Cimrinin biri, bir gün çarşıda otururken bir dilenci gelip bir çanak yoğurt parası ister. Cimri “İnayet ola”der. Dilenci gitmez asılır. Çarnaçar cebinden on para çıkarıp öfkeyle kaldırır, yere atar. O gece cimri rüyasında kendini cennete girmiş görür. Şöyle ki: Geniş bir sahra, güzel akar sular. Sahrada bir hayli dolaşır, yorulur. Nihayet karnı acıkır. Ama ortada yiyecekle ilgili bir şey göremez. O sırada karşısında bir melek belirir. Ona sorar: “Canım bu nasıl cennet? Hani kuş kebapları?”
Melek şöyle cevap verir: “Ha bu akşam bir çanak yoğurt göndermiştin” deyip gider. Bir çanak yoğurt getirir. Cimri: “Ekmek hani?” der. Melek “Ekmek göndermedin ki.” Herif “Vay, burada dünyadayken ne gönderilirse o mu yenilecek?” der.
Bunun üzerine melek, “Dünya ahiretin tarlası değilmi? “der, gözden kaybolur.
(Latifeler Nükteler)