Herkese merhabalar çok saygıdeğer Pazarola okurları.
Bugün sizlere bir fıkra anlatarak başlamak istiyorum. Günlerden bir gün iki görme engelli arkadaş üzüm yiyorlarmış. Biraz zaman sonra biri ötekine demiş ki, “İkişer ikişer yiyorsun.” Bu sefer itham altında kalan adam demiş, “Nereden çıkarttın onu, görmüyorsun ki?” Bu sefer adam cevap vermiş, “Tipinden üzümleri nasıl yiyeceğini anladım, gerekçe istersen onu da hazırlarım, ama biraz beklemen gerek, o sırada sen üzüm yemeyi bırak, çünkü tam olarak kaçar kaçar yediğini bilmesem de kesinlikle birer birer yemiyorsun.” Fıkram sona erdi. Bu fıkra böyle değildi falan diye düşünüyor olabilirsiniz. Evet, böyle değildi gerçekten de. Ama ben bu sonu daha uygun buldum.
Sevgili seçmenlerim sizleri uyarmak istediğim bir konuyla devam etmek istiyorum. Ortalarda dolaşan bir dedikodu var. Sandık görevlileri tipinden hangi adaya oy vereceğini anladığı vatandaşlara oy pusulasını vermiyormuş. Aman diyeyim ha. 1.55 ve altındaysanız bana oy vereceğiniz çok kolay anlaşılır. Kendinizi ele vermeyin. Olabildiğince yüksek tabanlı ayakkabılar giyin, kafanıza fes falan takın. Böyle bir seçime hile karıştırma yöntemi olduğunu bilmiyordunuz değil mi? Bilmezsiniz tabi ki. Onu sadece üzümü kendisi ikişer ikişer yiyenler bilir.
Ord. Prof. Dr. Türkiye Cumhuriyeti
Aaa bak az daha unutuyordum. Herkes Mars’a isim yolladı di mi? Aman ha bak kaçıran olur, haberi olmayan olur… Herkes birbirini uyarsın. 82 Milyon adını Mars’a yollamazsa biz bunun hesabını uzaylı dostlarımıza nasıl veririz? Ben de yollayacağım en kısa zamanda. Neden şimdiye kadar yollamadın diyorsanız, unvanıma bir türlü karar veremedim. Prof. Dr. Çedile Hanım mı yazsam, yoksa Türkiye Geneli Belediye Başkan Adayı Çedile Hanım mı yazsam bir türlü seçemiyorum. Hayır, bir de düşünüyorum şimdi bu isimler Mars’a ulaşana kadar ben Ordinaryüs falan da olabilirim, o yüzden eksik bir isim de yollamak istemiyorum. Neyse ben en iyisi tedbir olsun diye Ord. Prof. Dr. Türkiye Cumhuriyeti ve Dahi Amerika Devleşik Birletleri Başkumandanı Çedile Hanım Han Hazretleri yazıp yollayacağım. Ne de olsa bakkaldan 25 kuruşa alınıyor bu unvanlar, herhangi bir akademik ya da askeri karşılığı olmasına gerek yok.
Evet, çok kıymetli okurlarım, şimdi de sizlere bir başka çok önemli mesele olan Dünya’mızın tükenmekte olan kaynakları ve bunları geri kazanabilmek için yapabileceklerimizden bahsetmek istiyorum. Ama aldığım bilgilere göre bana ayrılan köşenin sonuna gelmişiz. Yapacak bir şey yok. Dünya da yok oluverir canım. Ne yapalım? Atıklarda şeklimiz, Mars’ta ismimiz var sonuçta.