"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslam sağlığa iyi gelir (1)

Mustafa Gönüllü
24 Aralık 2019, Salı
Sağlık kavramı çoğu kesimce fiziksel olarak iyilik hali şeklinde anlaşılmaktadır. Bu tanım doğru olmakla beraber, eksik bir tanımdır. Dünya Sağlık Örgütü’nde sağlık kavramı şöyle tanımlanmıştır: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil; bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.”

Beden sağlığı gibi, ruh sağlığı ve sosyal yönden tam iyilik halinde olmak da sağlık için önem taşımaktadır. Buna dayanarak kişi, fiziksel olarak kendini korumaya çalıştığı gibi, ruhsal ve sosyal açıdan da sağlığına dikkat etmelidir.

Fiziksel sağlığın maddi hastalıklarla ilişkili olduğu, ruhsal ve sosyal sağlığın da manevi hastalıklarla bağlantılı olduğu bilinmektedir. Ancak manevi hastalıkların maddi hastalıklara açık kapı bıraktığını unutmamak gerektir.

Günümüzde sağlık alanında birçok anabilim dalı vardır. Bu dallar, dahili, cerrahi ve temel tıp bilimleri olarak üç ana başlık altında toplanmıştır. Bu anabilim dallarına baktığımızda, %95’inin sadece maddi hastalıklarla ilgilendiğini, %5’in ise manevi hastalıklarla ilişkili olduğunu aşağı yukarı söyleyebiliriz. %5’lik kısma Psikiyatri ve Deontoloji biliminin bir kısmını, %95’lik kısma da diğer dalları dahil ederek genel olarak sınıflandırılabiliriz.

Ruhsal ve sosyal hastalıkların tedavisinde de çoğunlukla ilaçla tedavi gibi maddi yöntemler ile deva aranmaktadır. Oysa Risale-i Nur eserlerinde bu tür hastalıklar ‘ilaçsız hastalıklar’ adı altında toplanmıştır.

Çeşit çeşit ideolojilere dayalı günümüz sistemlerinden maalesef ki sağlık sistemimiz de payını almış vaziyettedir. Maddiyat üzerine temelledirilmiş olan her alan gibi, sağlık alanı da materyalist anlayışların hakimiyetine girmiştir. Anayasadan kaldırılan ‘’Devletin dini İslam’dır’’ ibaresi gibi, sağlık sisteminde de İslami usüller kaldırılıp, yerlerine maddiyata dayalı bir sistem entegre edilmiştir. Ancak buna rağmen %99’u Müslüman olan ülkenin İslami prensipleri hayatına engetre edebilmesi gerekmektedir. Değişimin şahıslardan başlayıp bütüne doğru yayılma özelliği unutulmamalıdır.

Manevi hastalıklar olarak tanımlanan ilaçsız hastalıklara örnek olarak şiddet, hırs, kıskançlık, gayr-ı meşru cinsel arzu ve sapkınlık, hırsızlık, intihara eğilim, psikolojik travmalar, cinayetle sonuçlanabilecek vakalar vs. verilebilir. Bu hastalıklara karşı en güzel tedaviyi İslam dini sunmaktadır.

Kur’an’ın en güzel açıklayıcısı olan Peygamber Efendimiz’in (asm) hayatına ve insanlarla ilişkilerine bakıldığı zaman, maddi hastalıklara çözüm önerilerinde bulunduğu gibi, manevi hastalıklara karşı da manevi hekim rolünde olduğu görülür. Her çeşit manevi hastalığa sahip farklı farklı kişiler onun (asm) yanına geldiğinde tedavi olmuş bir vaziyette geri dönmüşlerdir. Dolayısıyla günümüzde, hekim olsun ya da olmasın herkes Peygamber Efendimiz’in (asm) yöntemlerini ne kadar prensip edinirse o derece ‘manevi hekim’ olma özelliği kazanabilir.

Peygamberimiz (asm) manevi hastalıklardan biri olan öfke duygusunun aşırı kullanılmasını ve bunun sonucunda ortaya çıkan şiddet ve cinayet gibi menfi durumların kökten çözümü için öfke duygusunun nasıl kullanılması gerektiğini, öfke kontrol yöntemlerini ve öfke duygusunun doğru kullanıldığı takdirde insana neler kazandıracağını, aksi durumda neler kaybettireceğini bizlere öğretmiştir.

Peygamber Efendimiz (asm), taş kaldırıp kuvvet denemesi yapanlara sordu: ‘’Bu taşı kaldırmaktan daha zoru nedir?”

- Nedir ya Resulallah, dediler.

- ‘’Kişi öfkeli iken öfkesini yener, sonra sabır yolunu tutarsa sizin en ağır taş kaldıranınızdan daha kuvvetlidir’’ buyurdu. [T. Gafilin]

‘’Öfke, şeytandandır. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Öfkelenince abdest alın.’’ [Ebu Davud] “Sinirlenen, ayakta ise otursun. Öfkesi geçmezse yan yatsın.” [Ebu Davud] “Öfkesini yenen Cennete kavuşur.” [Taberani]

Okunma Sayısı: 1902
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı