"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir asır öncesinden

Rifat OKYAY
31 Mayıs 2020, Pazar
Mükemmel insan kâmil haline değilde marifetsizliklerine, marifet diye bakar olmuş. Evet, ahirzamandayız... Sevmek, muhabbet etmek, herhangi bir şeye gerçek manasında samimî olarak bağlanmak ve sahip çıkmak insanın fıtratında, yaratılışında vardır.

Düşmanlık etmek, sevginin dışında bir hâllere girmek, kim olursa olsun, ne olursa olsun daima zarar vermek ve zarar vermeyi düşünmek de evet, şeytana uyan ve daima nefsini düşünen Allah’a isyankâr ve itaatsiz insanların da fıtratlarında, yaratılışlarında vardır.

Evvelâ şunu iyi bilmek lâzım; birbirlerine zıt olan düşmanlık etmek ve sevmek ikisi bir arada kesinlikle olamaz. Böyle bir fikre sahip olmak ve bunun varlığını ihsas etmeye çalışmak ise olmayacak bir işle uğraşmaktır, iştigal etmektir.

Her iki kavramda bu zaman da iyi tanımlanır ve iyi bilinirse meselelerin hakikatına, işin künhüne ve çözüm yollarının en doğrusuna kesin ve kestirme yollardan gidilebilir. Yoksa adavetle muhabbeti; muhabetle adaveti tesis etmeye ve kurtarmaya çalışmak kendimizi kandırmak, abesle uğraşmak ve asla olmayacak bir işi talep etmekle hem kendimize hem de başkalarına zarar vermek olur.

Zât-ı İlâhî sevilir. İltibas etmemek lâzım insanların zâtlarından ziyade sıfatlarına, sanatlarına, marifetlerine ve yaptıkları işlere bakılarak onlar sevilebilir. İnsanî muhabbetin, sevmenin zirvesi insanlık âlemindeki kemaldir. Bundan sonra menfaat için, lezzet için ve hayriyet için sevmekler, sevme sebebi olabilir. 

İman, Kur’ân hizmetlerinde koşturan ve Risale-i Nur hizmetlerinde bulunmaya çalışanların kendi aralarında ve dışarıya karşı gösterdikleri ve bildikleri en güzel ve marifetli hal ise sevmektir. Sevgiyle, muhabbetle hareket etmektir.

Zaten Allah için seven, Allah için iman hizmetlerinde koşanların; başkalarına düşmanlık etmeye, sevmenin ve severek hizmet etmenin haricinde vakitleri yoktur. Gerçek manada da olmaması lâzımdır, elzemdir, gereklidir.

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî yüz on sene öncesinden bizlere seslenerek ne diyor: 

“Biz muhabbet fedâileriyiz. Husûmete vaktimiz yoktur.”

Okunma Sayısı: 1196
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı