"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yapki, yapsınlar

Rifat OKYAY
26 Nisan 2019, Cuma
Çocuklarımızın yaptığı hareketler, muvaffak olabildiği işler karşısında nasıl ki memnuniyetimizi belirtiyorsak…

Yapamadıkları, beceremedikleri zamanda da onların hızını kesecek, şevklerini kıracak bir şekilde kesip atmak çocuğun yapabildiği ve yapacağı işler noktasından iyi bir durum olmaz. Onlara kendilerine kızdığımızı, kızarak değil de mülâyemetle ihsas etmemiz, belirtmemiz gerekmektedir. Bizim onların her hareketinden sorumlu olduğumuzu yalnızca yanlışlardan sorumlu olmadığımızı göstermeliyiz. Çocuğa “aptal çocuksun” demektense; şu işleri yapmak benim için aptalcadır… Ben çok işleri aptalca bilmeden yapmıştım gibi yumuşak inişli-çıkışlı terbiye yollarını denememiz lâzım gelir.

Çocukların sevgisini bize karşı ve bizim sevgimizi onlara karşı şartsız olarak gerçekleştirmeliyiz ve de bunu plânlı programlı, fakat tabir-i caizse plânsız, programsız gerektiği yerde ve gerektiği zamanda tatbik edebilmeliyiz. Özellikle çocuk şunu bilmeli ki, sevgi şartsızdır ve şarta bağlı değildir… Ve de bu gerçek sevgiyle herkese muamele edilmelidir.

Sonra çocukla illâ ki bir derdimiz olduğunda veya kendisine ve bize menfaati olacak işlerde, isteklerde bulunmak yerine çocuğun isteklerine kendimiz eğitimin bütün faktörleri olarak açık olmalıyız, tâ ki çocuk da öğrensin ki bizim isteklerimize de kendileri açık olmalıdır. Ne istediklerini anlasak, öğretilebilecek her alternatif bilgi için kendimizi de onları da hazır hale getirmiş olacağız.

Basit gibi görünse de hep çocuklar bizi dinlememelidirler. Bunu ilânihaye her zaman böyle olması lâzım gelmediğini muhakkak çocuklarımızda öğrenebilmelidirler. Özellikle ve hususî olarak çocuklarımızı dinleyebilmeliyiz. Onların muhatabı olmak için fırsat kollamalıyız. Veya kendimiz bir plân-program dahilinde onları dinlemek için kendimize göre bahaneler bulmalıyız.

Onlara dinlemeyi öğretmek, onları dinlemekten geçtiğine göre bizlerde ciddî ciddî, kafa yorarak, sabırla çocuklarımızı dinlersek; onların duygularına, hislerine, düşüncelerine ve isteklerine değer vermiş oluruz. Bu değer verme işinin eğer onlarda farkına varırlarsa o zaman âliyyül-âlâ/iyinin iyisi, güzelin güzeli olmuş olur.

Çocukların yatmaları, kalkmaları, konuşmaları, konuşmamaları, kullandıkları eşyaları, odaları, arkadaşları, öğretmenleri, dersleri, ailenin kendisi, aile yakınları ve hatta hayalleri ve ümidleri bile; dinlememiz gereken konular arasındadır.

Eğer iyi, doğru, faydalı ve güzeli iyi ifade ederek çocuklarımızın bizleri dinlemesine sebep olur bunu başarabilirsek; bizlerin de onların da bizi dinlemesine hazır olduklarını anlarız, çünkü öğrenmek için sorgulamalar, sorular ve meraklar bundan sonra başlar. Dinle… Dinlesinler… Anla… Anlaşılsınlar… Konuş… Konuşsunlar… Velhasıl yap ki, yapsınlar…

Okunma Sayısı: 991
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı