Kâinat, artık hızla, hakikî menziline, yani, kıyamete doğru gidiyor.
Bin beş yüz sene evvel, Allah; Kur’ân-ı Kerîm’inde, “kıyamet yaklaştı” buyuruyorsa, varın bugünleri siz düşünün. Demek, bizler artık, uzatmaları oynuyoruz.
Cenab-ı Hak, ilk insanı yaratınca, onu, aynı zamanda, ilk Peygamber (as) olarak da göndermiş, emirlerini ve yasaklarını da bildirmiş, ta ki, insan doğru yoldan ayrılıp, azıp sapıtmasın diye..
Ama ne olmuş? Ondan sonra gelen birçok kavimler, kendilerine gönderilen, Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) sözlerini dinlemeyip, azmış, sapıtmış, dünyayı; haksızlık, ahlâksızlık girdabına sokmuş, Allah da, mazlumların ahına, arştan öyle bir cevap vermiş ki, azgınları, yerle bir etmiş. O zamanın kaba insanlarına, kabaca ve açıkça yaptıkları fiillere, aynıyla muamele edip, onların kökünü, zürriyetini kesmiştir.
Bugünlerde, dünyayı kasıp kavuran, bir “corona virüsü” korkutmacası aldı başını gidiyor. Zayıf iradeli korkak insanları da peşinde sürükleyerek.. O insanların zaafından istifade eden, bir sürü fırsatçı alçak da, bundan istifade edip, köşeyi dönüyor. Allah’tan korkmayan bazı esnaf sayesinde, piyasalar allak bullak olmuş, marketlere hücum başlamış, fiyatlar alıp başını gitmiştir. Ölüm korkusu ve telâşesi, insanları ne hâle getiriyor yâ Rabbi…
Ama bunun mânevî cihetini düşünen yok. Bizi seven bir ehl-i dünya arkadaşım var. “Abi, artık insanlar öyle hâle geldi ki, internetin yayılmasıyla, ahlâksızlık zirveyi de aşıp, ters tarafa düşmeye başladı. Sizlerin o bezlerde tarağı yok, ama bir görüp bilseniz, kanınız donar. Akla hayale gelmeyen ahlâksızlıklar, hani Lût kavmini mumla aratacak rezillikler, dinimizin yasakladığı her türlü sapık ilişkiler, ballandırıla ballandırıla anlatılıp gösteriliyor ve bu milleti sapıklığa sürüklüyorlar.”
Anlaşılan o ki, azgınlığın ve sapıklığın cezasını, eski kaba kavimlerde, gözle görünen âfatlarla veren Allah, bu asırda yapılan böylesi sapıklıklara da inceden inceye, işte böyle virüs mirüs ile ceza veriyor.
Ölümden korkan, ama korktuğu şeyden sonrası için hazırlık yapmayan gafiller, korku tuzağına düşüp, hem kendilerini, hem de etraflarını paniğe sevk ediyorlar.
Ey korkak korkutucular! Ey dünyanın neresinde bir karışıklık varsa, onun müsebbibi; Yahudi, İngiliz ve bir parça da Rus hainleri, şu dünyadan, şu milletten elinizi çekin de, insanlar rahat etsin.
Hem Müslümanlar asırlardır, Allah ve Peygamberimizin (asm) emir ve tavsiyesiyle hareket edip temizliğe riayet ettikçe, (günde en az beş kere abdest, yemeğe oturmadan ve kalktıktan sonra elleri yıkamak gibi) bîiznillah, korunmamız da daha kolay olur. Korkuya, paniğe lüzum yok!