Takvimler bir bir yırtılıp, zaman öyle sür’atle geçiyor ki, arkasından yetişmemiz çok zor. Hicrî takvime göre 70, milâdî takvime göre de, 67 senedir, bu deveranın içinde dönüp duruyoruz.
Evet, Rabbimiz dünyayı döndürdü ve bir yeni seneye daha getirdi. Hepimize; hayırlı ve mübarek olsun. Geçtiğimiz sene, dünya olarak çok sıkıntı çektik. Dedelerimizin bize anlattığı, ama onların içinde yaşadığı ve bize de masal gibi gelen, “seferberlikten önce-sonra” hatıraları gibi, bizler de torunlarımıza, “virüs afatını” anlatacağız inşâallah. Öyle bir afat ki, dünyayı kasıp kavurdu. Bir ders, bir ibret alınsın diye, Allah bu musîbeti bize verdi, ama neticesinde, anlayan çok az kişi oldu.
İnşâallah, bu seneden ve sonrasından ümidliyiz. Çok güzel günler, hayırlar, bizleri bekliyor. Karanlık gecelerin sabahlarının çok aydınlık ve nurlu olması gibi, bizim de günlerimiz, gecelerimiz nurlarla dolacak.
Her ne kadar, hem insanlık, hem âlem-i İslâm, hem Türkiye ve hem de cemaeten bunaldık ve sıkıldıysak da, bundan sonrası nurlara, hayırlara gark olacaktır İnşâallah. “Usrun yusra” buyuruyor Rabbimiz. Her zorluğun peşinden bir kolaylığı yaratacaktır inşâallah.
Evet, Hicrî yeni senemiz, hepimize mübarek olsun. Hayırlar, güzellikler ve iyilikler gelip, şerler, çirkinlikler ve kötülükler de gitsin inşâallah!