tobruk Hükümeti’nin lideri General Halife Hafter tarafından uygulanan ambargo/diplomatik abluka hatırlardadır. Bu gelişmede Türkiye Katar tarafında yer alırken, Mısır Katar karşısındaydı. Hatta Türkiye ve İran, Katar’a gıda yardımında bulunmuşlardı.
Ayrıca Türkiye, Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması (DYASA)’nı 27 Kasım 2019’da imzaladı. Aslında bu Anlaşma, Türkiye-Libya arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşması niteliğinde. Bazı kesimlerce Anlaşma, Mısır’ın DAGF girişimine cevap şeklinde yorumlandı. Ancak Mısır, Libya’daki UMH’nin DYASA’yı imzalama yetkisinin olmadığını iddia ediyor.
Türkiye ve Mısır arasında siyasi ihtilaflar olmasına rağmen, iki ülkenin ekonomik ilişkileri sürüyor. Mısır Kamu Seferberliği ve İstatistik Ajansı verilerine göre, Mısır 2022 yılının ilk 6 ayında ihracatının yüzde 8’ini Türkiye’ye gerçekleştirmiştir.
Geçtiğimiz yıl iki ülke Dışişleri Bakan Yardımcıları buluşmuşlardı. Doha’da iki liderin görüşmesi, ilişkilerin düzeltilmesine yeni ve yüksek bir boyut kazandırıyor. Siyasi ilişkilerin ilerlemesi, iki ülkenin ekonomik ilişkilerini daha da geliştirebileceğine kuvvetle muhtemeldir.
Yine de taraflar arasında giderilmesi gereken tereddütler mevcut. Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry 30 Ekim’deki açıklamasında “geçen yılki Dışişleri Bakan Yardımcıları’nın istikşafi görüşmelerinin, ilişkileri normalleştirmesi için Türkiye’nin Libya’daki politikasını değiştirmesi gerektiğini” vurguladı. İki liderin Doha’daki görüşmelerinden 20 gün önce Shoukry’nin böyle bir açıklamada bulunması, Mısır’ın Libya konusunda endişesine işaret ediyor. Elbette, Türkiye’nin de muhtelif hususlarda bazı endişeleri vardır.
Doha’da iki liderin görüşmesi, Türkiye-Mısır yakınlaşmasının basamağı olarak değerlendiriliyor. Bundan sonra, ilişkilerde yeni adımların atılması bekleniyor. Ancak bu yakınlaşmanın birden değil, belirli merhalelerden geçerek olgunlaştırılıp ilişkilere yansıması ihtimal dahilindedir.