Yaratılış itibariyle annelerin kalbi şefkat ve merhamet duygularıyla dolu olmasıdır. Fıtraten hassas, zayıf ve nahif hissiyatlar taşıyan kadınlar, anne sıfatıyla güçlü, korkusuz ve metanetli olurlar. Yavrusunu korumak ve kollamak için annelerin göze alamayacağı tehlike, katlanamayacağı zorluk ve zahmet yoktur. 

Her anne yüreğinde şefkatle ve merhametle karşılık beklemeden evlâdına gösterdiği sevginin, fedakârlığın, kahramanlığın sınırsız destansı numuneleri, tezahürleri, hatıraları, hikâyeleri vardır. 

Anne ismi birçok güzel duyguları çağrıştırır. Manevî değerlerin, kudsî hissiyatların zenginliğini hatırlatır. Dinimiz anneye saygıyı, sevgiyi, hürmet ve merhameti tavsiye eder. Rabbimiz, sadece kendine kulluk etmeyi ve anne-babaya iyi davranmayı emreder. “Öf…” bile demeyi yasaklar.

Peygamberimiz (asm) “Cennet, annelerin ayakları altındadır.” sözüyle annenin önemini işaret etmiştir. Annenin değerini, her şeyin en iyisine ve en güzeline layık olduğunu ifade eden birçok sözleri, tavsiyeleri, emirleri vardır. Yüce milletimiz, kutsal vatan sevgisi ile anne sevgisini gönüllerde birleştirip taçlandırmıştır. Her karış toprağı şehit kanıyla şereflenmiş bereketli güzel yurdumuza “Anadolu” ismini vermiştir.

İhtiyar kadınlara ehemmiyetli müjde veren Bediüzzaman, ahirzamanda kuvvetli, samimî imanın ihtiyar kadınlarda bulunduğunu, “Dindar ihtiyar kadınların dinine tâbi olunuz” hadis-i şerifiyle işaret etmiştir. Kadınlara şefkat kahramanı olduğunu ve insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, annesi olduğunu ifade etmiştir. 

Yaşlı dindar kadınların ihlâsla, takva, tevekkül ve ibadette ciddî, samimî gayretleri her zaman ve her yerde bilinen bir gerçektir. Onlar ya seccade üstünde, ya tesbih çekerken, ya da huzur ve huşu içinde aczini vesile ederek teslimiyetle duâlar ederken görülürler. Yaşlı annelerin kuvvetli iman, sağlam inançla huşu dolu ibadetleri daima insanlara ilham verir, yol gösterir, teşvik eder. 

Yüzlerinde her zaman nurlu tebessüm vardır, huzur ve sürur veren sohbetlerine doyum olmaz. 

Dünyanın fani, zail halini, güzelliğin, zenginliğin, şöhretin geçici olduğunu ve hayatın gerçeklerini onlar anlatır.

En yorgun, sıkıntılı ve teselliye muhtaç olduğumuz zamanlarda yaşlı annelerin şefkatine sığınıp, manevi ikliminde duâlarıyla, teselli veren tecrübeleriyle, huzur bahşeden konuşmalarıyla ferahlarız. 

Bilhassa huzurevlerinde yaşlı kadınları ziyaret etmenin sevindirmenin, gönlünü ve duâsını almanın feyzini, faziletini, ecir ve sevap kazancını bilmeyen yoktur… Ziyaret eden ve edilen arasında meydana gelen ünsiyet, tezahür eden mutluluk, huzur, sürur ve sevinç kalbin derinliklerinde hissedilir.

“İman insanı insan eder.” gerçeğinin ışığında millî ve manevî değerlerimizi inancımızın güzel hasletlerini, kültürümüzün insanı yücelten değerlerini muhabbeti, samimiyeti, kardeşliği, yardımlaşmayı bizlere öğreten geçmiş ve geleceğe köprü olan annelerin taşıdı emaneti genç kuşaklara ulaştırmak, buluşturmak mesuliyetimizin farkında olmalıyız.

“İmandır o cevher ki İlahî ne büyüktür /İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür!”