"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Baş ve hevesler

Rifat OKYAY
19 Mayıs 2019, Pazar
Eğer bir insan sahip olduğu meziyetleri sadece ve sadece kendi terakkisi ve tealisi için kullanır ve sadece bu noktadan hareket ederse eline sadece “.(nokta)” geçer ve kendisi de “.(nokta)“ kadar ifade edilir. Ama birlikte yaşadığı bir ve beraber olduğu insanları düşünür.

Herkesin terakkisi, tealisi için herkesi iştirak ettirme gayreti içerisinde olursa ve bu noktalardan hareketle herkesin reyiyle, oyuyla intihap edilmiş/seçilmiş insanların eline idareyi, riyaseti paylaşarak bırakabilirse sonsuz “……” noktalarla ifade edilir ve kabul edilir. 

Herkesin terakki ve teali ettiği bir dünya ve mü’min muvahhid camiası bizim hedefimizde, gayemizde, amacımızda daima yer almalıdır. Yoksa “tek bir kişi” her şeyi yapsın, yapar görünsün ve de bunda ısrarcı olsun, ancak tek adamlığın, tek kişinin, tek şahsın eline, diline ve fiillerine bakmak ve tabi olmakla olur. Ki, dünyada bu tek adamlık da maalesef insanlığa, beşeriyete büyük zarar vermiştir ve vermeye de devam etmektedir… “Riyaset-i şahsiyenin kat’iyyen aleyhindeyim…”  (BSN)

Elbette ki şahısların, kişilerin kendilerince bir hevesleri, istekleri, yapmak, yerine getirmek istedikleri fikirleri, düşünceleri olabilir. Eğer bunlar yapılmak, yerine getirilmek ve uygulanmak isteniyorsa; muhakkak bir şekilde içinde yaşanılan topluluğa, millete sorulmalı, tartışılmalı, hevesler fikirlere, düşüncelere dönüştürülerek eğer kabul görüyorsa; halk, millet teveccüh gösteriyorsa bu düşüncelere, fikirlere sahip çıkılarak uygulamaya, tatbikata konarak hayata; milletin kabul ettiği ölçüler ve zaman içinde geçirilebilmelidir.

Kişilerin heva ve hevesleri, görüşleri, düşünceleri, fikirleri gerçekten de kendileri açısından doğru olabilir. Ama önemli olan o kişinin yaşadığı toplum içerisinde bu heva ve heveslere nasıl baktığı, kabul edip etmediğidir.

Toplumun fertlerinin ekserisinin arzu ettiği, istediği, almasını, yapılmasını istediği hevesler bizlerin kabul edeceği ve uygulamaya koyabileceği fikir ve düşünceler olabilir. Allah’ın kabul edebileceği ve halkın inançları noktasından reddetmediği emir ve yasaklar ve yapılması istenen hükümler doğrultusunda; hakka, hukuka, adalete, insanlığa fayda veren,  iyilik ve güzellikler getirebilen hevesler bizlerin makbulü olabilir. Bizler bunların meydana getirdiği dairenin içerisinde olabilmeliyiz ve sahip çıkabilmeliyiz… “Bir şahsın tehevvürü için büyük bir daire-i muhita hareketi mühimmesinden durdurulamaz…”(BSN)

Okunma Sayısı: 1072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı