34 yıl oldu Risale-i Nurlar’ı tanıyalı.
Uzun bir zaman. Başta az okuyordum. Bazen de hiç. Biraz zor oldu kabullenmem Risaleleri. Daha doğrusu bu zamanda en doğru mürşit hangisi? Bunu arayışım bir müddet sürdü. Kâh orada, kâh burada dolaştım. Sonunda hiçbir şey kesmemişti. O kadar sıkı bağlandım ki okumak nefes almaktan, yemek yemekten, su içmekten daha öncelikliydi. Bunda senin payın çoktu şüphesiz. Yanımda sürekli okuduğum Külliyat varken bir de fiilî bir Külliyat gibi sen de vardın. Sen ve ben ayrı kitaplar takip ederdik. Arada “Ben bu cümleden bunu anlıyorum yanılıyor muyum?” sorularını sıkça sorardım. Yanlışsa düzeltirdin, doğruysa ben de öyle anlıyorum der daha da açardın. Sonraları sen de bazen okuldan beni arardın: “Ders yapıyoruz şu an falan konu nerede geçiyor?” diye sorardın. Hatırlarsam söyler, hatırlamazsam telefonda tarayıp söylerdim.
Senin bana 35 yıl büyük katkın oldu. Sadece bu kadar da değil. Dershane işleyişi, ders sistemleri, anılar, Son Şahitler... Hizmetle ilgili ne varsa her konuyu sık sık masaya yatırırdık. En çok sohbet konumuz bunlardı. Düşünüyorum da ne çok şey öğrenmişim senden. Daha da istifade edeceğim. Sen beni hiç dibe çekmek için bir şey yapmadın. Hep teşvik ettin, şevk verdin. Yanlış yaptığım şeyleri yüzüme söyledin, ama gücenmedim. Çünkü dostaneydi. Asla beni zora düşürmek için değildi.
Yıllar sonra bir şey itiraf ettin. “Sana yıllardır bir duâ ediyorum. Rabbim sana Risale-i Nur ilmini versin diye.” demiştin. Ne gariptir ki aynı duâyı hem senin için, hem neslim için etmiştim. Ve etmeye devam ediyordum. Kabul olunur ya da olunmaz bilmem. Yine yolumuz gıyabi duâda bile kesişmişti.
Uzun zaman dershanede kalmıştın. Anıların çoktu. Sen anlatırdın ben ve çocuklar dinlerdik. Kutlular Ağabeyden çok bahsederdin. Fırıncı, Birinci, Sungur, Tahiri… onları ve hizmet prensiplerini 80’li yılları ve daha sonraları…
Külliyatı okurken elbette senin söylediklerini de mihenge vuruyordum. Bazen çoluk çocuk müthiş tartışıyorduk. Ama yine ortak paydada buluşuyorduk. Hedefimiz aynıydı. Meslek meşrepte hiç ayrı gayrı düşmedik. Rabbim razı olsun senden. Çok şanslıyım.
Hem Külliyatım var, hayat sebebim iyi ki varsın eşim.