İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri sonuçlarına itiraz üzerine itiraz etmemize rağmen istediğimiz rakamlara ulaşamadık. Ama daha bizim elimizde düzeltilecek hazırlık yaptıklarımız... (özür dilerim, sadece rakamlardan bahsedecektim. Neyse, burayı kesin!) Biz de ne yaptık, Olağanüstü İtiraz Hakkı’mızı kullandık. Buna kısaca OLİTİHA denir.
Olitiha çoklu yapılırsa “Politiha” olur. Poli, çoklu anlamına gelen bir ön ektir. Biz her zaman önümüze baktığımız için eklerimiz genellikle ön ektir, herkese örnektir. Neden olağanüstü? Çünkü bizim iktidarımızda çok şükür, hiçbir şey olağan haliyle yaşanmadı. Her noktada üst seviyedeyiz.
İstanbul’da organize işler döndü, bunları hepimiz biliyoruz. Ne yaptıklarını ben söyleyeyim: Her sandığın başında bir görevli diktiler! En kötüsü de ne oldu biliyor musunuz? Uysal bir kardeşimiz vardı, nereye göndersek oraya gidip görev yapan, hiç sesi çıkmayan... Sadece soyadına baksanız, anlarsınız ne kadar uyumlu olduğunu. Büyükçekmece’den aday yaptık, her türlü seçilirsin dedik, şimdi adama ayıp oldu.
Eyyy YSK! Bu işi sen çözersin de, benim de bir teklifim var: Şöyle yapalım, en çok oy alan iki aday arasında kibrit çöpü çekmek suretiyle kazananı tesbit edelim. Biri büyük diğeri küçük iki kibrit çöpünü, aralarındaki büyüklük farkı anlaşılmayacak şekilde elimizde tutacağız ve adaylardan birer tane çöp çekmelerini isteyeceğiz. Büyük çeken kazanır, Büyükçekmece’ye yakışan da budur… Yoksa 5 sene boyunca şaibe konuşulur, kimse rahat edemez.