Meselelerle yüzleşen, korkmadan, kaçmadan, dik ve dimdik durarak, konuşarak, anlatarak ve anlayarak hareket eden ve de karar verenler az hataya düşerler. Böyle düşündüğü halde hata edenlerden çabuk tamir ve telâfi ederler.

Önemli olan hizmetse ve hizmetin, Kur’ân, iman, İslâmiyet hizmetinin faydaları, getirileri söz konusu ise fikir ve düşüncelerimiz, tekliflerimiz ve değerlendirmelerimiz muhakkak bir şekilde hassas bir muvazene, terazi ve tartıya girmelidir. Ve daha sonra piyasaya sürülmelidir. Bu tartma, ölçme ve değerlendirme için en güzel tarz ve yol ise istişaredir, meşverettir, şûrâdır, meclis ve heyetlerdir.

Bu yol ve tarzların uygulanmasında hiçbir zaman şahıslar, kişiler, gruplar göz önüne alınmamalıdır. İman, Kur’ân hizmeti umuma hitap eder ve umumun tebligatçısıdır. Genel manada değişmeyen farz ve sünnetin sırat-ı müstakim olan emirleri şahıslara göre değişmemeli ve yorumları yapılmamalıdır. Ama şahıslar kendi adlarına, otokontrol olarak, kendi muhasebelerini, kendi değerlendirmelerini yapabiliyor ve kendi adlarına bir karar verip uyguluyorlarsa ve böylede ilân ediyorlarsa bu başka meseledir. Ve buna umumun itiraz ve karışma hakları umumî hizmetler açısından yoktur.

Hizmetlerde araştırıp, soruşturup karar vermek ve uygulamak yerine bahaneler uydurmak, çeşitli sebeplerin arkasına sığınarak acziyet ve zaaf göstermek olur.

Meselelerden, sorunlardan, problemlerden kaçmayacağız; araştıracağız, soruşturacağız, iletişim kuracağız, bir şekilde muhataplarımızla oturup konuşacağız. Ya takdir edeceğiz, ya affedeceğiz, ya da ikaz edeceğiz!.. Ama hiçbir zaman sorunlara, problemlere sırtımızı dönerek yalnız nefsimizi düşünüp hizmeti ve elemanlarını yüzüstü bırakıp zarar vermeyeceğiz.

Aradığınız ve ulaşmak için gaye, hedef yaptığınız şeylerin muhakkak ve daima olumlu yönleri, güzel tarafları vardır. Bunları öne çıkaracağız. Unutmayalım ki, iyi niyet iyi amelleri netice verir.

Bu karar verme ve uygulama meselelerinde asla yalnız olmayacağız. Bir ve beraber olduğumuz ve kucaklaştığımız yol arkadaşlarımızın fikirlerine, düşüncelerine saygı duyacağız ve onlara muhakkak müracaat edeceğiz. Unutmayalım ki takdir eden takdir; tekdir eden tekdir edilir.

Bizler elimizden geldiği kadar müsbet iman hizmetinin müsbet birer argümanı olmaya ve müsbet neticeleri elde edebilmeye çalışmalıyız ve gayret göstermeliyiz. Allah şu hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede bizlerin yâr ve yardımcısı olsun inşallah.