Bediüzzaman Hazretleri’nin, Kur’ân hizmetinde ortaya koyduğu önemli metodlardan birisi de; dikkat ile çalışmaktır. Bu kaide, hizmette başarının yollarını aralar.
Bediüzzaman’ın hayatında öne çıkan hususiyetlerden birisi de bu kaideyi esas alması ve eserlerine de yansıtmış olmasıdır.
Eğitimde de çok önemli bir kaide olan bu metod, problemleri işbaşında çözmek şeklinde uygulanır. Bu kurallar içinde kalınarak sürekli bir otokontrol halinde çalışmaları yürütmek, bu sürecin en önemli ayağıdır. Bediüzzaman Hazretleri meslek ve meşreb esaslarına uymayı temel kaide olarak ortaya koyarken hizmete gönül vermiş, talebelerine de bu tavsiyede bulunmuştur.
Daha çabuk sonuca varmanın yolu olan bu tercih, Risale-i Nur’un daha geniş dairelerde tanınmasına da vesile olur.
Bediüzzaman Hazretleri’nin tasviyelerinden bazıları şöyledir:
Nur Risaleleri’nin yazıldığı ilk yıllarında muhtaç gönüllere ulaşması adına muhtelif heyetler oluşturarak hizmetin yayılması yolu tercih edilmiştir.
Bediüzzaman’ın kullandığı bu yol şevk ve gayretin de öne çıkmasına sebep olmuştur.
Meselâ, Zübeyir Gündüzalp’ı neşriyat hizmetleri ile birlikte sosyal sahalarda görevlendirirken, Husrev Ağabeyin Kur’ân hattının güzelliğine binaen sürekle Risaleleri yazmasını istemiştir. Diğer taraftan İslamköylü Abdullah Kula adlı talebesini Risale-i Nur eserlerini gece gündüz dağıtmakla istihdam etmiştir. Aynı şekilde Adilcevazlı Bekir Bey’i de Anadolu’da Nurlar’ın dağıtımıyla istihdam etmiştir.
Nur Talebeleri, kabiliyetlerine göre değerlendirerek hizmette istihdam etmiştir.
- Isparta merkezde mûkim talebelerinden Husrev Bey, Re’fet Barutçu, Süleyman Rüştü Çakın, Terzi Mehmet, Kâtip Osman, Keçeci Şeyh Mustafa ve daha bir çok Nur Talebelerini “Isparta gül fabrikası nam sahibi” kahramanlar heyetini teşkil ettirmiştir.
Diğer taraftan İslamköy ve çevresini ise ”İslamköy nur fabrikası nam sahibi” olarak adlandırmıştır.
Bunlar içinde, Hafız Ali, Abdullah Çavuş, Vezirzade Mustafa ve Saatçı Hasan Ergünar’dan teşkil edilen Nur Talebeleri vardır.
Sav Köyü Nur Talebelerinden, Hafız Hacı Mehmet Avşar, Marangoz Ahmet, İbrahim Gül ve diğer bir çok talebesini de “Sav Medrese-i Nuriye elemanları” olarak tarif etmiştir.
Bir diğer heyeti ise; “Kuleönü mübarekler heyeti” şeklinde ifade ederken, bunlar arasında Küçük ruhlu büyük Ali, Sarıbıçak Mustafa Ertürk, Hacı Süleyman, Hafız Mustafa gibi o yörede yaşayan talebelerinden oluşan heyet vardır.
Atabey kahramanları olarak anlatılan Nur Talebeleri arasında ise Tahiri Mutlu, Büyük Hafız Zühtü, Hafız Küçük Lütfi, Abdullah Çavuş gibi talebeleri mevcuttu.
Barla “birinci Medrese-i Nuriye talebeleri” ise; Şamlı Hafız Tevfik, Sıddık Süleyman, Muhacir Hafız Ahmet, Bahri Çağlar, Hafız Halid ve daha bir çok mübarek isim yer almıştır.
“Eğirdir Nur Talebeleri heyeti”nde ise Hulusi Yahyagil, Hakkı Tığlı, Sabri Arseven, Çilingir Ali gibi saff-ı evvel Nur Talebeleri yer almıştır.
“Senirkent Nur Talebeleri” arasında Tahsin Tola, Hesna Şener gibi isimler vardır. Kastamonu ve civari Nur Talebeleri de bu şekildedir.
Bu hizmetler bizler için de örnek teşkil etmelidir.