Yaşı müsait olanlar ‘bir lahana yaprağı kadar da olsa; gazete’ hasretini iyi bilir. Bir derdiniz, bir dâvânız varsa; ‘dert söyletir’ meseli, derdinizi, davanızı anlatacağınız araçlar sizin kara sevdanız olur. Eskilerin tabiriyle matbuat, yeni tabirle medyanın etkisi, gereği, lüzumu inkâr edilemez. En mutaassıp grup ve cemaatleri bile; zamanla gazete ve dergi çıkarmaya, kitap yayınlamaya, hatta televizyon kurmaya götüren süreç bu ihtiyacın idrak edilmesinin neticesidir.

‘Gözünde ne Cennet sevdası, ne de Cehennem korkusu’ olmadan ‘iman ve Kur’an hakikatlerini muhtaç gönüllere ulaştırmayı’ kendilerine dert ve dâvâ edinen Said Nur ve Talebelerinin kitaptan, dergiden, gazeteden, medyadan uzak kalması elbette düşünülemez.

Allah demenin yasak olduğu devirlerde bile, her türlü baskı ve yasaklara rağmen ‘iman tekniğe meydan okumuş’, iman hakikatlerinin naşiri risaleler elle çoğaltılmıştır. Bu hakikatleri neşretmek için; kâğıt ve mürekkep yasaklansa bile ‘derisini kâğıt, kanını mürekkep’ yapmayı göze alan kara sevdalıların destanını elbet tarih yazacak!

***

‘İttihad’dan Yeni Asya’ya Risale-i Nur’un Medyadaki Dili’ adlı çalışma Kâzım Güleçyüz imzasıyla geçen yıl yayınlandı. Bu bir manada, Bediüzzaman’ın vefatından sonraki Nur hareketinin ve ‘lahana yaprağı kadar da olsa gazete’ ihtiyacının serencamıydı. Sıkıyönetimler, baskılar, kapatmalar, farklı isimle yeniden çıkarmalar... Netekim paşalarla köşe kapmaca oynar gibi neşriyat hizmetleri.. Açılan dâvâlara karşı, kararlı ve azimli hukuk ve demokrasi mücadelesi.. Tarihe düşülen notlar..

Söz konusu kitabın bazı bölüm başlıklarına göz atmak bile; zihnimizde sinema şeridi gibi resmî geçit etkisi yapıyor:

* Gazete ihtiyacı ve İttihad’dan Yeni Asya’ya devam eden kutlu yolda çekilen çileler.

* 12 Eylül ve 28 Şubat operasyonları; hedef Yeni Asya!

* Yeni Asya ile ‘Konuşan Türkiye’.

* Tavizsiz yürüyüş; bu bayrak inmez!

* Yazarları çilesi, kararlı mücadele ve kesintisiz hizmete devam!

* BÇG raporlarında ve AB sürecinde Yeni Asya dâvâları, AİHM’den dönen haksız kararlar...

* Boşa çıkan yargı tacizleri ve Mevlid fırtınası..

* Risale-i Nur’un tekelleştirilmesi tuzağına karşı meşrû, kanunî ve kararlı mücadele...

* Yılların eskitemediği sağlam duruş: Hep haktan yana ve haksızlığa karşı son kale; Yeni Asya..

Köprünün altında çok sular aktı. Kimler geldi, kimler geçti! Emeği geçen isimsiz ve resimsiz kahramanlara, paratoner gibi tehlikeleri göğüsleyen yazar ve idarecilerine, ne pahasına olursa olsun ondan vazgeçmeyen ve bayrağın düşmemesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan vefakâr okuyucularına ve tüm hizmet erlerine selâm olsun.

‘Âlimlerin mürekkebinin, şehidlerin kanlarıyla muvazene edileceği o müthiş günde’ Rahmeti bol olan Rabbimiz onları mükâfatlandırsın inşallah.