Bediüzzaman’ın, “Bu zamanda İslâm’ın tealisi (yükselmesi) maddeten terakkiye müteyakkızdır (bağlıdır)” sözü ile, maddiyatın da önemli olduğunu belrtiyor.
Bugün, neredeyse parasız sokağa bile çıkmak mümkün olmadığına göre, elbette maddeten gelişmenin önemi açıkça görülmektedir.
Devletler, gücü ve kuvvetleri ile ayakta durmaktadır.
Onun için, şu hadisi tekrar hatırlamamız gerekiyor:
“İyi bir insanın elinde iyiye kullanılan mal ne iyidir” (Ahmed İbni Hanbel)
Bir başka hadisi şerifte: “fakirlik küfre yakındır” bunun anlamı; tembelliği ve neme lâzımcılığı bırakıp, çalışmaya ve gelişmeye işaret edilmektedir.
Demek ki, ehli iman çalışmasını ve vazifesini unutmaması ile yeryüzünde söz sahibi olması önemlidir.
Günün şartlarına uyarak, harama girmeden maddeten terakki etmeliyiz.
Bugün bir çok manevî hizmetler dahi, mananın ardından hemen maddiyatın lüzumu ortada duruyor.
Özellikle Nur Talebeleri, donanımlı, istikrarlı ve günün maddî şartları ile, harama girmeden çalışmaları gerekiyor.
Üstad, Münâzarât’ta tembelliği “Cellâdı sehhara” benzetiyor.
Yani, büyüleyerek asan cellât manasında.
Ve tembelliği: “umum rezaletin anası ve yuvası” olarak vasıflandırıyor.
Suçu başkalarına atmak her şeyi halletmiyor.
Bizler gayretimizi arttırmalıyız.
Biz vazifemizi yapmakla mükellefiz.
Netice, Cenabı Hakk’a aittir.