İşin kudsiyeti derecesinde de işe bağlılık aşkları vardır. Kendi nefislerini terbiye etmek, şeytanlarını susturmak ve başkalarına iman ve Kur’ân hakikatlerini ulaştırmak, yetiştirmek ve alâkadar olmak aşkı ahire baktığı, ahiret işlerine ait olduğu için dünyanın her türlü aşkına kıyas edilemeyen bir ebedî aşktır. Adeta İlâhî aşkın cilvelerinin gölgeleridir.

Aşkın, hizmet aşkının mütemmimi/tamamlayıcısı ise şevktir. Her ne iş ve her ne halde olursa olsun hizmet adamının, hizmet insanının, Nur’un hadimlerinin; Kur’ân, iman, İslâmiyet hizmetinde daima canlı, diri, atak, coşar ve koşar bir halde bulunmaları onların şevklerinin birer tezahürüdür. Hizmet aşkını sırtlayan, taşıyan şevktir desek mübalâğa etmiş olmayız. 

Zaten Nur hizmetinin hadimlerinin birleşik sıfatıdır: “Aşkla, şevkle…” çalışmak. Gayret onlardan, galibiyet, muvaffakiyet, muzafferiyet ise Allah’tandır.

Hem hizmet aşkını, hem hizmet şevkini tamamlayan ikisini birden muharrik bir güç gibi kaplayan, çevreleyen ve destekleyen unsur ise aşklı, şevkli ve ümitvar olmaktır. Yeis/ümitsizlik iman, Kur’ân, İslâmiyet hizmetinin seratanı gibidir. Tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ümitsizlik hastalığına düşen bir adamın maddî hastalıklara düçar olması kaçınılmazdır… Ümidini Kur’ân, iman hizmeti noktasından canlı tutabilen Nur’un hadimleri aşk ve şevklerinden bir şey kaybetmeyecekleri gibi bilâkis kat kat daha fazlalaştırarak hizmette faide sağlarlar. Ümitvar olmak; Nur’un hadimlerinin istikbale, dikkatle ve itminanı kalple bakmalarını sağlayacaktır. Aşkla, şevkle, ümitle iman, Kur’ân, İslâmiyet dâvâlarına koşan, ilimle, kalemle manevî cihad yapan Nur’un fedakâr ve kahraman hadimlerine Cenab-ı Hak inşallah nusret ve zafer, başarı ve muvaffakiyetler nasip edecektir.

Ve netice itibariyle elliye yakın vasıf ve sıfatlarıyla dile getirdiğimiz, tavsif ve tarif ettiğimiz Nur’un hadimleri bütün bunları sebepler dairesinde yerine getirmeye, yapmaya, uygulamaya çalışırken; en önemli özelliklerini de ortaya koyarlar.. Onlar mütevekkildirler. Allah için, Allah yolunda, Allah’ın emrettiği ve istediği hizmetlere koşarken, yapmaya çalışırken en önemli özellikleri Allaha tevekkül etmektir. Onlar vazifelerini yapar, vazife-i İlâhîyeye karışmazlar. Ancak O’nun inayet ve yardımının da geleceğine iman ederler. 

Cenab-ı Hak, Nur’un hadimlerini, Risale-i Nurlar’la; Kur’ân, iman, İslâmiyet hizmetlerinde ebediyen muvaffak eylesin, kendisine kul, Efendimize (asm) ümmet, Üstadımıza talebe olmak nasip etsin… “ Yâ Rab, kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanetinde emin kıl…”

“Yâ Rabbi ve ya Rabbus-semavati Vel’l-Aradin! Yâ Hâlıkî ve ya Hâlık’î Küllî Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlûkatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle! Ve matlubumu bana musahhar kıl! Kur’ân’a ve imana hizmet için, insanların akıllarını ve kalplerini Risale-i Nurlar’a musahhar yap! Ve bana ve ihvanıma, iman-ı kâmil ve hüsn-ü hatime ihsan eyle… Hazret-i Musa Aleyhisselâmâ denizi ve Hazret-i İbrahim Aleyhisselâmâ ateşi ve Hazret-i Davud Aleyhisselâmâ dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâmâ cini ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhisselâtû Vesselâmâ şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a kalpleri ve akılları musahhar kıl! Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini, nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle, Cennetü’l firdevs’te aziz ve mes’ud kıl! Amin Amin, Amin!...” diyerek Nur’un hadimleri olarak baki duâlarla O’na yalvarmalı, O’ndan istemeli, O’ndan beklemeli, O’nun yolunda inşallah şu hizmet-i Kur’âniye ve İmaniyede muvaffak olmayı niyaz etmeli.