Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-ı imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler, belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehalet edecekler.
Hem nev-i beşer, hususan medeniyet fenlerinin ikazatıyla uyanmış, intibaha gelmiş, insaniyetin mahiyetini anlamış. Elbette ve elbette dinsiz, başıboş yaşamazlar ve olamazlar. En dinsizi de, dine iltica etmeye mecburdur. Çünkü, acz-i beşerî ile beraber hadsiz musibetler ve onu inciten haricî ve dâhilî düşmanlara karşı istinat noktası ve fakrıyla beraber hadsiz ihtiyacata müptelâ ve ebede kadar uzanmış arzularına medet ve yardım edecek istimdat noktası, yalnız ve yalnız sâni-i Âlem’i tanımak ve iman etmek ve ahirete inanmak ve tasdik etmekten başka, uyanmış beşerin çaresi yok. kalbin sadefinde din-i hakkın cevheri bulunmazsa, beşerin başında maddî manevî kıyametler kopacak ve hayvanatın en bedbahtı, en perişanı olacak.
Hâsıl-ı kelâm: Beşer, bu asırda harblerin ve fenlerin ve dehşetli hâdiselerin ikazatıyla uyanmış ve insaniyetin cevherini ve cami istidadını hissetmiş. Ve insan, acip cemiyetli istidadıyla, yalnız bu kısacık, dağdağalı dünya hayatı için yaratılmamış; belki ebede mebustur ki, ebede uzanan arzular mahiyetinde var; ve bu dar, fânî dünya insanın nihayetsiz emel ve arzularına kâfi gelmediğini herkes bir derece hissetmeye başlamış. Hatta, insaniyetin bir kuvası ve hadimi olan kuvve-i hayaliyeye denilse: “sana dünya saltanatı ile beraber bir milyon sene ömür olacak, fakat sonunda hiç dirilmeyecek bir surette bir idam senin başına gelecek.” elbette, hakikî insaniyetini kaybetmeyen ve intibaha gelmiş o insanın hayali, sevinç ve beşarete bedel, derinden derine teessüf ve eyvahlarla saadet-i ebediyenin bulunmamasına ağlayacak. İşte bu nükte içindir ki, herkesin kalbinde derinden derine bir din-i hakkı aramak meyli çıkmış. Her şeyden evvel, ölüm idamına karşı din-i haktaki bir hakikati arıyor ki, kendini kurtarsın. Şimdiki hâl-i âlem bu hakikate şahadet eder. Kırk beş sene sonra, tamamıyla beşerin bu ihtiyac-ı şedidini, dinsizliğin zuhuruyla, küre-i arzın kıt’aları ve devletleri birer insan gibi hissetmeye başlamışlar. Hem âyât-ı kur’âniye, başlarında ve ahirlerinde, beşeri aklına havale eder, “Aklına bak” der. “Fikrine, kalbine müracaat et, meşveret et, onunla görüş ki, bu hakikati bilesin” diyor. Meselâ, bakınız, o ayetlerin başında ve ahirlerinde diyor ki: “neden bakmıyorsunuz, ibret almıyorsunuz? Bakınız ki, hakikati bilesiniz.” “Biliniz!” ve “Bil!” “Hakikatine dikkat et!”...
Neden tefekkür ve tedebbür ve aklen muhakeme etmiyorlar, dalâlete düşüyorlar? Ey insanlar, ibret alınız! Geçmiş kurunlardan ibret alıp gelecek manevî belâlardan kurtulmaya çalışınız!” manasında gelen ayetlerin bu cümlelerine kıyasen, çok ayetlerde beşeri aklına, fikriyle meşverete havale ediyor.
Hutbe-i Şamiye sayfa 328-329
DOĞRU İSLAMİYETİ VE İSLAMİYETE LAYIK DOĞRULUĞU YAŞARSAK EĞER...
Müslümanlara karşı çok ciddi önyargılar var
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/muslumanlara-karsi-cok-ciddi-onyargilar-var_388543
Bediüzzaman; birinci 'Avrupa'yı övüyor, ikinci 'Avrupa'yı tokatlıyor
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/bediuzzaman-birinci-avrupa-yi-ovuyor-ikinci-avrupa-yi-tokatliyor_385940
DOĞRU İSLAMİYETİ VE İSLAMİYETE LAYIK DOĞRULUĞU YAŞARSAK EĞER...
Bediüzzaman, doğru İslamiyeti ve İslamiyet'e layık doğruluğu layıkıyla yaşayabildiğimiz ölçüde sair dinlerin tabilerinin cemaatler halinde fevc fevc İslamiyet'e dahil olacakları müjdesini vermektedir. Risale-i Nur'un farklı bölümlerinde bu yöndeki ifadeler dikkat çekicidir.
Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'daki veciz ifadelerinden bir bölüm:
''Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan [diğer din mensuplarından] fevc fevc dahil olacaklardır.''
''Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri, elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyete dehâlet edecekler.''
Konuyla ilgili haberleri istifadenize sunuyoruz;
Amerika’da İslam'ın geleceği için iyimserim
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/amerika-da-islam-in-gelecegi-icin-iyimserim_390333
İslamofobiye rağmen en hızlı yayılan din: İnsaniyet-i kübra olan İslamiyet
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/islamofobiye-ragmen-en-hizli-yayilan-din-insaniyet-i-kubra-olan-islamiyet_390557
İslâmiyet, en büyük insaniyettir
İnsaniyet bir derece tecellî etti. Beşaret veriyor ki: Asıl insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyet, sema-i müstakbelde ve Asya’nın cinanı üzerinde bulutsuz güneş gibi pertev-efşan olacaktır.
Risale-i Nur'dan ilgili bölümün devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risale-i-nur-dan/islamiyet-en-buyuk-insaniyettir_319635
İslamofobiye rağmen en hızlı yayılan din
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/islamofobiye-ragmen-en-hizli-yayilan-din_374381
Bediüzzaman ve Anarşi
http://www.sorularlasaidnursi.com/bediuzzaman-ve-anarsi/
Almanya'da Kur'an konuşuldu: İslamofobiye karşı gerçek İslam anlatılmalı
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/almanya-da-kur-an-konusuldu-islamofobiye-karsi-gercek-islam-anlatilmali_389459
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz 'Doğru İslamiyet'i arıyor
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/avusturya-disisleri-bakani-sebastian-kurz-dogru-islamiyet-i-ariyor_341823
İsveçli Emniyet Müdürü: İsveç'teki camiler halk için güvenilir mekanlar
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/isvecli-emniyet-muduru-isvec-teki-camiler-halk-icin-guvenilir-mekanlar_359650
Dünyaca ünlü yazar Gaarder: ''Medine vesikası'' anlayışına ihtiyacımız var
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/dunyaca-unlu-yazar-gaarder-medine-vesikasi-anlayisina-ihtiyacimiz-var_371732
Medine Vesikası nedir?
http://www.yeniasya.com.tr/elif/islam-devletinin-ilk-anayasasi-medine-vesikasi_109260
NECİSİN, NEREDEN GELİYORSUN VE NEREYE GİDİYORSUN?
Bütün insanların en ziyade alakadar olduğu "Necisin? Nereden geliyorsun? Ve Nereye gidiyorsun?" suallerine en güzel cevapların verildiği Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve parlak bir tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı'nı okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/
Risale-i Nur'dan bir bölüm;
“… Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz? Bu dünyada işiniz nedir? Reisiniz kimdir?"
"Bu suale, benî-âdem namına, emsali olan büyük peygamberler gibi, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, nev'-i beşere vekaleten karşısına çıkarak şöyle cevapta bulundu:"
'Ey hikmet! Bu gördüğün insanlar, Sultan-ı Ezelî'nin kudretiyle yokluk karanlıklarından ziyadar varlık âlemine çıkarılan mahluklardır. Sultan-ı Ezelî, bütün mevcudatı içinde biz insanları seçmiş ve emanet-i kübrayı bize vermiştir. Biz haşir yoluyla saadet-i ebediyeye müteveccihen hareket etmekteyiz. Dünyadaki işimiz de, o saadet-i ebediye yollarını temin etmekle, re's-ül malımız olan istidadlarımızı nemalandırmaktır.' ”
(İşârâtü’l-İ’caz, Fatiha Suresi Tefsiri)
İlgili bölümün devamını okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/isaratulicaz/#28
Avrupa İslam’dır, İslam da Avrupa’dır
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/avrupa-islam-dir-islam-da-avrupa-dir_343159
Kur’ân-ı Azîmüşşân'ın ders verdiği tarzda doğru 'Allah' inancı nasıldır?
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kur-an-i-azimussan-in-ders-verdigi-tarzda-dogru-allah-inanci-nasildir_355363
Ehl-i kitapla aramızdaki ortak söz nedir?
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/ehl-i-kitapla-aramizdaki-ortak-soz-nedir_369698
Bono: Bunun İslam’la alakası yok!
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/bono-bunun-islam-la-alakasi-yok_369000