Bu özellik aslında bir kabiliyettir ve büyük insanların bu kabiliyete sahip olduğunu işitmişizdir. Peki, bast-ı zaman hakikati bu zamanda mümkün müdür? İş yoğunluğundan figan eden günümüz insanının elde etmeyi çok isteyeceği bast-ı zamanın günümüz versiyonunu bu yazıda sizlerle paylaşacağım.

Her şeyden önce insan vücudunun fizyolojik işleyişini öğrenmeliyiz. Vücudun günün hangi saatinde hangi işte daha verimli çalıştığı bilirsek işlerimizi ona göre sıraya koyarız.

Uyku, gün içindeki enerjimizi ve verimliliğimizi belirleyen en önemli faktördür. Gece saat 23.00 civarında vücudumuzda stres hormonu salınımı azalmış, vücut gevşemeye başlamıştır. Vücut kendini onarmak için enerji depolamış ve uyku sürecinde depoladığı enerjiyi sarf edip kendini yenilemektedir. Bu sebeple gece 11 itibarıyla uyumak enerjimizi doğru kullanmak için ideal olacaktır.

Gece 23 ila 03 saatleri arasında vücudumuzda melatonin adı verilen bir hormon salınmakta ve bu hormon uyku kalitemizi artırmaktadır. Bu hormon vücudun kendini onarmasına yardım etmekte ve uyku ritmimizi düzene sokmaktadır.

Gece 03’te ise melatonin hormonun salınımı durmakta ve kan basıncımız minimum seviyelere inmektedir. Bu saatlerde kişi uyanmaya yatkındır. Ve 03.00, gecenin metafizik saatidir ve insan ruhu bu saatlerde beslenmeye çok müsaittir. Gece 03.00’te yataktan kalkıp yüzümüzü yıkamak ve ruhu manevi olarak doyurmak bir önceki gün depoladığımız stresi boşaltır.

Saat 04 ila 06 civarı vücutta enerji üretimi başlamakta ve stres hormonu üretimi gündüze oranla 6 kat artmaktadır. Bu saatler yorucu olmayan işleri rahatlıkla yapabilir ve okumamız gereken makale, dergi ve kitapları okuyabiliriz.

Saat 06-07 arası ise vücut tamamen uyanmış ve enerjisini depolamıştır ancak kaslar ve eklemler zayıftır ve soğuktur. Bu saatler arasında biraz dinlenmek enerjiyi korumaya ve vücudu ısıtmaya yardımcı olacaktır.

Saat 08 ila öğle 12 arası ise en verimli saat dilimimizdir ve en önemli işlerimizi yapacağımız vakitlerdir.

Öğle 12 civarı yenilen öğle yemeği sonrası saat 15’e kadar vücudumuz sindirim olayı için enerji harcayacaktır. Dolayı bu saatlerde kendimizi yorgun hissedebiliriz. Bu saatler arasında bir saat uyumak öğleden sonraki vakitlerin verimini artıracaktır.

Saat 15 civarı vücut enerjimiz tekrar yerine gelmekte ve beyin ile kaslar müthiş bir uyum içerisinde çalışmaktadır. Bu sebeple güç ve koordinasyon gerektiren işlerimizi bilhassa bu saatlerde yapmak ve yazılacak yazılarımız varsa bu saatlerde yazmak en ideali olacaktır. Öğleden sonra 15 ila 18 arasında yapılacak bir saatlik spor ise vücut direncini artıracaktır.

Akşam saatlerinde ise severek yaptığımız işlerimizi yapmak günün yorgunluğunu ile başa çıkmakta bize yardımcı olacaktır.

Bilimsel kaynaklardan yaptığım bu araştırmalar ile fark ettim ki, vücudun işleyişine uygun olarak çizilen bu bir günlük plan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) bir günüyle oldukça uyum gösteriyor. O’nun (sav) yaşayışıyla da uyumlu olan bu programı günlük hayatımızda uygulamak ile zamanı verimli kullanarak genişletebilir, ömrümüzü adeta uzatabiliriz.