Uzun zamandır seçimin tarihi merak edilirken, nihayet 14 mayıs, cumhurbaşkanının açıklaması ile diğer partilerce de kabul gördü.
Fakat, bu tarih tek parti şefliğinin 1950’de Demokrat Parti’nin ezici bir üstünlükle tek başına iktidara gelmesi ile “beyaz ihtilal” olarak nitelendirildi.
Bu, büyük bir açılışın en bariz bir alameti idi. Ezanın aslına döndürülmesi, merhum Menderes’in ilk müsbet ve şahane hareketi idi. İlk okunan bu ezanlar, minarelerden duyulan bu ilahi nida göz yaşları ve şükür ile dinlendi.
Bu ilk müjde, buna benzer hizmetler ile devam etti. Şimdi yetişen ve ihtiyarlayan kadrolar, bu hareketin icraatları ile bu zamana kadar geldi.
İşte, Cumhurbaşkanının bu tarihe önemle seçimlerin 14 mayısta yapılacağını açıklaması ile, Demokrat Parti’ye sahiplik içinde bulunması, Gültekin Uysal tarafından ”Biz buradayız” demek suretiyle adresin belli edilmesi ile istikbalin bu hareket ile şekilleneyeceğinin bir ifadesi idi.
Bazı çevrelerin kasıtlı olarak Demokrat Parti’yi yok zannetmeleri ve nazara almamalarının ne kadar manasız olduğunu kader gün yüzüne çıkarıyordu.
O kadar ihtilallere rağmen bu yolun ne kadar isabetli olduğunu bir daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanının 14 mayısı kendisine referans alması fevkalade çelişkilidir.
Yirmi yıldan beri, elli yıllık geçmişi seçim propagandalarında yerden yere vuranların, şimdi Demokrat Partiyi referans almaları, kimseyi inandıramayacakları bir şeydir.
İnşallah, 14 mayıs bu makus ve sisli havanın dağılmasına vesile olacaktır. “İnşallah o Demokratlar, istibdadı mutlakı kaldırıp, tam bir hürriyet şer’iye ye vesile olacaklardır” müjdesine makes olacaklardır…