"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrafla gelen hırsın neticeleri

Risale-i Nur'dan
22 Mayıs 2019, Çarşamba

YEDİNCİ NÜKTE

İsraf, hırsı intâc eder. 

Hırs üç neticeyi verir: 

Birincisi: Kanaatsizliktir. Kanaatsizlik ise sa’ye, çalışmaya şevki kırar. Şükür yerine şekva ettirir, tembelliğe atar. Ve meşrû, helâl az malı (HÂŞİYE-1) terk edip, gayr-i meşrû, külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini, belki haysiyetini feda eder.

Hırsın İkinci Neticesi: Haybet ve hasarettir. Maksudunu kaçırmak ve istiskale maruz kalıp teshilât ve muavenetten mahrum kalmak, hatta “El-harîsu hâibun hâsirun” yani “Hırs, hasaret ve muvaffakıyetsizliğin sebebidir” olan darb-ı mesele mâsadak olur.

Hırs ve kanaatin tesiratı, zîhayat âleminde gayet geniş bir düsturla cereyan ediyor. Ezcümle, rızka muhtaç ağaçların fıtrî kanaatleri, onların rızkını onlara koşturduğu gibi, hayvanatın hırsla meşakkat ve noksaniyet içinde rızka koşmaları, hırsın büyük zararını ve kanaatin azîm menfaatini gösterir.

Hem zayıf umum yavruların lisan-ı halleriyle kanaatleri, süt gibi lâtif bir gıdanın, ummadığı bir yerden onlara akması ve canavarların hırsla noksan ve mülevves rızıklarına saldırması, dâvâmızı parlak bir surette ispat ediyor.

Hem semiz balıkların vaziyet-i kanaatkârânesi, mükemmel rızıklarına medar olması ve tilki ve maymun gibi zeki hayvanların hırsla rızıkları peşinde dolaşmakla beraber kâfi derecede bulmamalarından cılız ve zayıf kalmaları, yine hırs ne derece sebeb-i meşakkat ve kanaat ne derece medar-ı rahat olduğunu gösterir.

Hem Yahudî milleti hırs ile, riba ile, hile dolabı ile rızıklarını zilletli ve sefaletli, gayr-i meşrû ve ancak yaşayacak kadar rızıklarını bulması ve sahranişinlerin, yani bedevîlerin, kanaatkârâne vaziyetleri, izzetle yaşaması ve kâfi rızkı bulması, yine mezkûr dâvâmızı kat’î ispat eder.

Hem çok âlimlerin (HÂŞİYE-2) ve ediplerin (HÂŞİYE-3) zekâvetlerinin verdiği bir hırs sebebiyle fakr-ı hale düşmeleri ve çok aptal ve iktidarsızların, fıtrî kanaatkârâne vaziyetleriyle zenginleşmeleri kat’î bir surette ispat eder ki, rızk-ı helâl, acz ve iftikara göre gelir, iktidar ve ihtiyâr ile değil. Belki o rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyâr ile makusen mütenasiptir. Çünkü çocukların iktidar ve ihtiyârı geldikçe rızkı azalır, uzaklaşır, sakilleşir. “Kanaat tükenmez bir hazinedir.” hadisinin sırrıyla, kanaat bir define-i hüsn-ü maişet ve rahat-ı hayattır. Hırs ise, bir maden-i hasaret ve sefalettir.

HÂŞİYE-1: İktisadsızlık yüzünden müstehlikler çoğalır, müstahsiller azalır. Herkes gözünü hükûmet kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimaîyenin medarı olan sanat, ticaret, ziraat tenakus eder. O millet de tedennî edip sukut eder, fakir düşer.

HÂŞİYE-2: İran’ın âdil padişahlarından Nuşirevan-ı Âdil’in veziri, akılca meşhur âlim olan Büzürcmehr’den (Büzürg-Mihr) sormuşlar: “Neden ulema, ümera kapısında görünüyor da, ümera ulema kapısında görünmüyor? Halbuki ilim, emaretin fevkindedir.” Cevaben demiş ki: “Ulemanın ilminden, ümeranın cehlindendir.” Yani, ümera cehlinden ilmin kıymetini bilmiyorlar ki, ulemanın kapısına gidip ilmi arasınlar. Ulema ise, marifetlerinden, mallarının kıymetini dahi bildikleri için ümera kapısında arıyorlar. İşte Büzürcmehr, ulemanın arasında fakr ve zilletlerine sebep olan zekâvetlerinin neticesi bulunan hırslarını zarif bir surette tevil ederek nazikâne cevap vermiştir. (Hüsrev)

HÂŞİYE-3: Bunu teyid eden bir hâdise: Fransa’da ediplere, iyi dilencilik yaptıkları için dilencilik vesikası veriliyor. (Süleyman Rüşdü)

Lem’alar, On Dokuzuncu Lem’a, s. 257-58

LÛ­GAT­ÇE:

amel-i uhreviye: Ahirete ait fiil, iş, amel, ibadet.

darb-ı mesel: Atasözü.

define-i hüsn-ü maişet: İyi geçinme kaynağı, hazinesi.

emaret: Emirlik, idarecilik.

haybet: Umduğunu bulamama, yoksun kalma.

iftikar: Kulun Allah’a karşı fakir, muhtaç oluşunu bilmesi.

intâc etmek: Netice vermek, doğurmak.

maden-i hasaret ve sefalet: Zarar ve perişanlık sebebi.

makusen mütenasip: Ters orantılı.

müstahsil: Üretici.

müstehlik: Tüketici.

riba: Faiz.

sa’y: Çalışma.

ümera: Emirler, idareciler.

Okunma Sayısı: 3139
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı