Ama, nefis ve şeytanlar ile şeytanlaşmış insanlar bu huzura engel olmaya devam ediyorlar. Olsun, bizler sevdiklerimizle; çocuklarımız, torunlarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz ile bugün bayramı yaşıyoruz.

“Biz, öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki; güneşten daha parlak ve cennet gibi güzel ve saadet-i ebediye gibi şirindir.” hakikatini Üstadımızdan okuyunca anladık huzurun kaynağını. Ondan sonra bu asude hallerimizi sevdiklerimiz ve sevmediklerimiz ile paylaşmaya çalışıyoruz yıllarca.

“Beni kimse anlayamadı, bir kişi anladı; o da yanlış anladı” tekerlemesine aldırmadan gönlümüzdeki bayramı, umumi bayram haline getirmeğe çalıştık.

“Deliye her gün bayram.” sözünü ise, aklın ihatasızlığına verdik. Hepimizin veya bazılarımızın dünyevî ve uhrevî sıkıntıları vardır. Bunlar, hayatın bize getirdiği halleridir.

Fakat, bugün bayram... Sevincimize sevinç ve huzur katmanın anlarıdır.

Üç aylık manevî atmosferimizi, elhamdülillah bitirdik. Bazı sevdiğimizi alem-i ahirete uğurladık.

Ve bu yedi milyara yakın insanın çoğu, muhtemelen bir asır sonrasında ebedî aleme gidecek. Hayatın vazgeçilmez kanunu bu. Önemli olan, “baki kubbede hoş bir seda bırakmak” elbette…

Bugün bayram… Fazla söze ne hacet... Zor olsa da küsler barışacak, sevenler kucaklaşacak... Ramazan’dan hoşnut olamayanların günleri de geride kaldı...

Cehennemden azad olacak ehl-i imanın bugünü, işte; bayramdır. Pandemiyle geçen iki yılı aşkın zaman diliminde birçok sevdiğimizden ayrı kaldık.

Bu da; bize ikazla, bir nimetin kadrini bilmeyi öğretti. Ülkemizdeki gıda israfı, yaşadığımız pandemiye rağmen bize uyandırmaya yetmedi.

Herkesin gözünü hükümet kapısına diktiği günümüzde iktisadın kıymetini anlamak lazım. 

İşte bugün bayram. “Siz birbirinize en fedakâr nesebî kardeşten daha ziyade kardeşsiniz” ikazına uyarak, kardeşliğimizin kıymetini ve kadrini bilmek ile mükellefiz.

Bayramınız mübarek olsun. Cenab-ı Hakk bizleri ebedî bayram yeri olan Cennetü'l-Firdevs’te mesut etsin.