"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Resul-i Ekrem’in bir mu’cizesi de Kur’ân’dır

Risale-i Nur'dan
20 Aralık 2020, Pazar
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın en büyük ve ebedî ve yüzer delâil-i nübüvveti câmi’ ve kırk vecihle i’cazı ispat edilmiş bir mu’cizesi dahi Kur’ân-ı Hakîm’dir.

ON SEKİZİNCİ İŞARET

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın en büyük ve ebedî ve yüzer delâil-i nübüvveti câmi’ ve kırk vecihle i’cazı ispat edilmiş bir mu’cizesi dahi Kur’ân-ı Hakîm’dir. İşte şu mu’cize-i ekberin beyanına dair Yirmi Beşinci Söz, takrîben yüz elli sahifede, kırk vech-i i’cazını icmâlen beyan ve ispat etmiştir. Öyle ise, şu mahzen-i mu’cizat olan mu’cize-i a’zamı o Söz’e havale ederek, yalnız iki üç nükteyi beyan edeceğiz.

Birinci Nükte

Eğer denilse: “İ’caz-ı Kur’ân belâgattedir. Halbuki umum tabakatın hakları var ki i’cazında hisseleri bulunsun. Halbuki belâgatteki i’cazı binde ancak bir muhakkik âlim anlayabilir.”

Elcevap: Kur’ân-ı Hakîm’in her tabakaya karşı bir nevi i’cazı vardır. Ve bir tarzda, i’cazının vücudunu ihsas eder.Meselâ, ehl-i belâgat ve fesahat tabakasına karşı harikulâde belâgatteki i’cazını gösterir.

Ve ehl-i şiir ve hitabet tabakasına karşı garip, güzel, yüksek üslûb-u bedîin i’cazını gösterir. O üslûp herkesin hoşuna gittiği halde, kimse taklit edemiyor. Mürur-u zaman, o üslûbu ihtiyarlatmıyor; daima genç ve tazedir. Öyle muntazam bir nesir ve mensur bir nazımdır ki hem âlî, hem tatlıdır.

Hem kâhinler ve gaybdan haber verenler tabakasına karşı, harikulâde ihbarat-ı gaybiyedeki i’cazını gösterir.

Ve ehl-i tarih ve hâdisat-ı âlem uleması tabakasına karşı Kur’ân’daki ihbarat ve hâdisat-ı ümem-i sâlife ve ahval ve vakıat-ı istikbaliye ve berzahiye ve uhre-viyedeki i’cazını gösterir.

Ve içtimaiyat-ı beşeriye uleması ve ehl-i siyaset tabakasına karşı, Kur’ân’ın desâtir-i kudsiyesindeki i’cazını gösterir. Evet, o Kur’ân’dan çıkan Şeriat-ı Kübra, o sırr-ı i’cazı gösterir.

Hem maarif-i İlâhiye ve hakaik-ı kevniyede tevaggul eden tabakaya karşı, Kur’ân’daki hakaik-ı kudsiye-i İlâhiyedeki i’cazı gösterir veya i’cazın vücudunu ihsas eder.

Ve ehl-i tarikat ve velâyete karşı, Kur’ân bir deniz gibi daima temevvücde olan âyâtının esrarındaki i’cazını gösterir.

Ve hakeza, kırk tabakadan her tabakaya karşı bir pencere açar, i’cazını gösterir. Hatta yalnız kulağı bulunan ve bir derece mana fehmeden avam tabakasına karşı, Kur’ân’ın okunmasıyla, başka kitaplara benzemediğini, kulak sahibi tasdik eder. 

Ve o âmî der ki: “Ya bu Kur’ân bütün dinlediğimiz kitapların aşağısındadır; bu ise, hiçbir düşman dahi diyemez ve hem yüz derece muhaldir. Öyle ise, bütün işitilen kitapların fevkindedir. Öyle ise, mu’cizedir.” İşte bu kulaklı âmînin fehmettiği i’cazı, ona yardım için bir derece izah edeceğiz.

Mektubat, s. 218

(Devamı var)

LÛ­GAT­ÇE:

belâgat: Sözün düzgün, kusursuz ve yerli yerinde söylenmesi.

delâil-i nübüvvet: Peygamberlik delilleri.

desâtir-i kudsiye: Kudsî düsturlar.

hâdisat-ı ümem-i sâlife: Geçmişteki milletlerin yaşadığı olaylar.

hakaik-ı kevniye: Kâinatla, yaratılışla ilgili hakikatler.

i’caz: Mu’cizelik, mu’cize oluş.

ihbarat-ı gaybiye: Gayb âleminden haber vermeler.

mürur-u zaman: Zamanın geçmesi.

tevaggul: Çok uğraşma, meşgul olma.

Okunma Sayısı: 2554
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    21.12.2020 23:08:57

    Her ayetin her tabakaya bakan yönleri vardır. Kur'an bir deryadır. Herkes hissesini alır. Bir ayeti mealde olduğu gibi tek mana olarak anlamak büyük bir hatadır. Her meslek kendi istidadına göre nasibini alır. Amiler buna dahildir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı